Kâbusa hoş geldiniz!

SELMA. Türkiye’de çocuk ihmali ve istismarının kamuoyunda ilk telaffuz edilişinin adı. 8 yaşında, ailesinden gördüğü işkencenin mahkeme tarafından onaylanmış olmasına rağmen tekrar ailesine teslim edilen Selma. Aileye geri verilişinden 4 ay sonra komşuları tarafından, boğazına kek kaçtı diyerek hastaneye götürülen Selma‘nın asıl derdinin kek değil, gördüğü işkence olduğu anlaşıldı. 6 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra 26 Mart 1995’te yaşamını yitirdi.


Selma, çok sevdiğimizi söylediğimiz, üzerlerine titrediğimiz, gözümüzün nuru, ülkemizin geleceği çocuklardan biriydi. Ailevi değerlere çok önem veren, namusuna düşkün, % 90’ı Müslüman, daha çok çocuk doğsun isteyen insanların yaşadığı ülkenin bir küçük kızıydı. Bir toplumun ikiyüzlülüğünden öldü.


Selma‘nın ölümüyle bir toplum kendi kendini aynada ilk defa gördü. Her çocuğun göz nuru olmadığı gerçeği ilk defa bu kadar açıkça serildi ortaya. O zamana kadarki inkâr yaklaşımının bir adım ötesine geçildi belki. Kabul edilmedi hemen (hâlâ da edilmiyor tam anlamıyla) ama bir küçük şok yaşayarak titrendi.


Bu sene bu ülkede hiç olmadığı kadar çok konuşuldu çocuklara yönelik cinsel istismar konusu; çeşitli kurumlar ve kuruluşlar yüzleşmeye yönelik, eğitime, farkındalığa yönelik eğitimler, seminerler düzenlediler. Cinsel istismarı, şimdiye kadar süregeldiği üzere “Ayıp” diyerek, “Kol kırılır yen içinde kalır” diyerek, aile değerlerini romantize ederek, üstünü örterek yok saymalar bitsin diye, konuşulsun, koruyucu önlemler alınsın diye çabalıyor bir avuç insan. Bu bir başlangıç. Çok uzun yıllar boyunca içinde kanayan yarayı inkâr etmiş bir toplumun, geleneğin, ataerkil yapının çözülmesine doğru minik bir adım...


Betül Mardin önderliğinde, Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler son sınıf öğrencilerinin düzenlediği “Ama Ben Daha Çocuğum” seminerine katıldım dün sabah. Betül Hanım açılış konuşmasını yaparken: “Kâbusa hoş geldiniz!” dedi... Ve ardından ekledi: “Bugün burada duyduklarınızı akşam sofrada konuşun; anlatın...” Seminerde çocuk cinsel istismarının yanı sıra çocuk gelinler meselesinin de üzerinde duruldu. Çocuk gelinler, işin içinde evlilik olduğu için kutsal aile çatısı altında gizlense de çocuk yaştaki kızlarla evlenme, “pedofilinin yasallaştırılmış hali” diye tanımlanıyor. Çocuk gelinlerin genellikle mal gibi para karşılığında kendilerinden kat kat yaşlı adamlara satıldığından, kızın yaşı küçüldükçe ekonomik değerinin de arttığından bahsediliyor.


İşte bu yüzden yine bu konuyu yazıyorum... Buyurun rakamlar:


  • Kasım ayında Şefkat-Der’in yayınladığı bir araştırmanın sonuçlarına göre son 5 yılda çocuğa yönelik cinsel istismarda % 400’lük bir artış söz konusu.

  • Bildirilmeyen istismarı da hesaba katınca yılda yaklaşık 660 bin çocuğun cinsel istismara uğradığı tahmin ediliyor.

  • Türkiye’de 18 yaş altı evlilik yapan erkeklerin oranı yüzde 6.9, kadınlarınsa yüzde 31.7. Bu evliliklerin yüzde 16.9’u kentte, yüzde 24.6’sı kırsalda gerçekleşiyor.

  • Türkiye’de vesikasız olarak sokaklarda seks işçiliği yapan kadın sayısı 100 bin civarında; bunun 50 bini çocuk yaşta.
  • Türkiye’de 3 kadından biri çocuk gelin.

  • Dünyada çocuk yaşta evlenip hamile kalan kadınlardan senede yaklaşık 70 bini doğum sırasında ölüyor.

  • Bir çocuk, cinsel istismara uğradığını kurumlara bildirdiğinde ve hukuki süreç başladığında defalarca muayene ediliyor, yaşadığı olayı yaklaşık 16 kere daha anlatmak zorunda bırakılıyor. Bu şekilde de ikincil travmalara maruz kalıyor.

***


Velhasıl çocuklar oy veremiyor, ehliyet alamıyor ama bir mal gibi satılıyor; gerekli fiziksel ve ruhsal olgunluğa erişmeden birilerinin karısı, birilerinin annesi olmak zorunda kalabiliyorlar. İşte bizim gerçeğimiz bu. Şimdi artık bunu daha çok konuşma ve inkârdan geçip tedavi edici yaklaşımlar arama ve koruyucu önlemler almanın zamanı.


    Not: Yazımdaki bilgilerin bir kısmı için Prof. Dr. Arus Yumul ve Prof. Dr. Tolga Dağlı‘nın sunumlarından faydalandım. Teşekkürler.

    YORUMLAR

    Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

    İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.