İyi gıdanın peşinde

Anne olacağınızı öğrendikten sonra o zamana kadar kendi beden sermayenizi ne kadar hor kullandığınız önemini yitirir… Vücudunuzda yeşeren yeni can’a her şeyin, özellikle de gıdanın, en iyisini (zamanımız diliyle en az zararlısını) yedirmek hevesi çoğu anneleri ateş gibi sarar… İşte bu yüzden anne olmadan önce yumurta kırmaktan öte yemek yapamayan kadınların birer kurabiye uzmanına, zeytinyağı gurmesine, iyi et avcısına dönüştüklerini görmek mümkün…

İşte ben o annelerden biriyim… Eve aldığım sebzeden, ete, süte, yumurtaya kadar hepsi güvendiğim kaynaklardan, oldukça zahmetli bir organizasyon sürecinde tedarik ediyorum…

Lojistik Zor Zanaat

Çarşamba günleri Çatalca’dan süt geliyor mesela; o gün o sütlerin kaynayıp yoğurda dönüşmesi, artanının şişelenmesi şart. Bizim evde Çarşamba günleri yoğurt olmuyor bu yüzden. Geçen haftanınki bitmiş, bu haftanınki henüz mayalanmakta…

Sebzeler için yine haftanın bir günü organik Pazarı, yumurta için babamın çiftliğin civarındaki tavukların neşesinin gelmesini beklememiz gerekiyor. Mevsim yazsa daha rahat, babamın bahçesinde birçok yazlık sebze meyve yetişiyor. En garantisi onlar.

Evimde yenecek tüm yiyeceklerin menşeini biliyorum yani… Bu yüzden dışarıda yemek yemek benim için pek kolay değil. Ya o salatalar sirkeli suda beklemediyse, ya o yumurtalar fabrikasyon tavuklarınsa… Bildikçe derdi artıyor insanın…

Yediğiniz Tavuk Mutlu Mu?

Jamie Oliver dört çocuk babası, çok meşhur bir aşçı… Oliver, tüm dünyada çocukların beslenme alışkanlıkları ve eğitimi ile yakından ilgileniyor ve bunun için her yıl, “Food Revolution - Gıda Devrimi” adında bir bilinçlendirme kampanyası düzenliyor. İngiliz okullarındaki menüleri dönüştürmeyi başarmıştı mesela… Hal böyle olunca adını koyduğu tüm işlerinde de belli bir standart olması kaçınılmaz…

Zorlu Center içinde açılan Jamie’s İtalian’ın yemeklerini yedim geçen hafta. Sahibi Kaya Demirer ile konuştuk… Restoranı açabilmek için bir yıl önceden 20 kişilik bir ekiple çalışmaya başlamışlar. Siz pirzolayı yerken Kaya Bey o dananın seceresini çıkarabiliyor. Nerede büyüdü, ne yedi, anne sütünden GDO almış mıydı?(aldıysa iptal, yeni buzağılar beklemek gerekiyor) Yediğiniz balığın tutulduğu teknenin boyasında zehir var mı, yok mu? Tavuğunuz günde şu kadar saat güneş gördü mü, serbestçe dolaşıp mutlu tavuk oldu mu? Sadece sağlık değil etik kuralları da var; malı aldıkları firmada 18 yaşın altında çalışan olup olmaması da etkiliyor satın alma kararlarını… Bütün bunlar detaylı bir şekilde inceleniyor ve İngiltere’deki merkezden de anlık olarak kontrol ediliyormuş.

Tedarik süreçleri bizim evdekinden kat be kat zahmetli anlayacağınız. “Bizde malzemeler günlük gelir ve pişer” diyor Kaya Bey, “400 kişilik restoranın deposu toplam 6 metrekare, bu yüzden bazen menüde görüp ısmarladığınız yemek o gün olmayabilir.” Koca bir restorana 6 metrekare depo gerçekten iddialı…

Ekolojik Gıda Talebi Artmalı

Diyeceğim o ki Jamie’s İtalian’ın yemeklerinin sağlık ve etik kuralları da yediklerimin lezzeti de beni doyurdu; dileğim bunun daha geniş bir erişime ulaşması ve artık sadece “iyi gıda” servis eden restoranların artması… Böylece çocuklarımıza evimizin dışında da ne yedirdiğimiz konusunda içimizin rahatlayacağı gibi geleneksel, ekolojik gıda üreticileri artacaktır… Umarım