Hayat kısa, anı yaşa!
Kendinize yaşam aralığı yaratın! Stresle baş edebilmenin ilk kuralı kendimizi sevmek! Size kendinizi nasıl sevebileceğinizle ilgili kendime not aldığım bir reçeteyi paylaşmak istiyorum.
Çalışma hayatının ve yaşamın gereklerinin neden olduğu stresten hepimiz etkileniyoruz. Ama stresin oluşumunda çevre kadar dışarıyı algılama ve düşünme biçimimizin de büyük bir etkisi var. Bu nedenle stres karşısında kendi düşünme ve hareket etme şeklimizi daha iyi anlayarak, stres düzeyinizi denetlememiz ve kendi yaşam kalitemizi yükseltmemiz de mümkün.
Kanser araştırma, tedavi eğitim alanlarında dünyanın en önde gelen kuruluşlarından biri olan Texas Üniversitesi MD Anderson Kanser Araştırma Merkezi uzmanlarından Dr. Michael Fisch’in hazırladığı bu tavsiyeler bir can simidi gibi hayatın içinde boğulmayı engelliyor. 10 ilkeden oluşan bu reçete, yalnızca kanserle mücadele eden hastalar ve stres altında çalışan doktorlar için değil, hayatın olumsuzları karşısında daha güçlü olmak isteyen herkes için yol gösterici bir rehber...
İşte stres ve hayatın olumsuzluklarıyla başa çıkma reçetesi:
- Kendi özgürlük alanınızda seçebilme özgürlüğüne sahip olun. Nasıl giyineceğinizden tutun, nasıl çalışıp nasıl yaşayacağınızın başkaları tarafından söylenmesi kişiyi olumsuz etkiliyor.
- Kendi yeteneklerinizi kullanın. Sevdiğiniz işi yapın. Ya da sevdiğiniz şekilde yapmaya çalışın. Bu şekilde hayattaki en büyük stres kaynaklarından birini doğrudan saf dışı bırakmış olursunuz.
- Hayatın her alanında güzel ilişkiler kurun. Gerek iş gerekse özel hayatınızda kuracağınız güzel ilişkiler neticesinde insanlarla aranızda yaşanacak her türlü gerginlik engellenmiş olur. Bu sayede stres yaşamanıza neden olacak tartışmalara da girmezsiniz.
- Anlık ihtiyaçlarınızın farkındalığını artırın. Bu ilke, sürekli farklı ihtiyaçların karşılanmaya çalışıldığı hayatta, o anda asıl neyin önemli olduğunu belirlemek anlamına geliyor.
- Hayatta sahip olduklarınıza minnettar olun. İşlerin kötüye gittiği bir anda sadece yürüyebildiğiniz veya nefes alabildiğiniz için minnettar olmak sizi olumsuz duygular ve stresten uzaklaştırıp olaylara daha pozitif bakmanızı sağlar.
- Korkularınızdan korkmayın! Hayatta yapmak isteyip de çeşitli korkularınız yüzünden sürekli ertelediğiniz ya da yarım bıraktığınız şeylerin sizi üzmesine izin vermeyin.
- Değişimin sürekliliğini kabul edin. Evrende her konuda sürekli var olan değişim, evrenle eşzamanlı olarak yaşanmadığında hayatı olumsuz yönde etkiler. Bunun en basit örneğiyse yaşlandığımızın farkına varıp kabul etmek!
- İçinde şefkat barındıran bir kafa yapısınız olsun. İnsanlar arasındaki ilişkileri düzenleyen en önemli unsurlardan biri bu. İyi niyetle yaklaştığınızda olayların veya karşınızdaki insanların da size karşı iyi niyetli olacağını göreceksiniz.
- Kendinizi güvende hissedin, emniyete alın. Kendinizi güvende nasıl hissedecekseniz o şekilde davranın. Bu durum bazı insanlar için maneviyatın önem kazanması, bazıları için sıcak aile ortamı ve bazıları içinse refah içinde yaşamak şeklinde olabilir.
- Hayatın neresinde fark yaratabileceğinizi bulun. Benim bir önemim var mı sorusuna vereceğiniz cevaplar bu maddenin karşılığını veriyor. Bu soruya verdiğiniz yanıtlar diğer insanlar arasından hangi özellikleriniz nedeniyle farklı ve özel olduğunuzu anlamanızı sağlar.
YORUMLAR