Damla 35
Bugün 35 oldum. Bir gün 35 olacağımı hiç tahmin etmezdim. Bana kalsa ben hep 22 ile 26 arasında bir yerde geçirecektim bu hayatı. Bu yaşlardaki diğer herkes gibi genç olmanın yalnız bana bahşedilmiş bir özellik olduğunu ve bunun benden alınmasının mümkün olmadığını sanıyordum. Yanılmışım. Vapurda karşımda oturan kadının yaşını tahmin etmeye çalışıp: “Kesin benden yaşlıdır” diye düşünüp sonra “Yok, benim yaşlarımdadır” dediğim sırada anladım bunu...
Neyse.
35 yıllık kadın olarak ilk defa bu sene kendimle rahat hissediyorum. Senelerce giydiğim, bin kere yıkanmış, rengi solmuş uzun yeşil eteğimin içinde nasıl rahatsam öyle hissediyorum bedenimde. Kendimi tanımaya çalışıyorum, kabul ediyorum, dahası var mı içeride merak ediyorum... Çelişkilerimi, hayallerimi, feda ettiklerimi, hatırlamayı unuttuklarımı, asla unutmayacaklarımı, güçlü ve zayıf yanlarımı; tanıdığım kadarıyla, olduğum gibi kabul ediyorum...
35 yıllık ikizler burcu insanı olarak aklım her daim ihtimal hesaplarında, her an kalkıp gidebilir, gidip de geriye dönmeyebilir bir ruh haliyle yaşamanın benim normalim olduğunu biliyorum. Her sene başka şehirlere, ülkelere, hallere göçme hayali kurmamın değişeceğini sanmıyorum... Yalnız artık sadece dışa doğru değil içeri doğru köklenebilmenin de mümkün olduğunu anlıyorum...
İlk defa boşa harcayacak enerjim, zamanım, sevgim olmadığını fark ediyorum.Bana bir şey katmayan ilişkilerden uzak durmanın suç değil hak olduğunu ilk defa bu sene anlıyorum... Ertelenen işlerin hep eksik kalacağı biliyorum. Hayatı layıkıyla yaşamamanın bir bahanesinin olmadığını; aldıkları yaşlardan korkanların layıkıyla yaşamayanlar olduğunu tahmin ediyorum.
Deniz kenarlarında mutluluğa daha yakın olduğumu; sabah erken saatleri gece geç saatlere tercih ettiğimi, çayı, kahveyi, ekmeği dostlarla paylaşmayı, bir çocuğu ve onun sayesinde tüm çocukları sevmeyi biliyorum... Çok da başka bir şey bilmiyorum.
Güneşin etrafındaki 35. turumu tamamlamam şerefine bu yazıyı yazıyorum ve çekiliyorum...
YORUMLAR