Deli

Dünya’nın güzel ve hayatın yaşamaya değer olduğuna inanan ve başına gelen her şeye rağmen bu inanca tutunmaya devam edebilene,

Hayatın ona getirdiği her türlü güçlüğe, kedere ve hayal kırıklığına, ona bu kaderi çizen Tanrı’ya, insanlara ve en önemlisi de kendine kızmadan göğüs gerip hala gülümseyebilene,

Etrafında ya da içinde yaşanan tüm kavgalara rağmen barıştan yana olan ve insan denen varlıktaki ‘iyiye’ sevgiyle yaklaşmaya devam edebilene,

Ne kadar yenilse, aldatılsa, bedellerin büyüğünü ödemek ona düşse de aşka inanmaya devam edebilene,

Sadece sahip olduklarından değil, olamadıklarından da sevmeye değer anlamlar bulabilen ve bu anlamı her şeye rağmen kutsayabilene,

Yıldızların kendileri etrafında dönmediğinin, kendisinin bir hülyalı küre üzerinde Güneş’in etrafında döndüğünün günün her saatinde farkında olduğundan, evrende sadece bir noktacık olduğunu unutmayana,

Diğerleri egolarıyla, sahip olmayı arzuladıkları şeylere olan bağlılıklarıyla, içinde oldukları gruplardaki diğer insanların kendileri için düşündükleriyle ilgilenirken, sadece mutfak tezgahını temiz tutmayı yeterli başarı olarak görebilene,

Sabah işine giderken bir gün önce olanları bilse ve gerçekten umursasa bile güneşe yüzünü dönüp gülümseyebilene, kuşlara ekmek, kedi köpeklere su verene, her canlıyı her şeye rağmen sevebilene,

Rastladığı her küçük çocukla hayata dair umudunu biraz daha artıran, yaşlı insanlara hayatın her şeye rağmen yaşanmışlığına saygıyla yol veren, etrafından geçip gidenlere onlar görmese de gülümseyebilene,

Yazın sıcağını, kışın soğuğunu, rüzgarın her daim eseceğini ve onun alıp götürdüklerinin kendi hayrına olduğunu da anlayabilene, kırdığı kalpleri bir bir tamir etmeye vakit ayırana,

Hayatın bir gün biteceğini, götürebileceği tek şeyin kalplerine girdiği insanların son vedası ve arkasından verdiği helallik olduğunu bilene,

Herkese ve her şeye rağmen ‘o an’ geldiğinde kendini tutmayıp kahkahayı patlatabilene,

deli deniyorsa...

Bırakın da delirelim hep beraber.

Sonuçta şu sıra yaşadığımız yer bir açık hava tımarhanesine dönmüşken, bize düşen delirmektir..

Ama mümkünse güzel delirmek...