Sakral enerjini iyileştirmeden gerçek bağ kurmak zor. Bir noktadan sonra şu soruyu soruyorsun: “Neden hep aynı ilişkiyi yaşıyorum?” “Neden biriyle başlıyorum ama sonunda yine ben kırılıyorum?” “Ben sevilmeyi bu kadar isterken, neden hep yorgun ve yalnız hissediyorum?” Cevap, dışarıda değil. Ne senin “çok verdiğinde”, ne de onların “eksik kaldığında”. Cevap, senin enerji alanında… Ve bu enerjinin adı: Sakral enerji. İlişkilerde bağ kurma, alma-verme dengesi, sınır koyma, arzuyu taşıyabilme ve yakınlık kurma kapasitenin tam merkezi.


Sakral enerjin yaralıysa, bağların da yaralanır

Sakral enerji sadece bir çakra değil; senin “ben bu ilişkide var mıyım yok muyum?” sorusuna verdiğin cevaptır. Ve çoğu zaman, o cevap bilinçli değil, bilinçaltından gelir. Karşındaki seni seviyor ama sen eksik hissediyorsan, Her ilişkide kendinden fazlasını verip yorgun düşüyorsan, fiziksel yakınlıkta kaçıyor ya da donuyorsan, hep aynı tipte partnerlerle döngüye giriyorsan… Bu bir karakter meselesi değil. Bu, enerjisel bir yük meselesi.


Bugün sana “ilişkiyi kurtarmak için şu adımları at” gibi reçeteler sunmayacağım. Çünkü ben biliyorum ki: “İlişkini değil, önce enerjini iyileştirmelisin. Enerjin dengelendiğinde, ilişki zaten ya değişir ya da dengeli bir şekilde biter.” Önce kendinle yeniden temas kurman için bir alan açman gerekiyor; Kendine “neden hep ben veriyorum?” diye kızmadan, “Ben bu ilişkiyi niye seçtim?” diye yargılamadan… Sadece fark etmeye başlamak bile büyük bir adımdır.


Sakral enerji blokajının gizli sinyalleri

Kendini şu örneklerde buluyorsan, bu yazı tam senin için:

İlişkilerde hep “çok verip az alan” taraf oluyorsan,

Fiziksel yakınlıkta suçluluk, utanç ya da ilgisizlik hissediyorsan,

Biri sana değer verdiğinde huzur değil, rahatsızlık hissediyorsan,

Karar alamıyor, hayır diyemiyor ya da aşırı bağlanıyorsan…

Bu duygular senin “yanlış” olduğunu göstermez. Sadece sakral enerjinin desteklenmeye ihtiyacı olduğunu fısıldar.


Mini farkındalık ritüeli: “İlişkime değil, kendime baktığım an”

Sessiz bir alan bul.

Gözlerini kapat ve kendine şu soruyu sor: “Ben bu ilişkide ne hissediyorum ama bir türlü dile getiremiyorum?”

O duyguyu adlandır.

Sonra şunu söyle: “Bu duyguyu taşıyorum ama onu bastırmak yerine artık dinlemeyi seçiyorum.”

Elini alt karnına koy ve 3 derin nefes al.

Bu çalışma, zihinsel analiz değil; bedensel farkındalıkla çalışır.

Çünkü sakral alan, zihne değil, bedene kaydedilmiştir.


Son olarak;

İlişkiler, sadece karşındakini sevmek değil; kendini duyarken de bağ kurabilmektir. Ve bunu yapamadığında, hep eksik hissedersin. Eğer tekrar eden ilişkiler, benzer acılar, kapanmayan boşluklar yaşıyorsan… Belki de bu sefer kendine şunu sorma zamanı gelmiştir: “İlişkimi düzeltmeye çalışmadan önce, içimde neye dokunmam gerekiyor?” Çünkü bazen iyileşmesi gereken kişi değil, ilişki değil senin kendinle olan bağındır. Ve sen o bağı şefkatle onardığında, hayatında her şey yavaş yavaş başka bir dilden konuşmaya başlar.


Sevgiyle kalın...



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.