Başarılı oyuncu Deniz Hanım, Reha Muhtar’la birlikteliğini iki tatlı bebekle taçlandırdı. Bebeklerden Poyraz, gördüğünüz gibi aynı babası. Kızsa küçük Deniz! Çok sakin ve mutlu bebeklerin abileri Engin Deniz’i de görüntülemek isterdik ama kendileri o sırada tatilde güneşleniyormuş efendim… Babaları Reha Bey’in de sık sık arayıp sorduğu 4,5 aylık ikizlerin ve annelerinin hareketli yaşamına hep birlikte konuğuz!


Hamileliğinizde kaç kilo aldınız?

Bu konuda modern davrandığımı söyleyemem. Canım ne istiyorsa ve ne kadar istiyorsa yedim. Hareket kabiliyetimi kaybetmemek için bol bol yüzdüm ancak hamilelikten sonra nasıl forma gireceğimle ilgilenmedim. Bunun yerine bir kadının ömründe sınırlı sayıda yaşayabileceği bu eşsiz deneyimin tadını doya doya çıkarmak istedim. Biraz fazla tadını çıkardım herhalde, çünkü tam 30 kilo aldım…


Beslenmenize dikkat ettiniz mi? Nasıl bu kadar kısa sürede kilo verdiniz?

Hamileyken sadece doktorumun önerdiği vitamin ve mineral takviyelerini düzenli olarak kullanmaya dikkat ettim ve ilk üç ay için beslenme tablosuna koyduğu yasaklara uydum. Beslenme konusunda, fazlalık olmasın diye değil, bebeklerin gelişimi için hiçbir şey eksik kalmasın diye titizlendim.


Kadın vücudunun mucizelerle dolu olduğuna inanıyorum ve hamileyken canımız ne yemek istiyorsa çekinmeden yemeliyiz diye düşünüyorum. Beynimize o emir gidiyorsa, vücudumuzun o sırada ihtiyacı olduğu için gidiyor bence. Doğum yaptıktan sonra kısa sürede kilo vereceğimi biliyordum, çünkü ilk doğumumda da öyle olmuştu. İnsanın bünyesi alışkın olduğu kiloya kolayca geri dönüyor. Bunu biraz hızlandırmak için spor yaptım, ama hiçbir diyet uygulamadım. Dört ayda 25 kilo verdim. Kilo vermeye de devam ediyorum. Her gün spor yaparsam bir buçuk ayda yine 34 beden olurum ama kendimi çok da sıkmak istemiyorum doğrusu.

Aşerdiniz mi?

Hamileliğimde genel olarak dengeli bir iştahım vardı, ama bir ara tatlılara dadandım.


Abilerinin ikizlerimizle arası nasıl? Kıskançlık mutlaka oluyordur ama yaptığı komik kıskançlıklar var mı?

Engin Deniz de sonuçta ilkokul çağında küçük bir çocuk, bu yüzden ilk başta bebekleri istediği gibi kucağına almasına izin vermedik. ‘Biraz büyümelerini beklemelisin’ dedik. Önce buna çok bozulmuştu, sonra alıştı. Ama kendi yapamadığı için eve gelen yetişkin misafirlerin de onları kucağına almasını yasakladı! Engin Deniz bebek arabasıyla kardeşlerini bahçede gezdirmekten çok gurur duydu, onlarla birlikte bir sürü fotoğraf çektirdi. Mina ve Poyraz büyüdükçe paylaşımları artacak, Engin Deniz de o zaman daha da çok keyif alacak diye düşünüyorum.






Oyunculukla ilgili projeleriniz…

Dizi teklifleri almaya devam ediyorum, ancak bu sektörde çalışma şartları düzelmedikçe aslında oyunculuk yapmayı düşünmüyorum. Artık benim projelerim yazarlıkla ilgili. Kalemime oyunculuğum kadar güvenirim. Edebiyat sonsuz ve sınırsız bir dünya, üstelik tamamen özgür ve bireysel üretimler yapabiliyor insan.


Bu ay romanım yayınlanıyor. Alfa Yayınları’ndan çıkacak. Çok sevdiğim yazarların da menajerliğini yapan Barbaros Altuğ ile çalışıyorum…


Evde ferahlı bir kalabalığınız var… İkizli yaşam zor olsa gerek. Alışma süreciniz nasıl geçiyor?

Çocuk sahibi olmak önemli bir karar. Ama ben tek başına bebek büyütmüş bir anneydim zaten. Bu yüzden ikizlerim dünyaya geldiğinde herhangi bir alışma sürecine ihtiyacım olmadı. En büyük şansım ikiz bebek bakımında deneyimli bir dadımızın olması. Doğum anından beri hep yanımdaydı ve bebeklerin beslenme, banyo ve uyku saatlerini öyle güzel programladı ki hiçbir güçlük yaşamadım desem yeridir. Çok sevdiğim biri ve yanımda olduğu için çok şanslıyım.






Emziriyor musunuz?

Bebeklerim 40 günlük olana kadar bol bol emzirdim ve sadece anne sütüyle beslendiler. Sonra süt kesildi, mamayla beslemeye devam ettik. Şimdi meyve püresiyle başlayarak yavaş yavaş katı gıdalara geçiş yapıyoruz.


Aile büyüklerinizden destek alıyor musunuz?

Bakıcı da olsa ikiz bakımı zor tabii… İkizlerin babaannesi ve büyükbabası her gün belli saatlerde onlarla oynuyor, ilgileniyorlar. İkizler dünyaya geldikten sonra benim annem ve babam, büyük oğlumla çok güzel ilgilendi. Bana yapılacak en büyük yardım da buydu, üzerindeki ilginin azaldığı hissine kapılmaması gerekiyordu. Ayrıca, Engin Deniz’in babaannesi bana en büyük manevi desteği veren kişi oldu, onu kendi annem gibi severim…

Son yıllarda ünlü genç annelerimiz çok. Yaptıkları kadın programları da çok yaygın. Sizin kafanızda annelikle ilgili bir program var mı?

O programların yapılmasını yararlı görüyorum ama benim öyle bir düşüncem yok. Benim, annelikle ilgili yapacağım en güzel iş, ya evde ev çocuklarıma zaman ayırmak.


Burçlarınız neler?

Bizim için burçlar çok önemli... Ben Terazi’yim. Reha Yengeç burcu. Ve bütün çocuklarım Boğa.




Biz okuyucularımıza hep kendilerine nefes alma aralığı öneriyoruz. Sizin böyle bir fırsatınız oluyor mu?

Çocuklar uyuduktan sonra, eğer programımız yoksa çalışma odamda kendimle baş başa birkaç saat geçirmek bazen hoşuma gidiyor. Müzik dinliyorum, yazıyorum. Bana düşüncelerimi düzenleme, duygularımı tartma fırsatı sağlıyor.


Reha Bey nasıl bir baba? İlgili bir baba olduğunu biliyoruz ama… Bebeklerin altlarını değiştirir mi mesela?

Çocuklarıyla ilgili çok şey düşünen, planlayan, sevgi dolu ve sorumluluk sahibi bir baba. Bence gerekli olsaydı bebeğinin altını değiştirmekten hiç de gocunmazdı herhalde, ama o iş ona hiç kalmadı.


Siz nasıl bir annesiniz? Evhamlı mısınızdır? Yoksa deneyimli bir anne olduğunuz için daha mı rahatsınız?

Evhamlı değil, korumacıyım. Soğukkanlılığımı kolay kaybetmem ama tedbiri elden bırakmam. Çocuklarımın güvende olduğunu bilmeden nefes almam mümkün olamaz çünkü. Benim işim bunları düşünmek. Her anne gibi…


İlk anne olduğunuzla şimdiki anneliğiniz farklı mı?

Bir açıdan farklı evet, çünkü zaman değişiyor. Yeni deneyimler de kazanmaya devam ediyorum. Mesela on yıl öncekinden farklı aşılar geliştirildiğini görüyorum. Beslenme metotları, bakım ürünleri, mamalar... Birçok şey yenilenmiş, güzelleşmiş. Hayatı kolaylaştıran detaylar eklenmiş. Ayrıca, şimdi annelik konusunda daha bilinçliyim. İlk kez anne olduğumda 25 yaşındaydım. Hem bebeğimi büyütmekten zevk alıyordum, ama bazen eğlenceyi, hayatı kaçırıyor muyum, kariyerimden uzaklaşıyor muyum gibi kaygılara kapılıyordum. Şimdiyse çocuklarım büyürken tanık olacağım özel ve önemli anları kaçırmaktan kaygı duyuyorum. Her zaman çalışmaya, üretmeye devam edeceğim, ama biliyorum ki hayatı anlamlı kılan en gerçek olgu çocuklar ve aile. O sıcaklığın yanında başka her şey sanal kalıyor.


Yeni anne okuyucularımıza söylemek istedikleriniz?

Bebeklerini doya doya koklasınlar, göz açıp kapayana kadar büyüdüklerini unutmasınlar. Uykusuz gecelerin, gaz sancılarının, diş çıkarma dönemlerinin özellikle tadını çıkarsınlar! Annelik bu yüzden kutsal. Gelecekte tüm o yorgunluk ve sıkıntıların karşılığında çok büyük bir hediye geliyor. Çocuğunuz sizi seviyor...





Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.