Üniversite mezunu 6 yakın arkadaşın iş bulma maceralarını eğlenceli bir dille beyazperdeye taşıyan ‘Biz Size Döneriz’in başrol oyuncusu Çağlar Ertuğrul’la bir araya geldik. Rol aldığı ‘Dağ 2’nin 2016’nın en çok seyredilen filmi olmasıyla dikkatleri üzerine çeken Ertuğrul’u ‘Biz Size Döneriz’de yakalamışken gelecek planlarını, aşka ve evliliğe bakışını da sordum. Hakkında soğuk ve mesafeli yorumları yapılan ünlü oyuncunun mesafeli duruşunu ilk gittiğimde ben de hissettim. Mesafeli olduğunu kendisi de söylüyor ama bu rahatsız edici bir şey değil. Sorularıma verdiği samimi cevaplarıyla eğlenceli yanına da bizzat şahit oldum...


‘Masalsı bir film çektik’

Yakında ‘Biz Size Döneriz’ filmiyle seyirci karşısına çıkacaksınız. Filmin nasıl bir hikâyesi var?

Yeni mezun olmuş 6 yakın arkadaşın hayatla mücadelesini anlatıyor. İzleyen herkes kendinden bir şey bulacaktır. İş bulmayla ilgili bir depresyon yaşıyorlar. Bu sadece Türkiye’de değil, gençlerin yaşadığı genel bir kaygı. Onlar da bu kaygıları dostluklarıyla aşmaya çalışıyorlar. İnişli çıkışlı, masalsı bir film. Bence 2017’nin en eğlenceli filmi olacak.


Filmde canlandırdığınız Akın nasıl bir karakter?

Sinema-TV mezunu. Film âşığı her yeni mezun gibi kendini kanıtlamaya çalışıyor. Hayal kırıklıklarıyla baş etmeye çalışıyor ve bir ara raydan çıkıyor. ‘Dağ 2’den sonra daha rahat bir iş oldu. Akın bana kıyasla daha duygusal ve daha hayalperest biri.


Arkadaşlarının içinde Hande Soral’ın canlandırdığı Lale’nin ayrı bir yeri var. Filmde romantizm var mı?

Lale, Akın’ın ilk ve tek flörtü. Üniversitenin ilk yılında tanışmışlar. Sonrasında çok güzel bir aşk hikâyesine dönüşüyor. İş bulma döneminde birbirlerini ne kadar çok sevdiklerini anlıyorlar.


‘Pes etmemek gerekiyor ’

Akın’la ortak noktalarınız ve farklarınız neler?

Özdeşleşebileceğim bir rol oldu. Oyunculukta da bu böyle, deneme çekimlerine gidiyorsunuz. Reddedilseniz de pes etmemeniz lazım. Akın sinema televizyon mezunu ve bu işin teorisini biliyor. İleride yönetmen olmak istiyorum ama teorik eğitimini almadım. Burada mühendislik eğitimim yardımcı oluyor. Akın o yüzden çok daha duygusal. Daha yönetmen. Tarantino’ya “Film okuluna gittin mi?” diye sormuşlar “Hayır, ben filmlere gittim” demiş. Ben de çok fazla film izledim ve mühendislik disipliniyle neyi nasıl yapmam gerektiğini analiz edebiliyorum.

‘La La Land’de de Emma Stone’un canlandırdığı karakter birçok deneme çekimine gidip reddediliyor. Oyunculuk da iş aramak gibi bir bakıma, öyle değil mi?

‘La La Land’i 3 kez seyrettim. Herhangi bir sektörde reddedildiğiniz zaman bu sizi belki de başka bir yöne itebilir. Her zaman bardağın dolu tarafına bakmak lazım. Reddedilmeniz sizin kötü olduğunuz anlamına gelmiyor. Elinizde 3 süper forvet varken dördüncüyü almazsınız. Reddedildiğinizde bu tarz motivasyonlara ihtiyacınız var. Reddedildiğinizde bir özgüven sarsılması oluyor tabii ki ama bu sizin kötü olduğunuz anlamına gelmez.


‘Eğlenceli ama sulu değil’

Bizi nasıl bir film bekliyor?

Bence komik bir film. Basmakalıp Türk komedileri gibi bir beklentiniz olmasın.


Türk sineması komedi ağırlıklı gitmeye devam ediyor...

Komedi olsun zaten. Kalitesiyle alakalı bir şey. Sadece güldürmek adına ucuz, belden aşağı espriler, Doğu ve Karadeniz şivesini karikatürize etmeler bence biraz hakaret de oluyor. Bizim filmimiz öyle değil. Eğlenceli, güldürecek ama sulu bir film değil.

‘İnsanlar şans vermeli’

Sizi komediye yakıştıran da jön olarak gören de var. Hangisine daha yakınsınız?

Genelde jön tarzı işler geliyor. Kendimi henüz komedide kanıtlayamadım. Ancak kendimi komediye daha yatkın hissediyorum. ‘Komedi ciddi bir iştir’ lafını inanarak söylemek lazım. Komedi işleri hoşuma gidiyor, umarım daha çok teklif gelir.


Yakışıklı komedi oyuncusu pek görmüyoruz. Yakışıklı olmanız dezavantaj mı?

Öyle bir algı var ve kırılması lazım. Sadece tiple, mimikle değil de oyunculukla da bu olabilmeli. Youtube’a video koyuyorum, altına “Abi sen jönsün, böyle şeyler yapma” diye yorum geliyor. Yakışıklı adam komik olabilir. İnsanlar şans vermeli. ‘Recep İvedik’ çok izleniyor. Bütün Türk filmleri izlensin ama komedi sadece o değil.





‘Çemberin içine herkesi almıyorum’

Sosyal medyadaki paylaşımlarınız oldukça komik ama insanlar sizi mesafeli buluyorlar. Öyle misiniz?

“Ketum, fazla cool” diyorlar. Benim için sorun değil. Hayata karşı tavrım bu. Çemberin içine herkesi almıyorum. Sosyal medyadan da artık görülebiliyor. İnsanları trollüyorum. Sevgililer Günü’nde çok pahalı bir araba fotoğrafını “Güle güle kullan sevgilim” notuyla paylaştım, ona bile inananlar oldu. Onların yorumlarını okumak hoşuma gidiyor.


Gerçekte Sevgililer Günü’nde ne yaptınız, ne hediye aldınız?

Sevgilim olmadığı için Sevgililer Günü’nde Paris Saint-Germain-Barcelona maçını izledim. Dünyanın en güzel iki şehrinin maçı. Romantik bir maçtı.


‘Evlilik, iş sözleşmesi gibi geliyor’

Evliliğe karşı önyargılı mısınız?

Evlilik iş sözleşmesi gibi geliyor. İki insan birini seviyorsa seviyordur. Belediye karşısında ilişkimizi yasallaştırıyoruz. İnsanlar birbirlerini seviyorlarsa evlenmek zorunda değiller. Tabii çocuk için evlilik şart.


‘Tatlıtuğ için yazdığım bir senaryom var’

ABD’deki metot oyunculuğu eğitimi size neler kattı?

Maalesef Türk dizileri oyuncuları tembelleştiriyor. Hep cepten yediğimi fark ettim. Zaten yurtdışına çıkma hayalim vardı, bana çok şey kattığını düşünüyorum. İlerisi için yönetmenlik düşünüyorum. Hatta Kıvanç Tatlıtuğ için yazdığım bir senaryom var. Komedi-aksiyon bir iş.


‘Oyuncuyum, asker değilim’

‘Biz Size Döneriz’ haftaya vizyona giriyor, ‘Dağ 2’ hâlâ gösterimde. 2 filminizin gişede olması nasıl bir duygu?

Bir oyuncu açısından iyi bir şey. 3 Mart’ta vizyona giriyoruz. Biri bittiğinde, diğeri başlıyor olacak. Çekimlerimiz de öyle olmuştu. Önce ‘Dağ’ı, sonra ‘Biz Size Döneriz’i çekmiştik. Güzel bir dönemde giriyor. Dostluğu ve farklı renklerin bir arada olmasını anlatan bir film oldu.


‘Dağ 2’deki Oğuz’dan sonra seyirci bu filmde Akın’la karşılaşınca ne tepki verecek?

Seyirci Oğuz’u çok sevdi. Oğuz’u bana çok yakıştırdılar ve farklı bir karaktere önyargılı yaklaşıyorlar. Bazı fanatikler üzüldü hatta kızdılar. Yorumlar küfüre kadar gidiyor. Bence Akın’a da bir şans versinler. Oyuncuyum, asker değilim. Yarın bir katili de canlandırabilirim.





‘Sadece güzellikle ömür geçmez’

İdeal kadın tanımınız nedir?

Dış görünüş tabii ki önemli ama güzel bir gülüş, samimiyet ve zekâ benim için çok önemli. Dünyanın en güzel kadını olabilir ama konuşacak bir şey bulamadıktan sonra değil ömür, 2 dakika bile geçmiyor. O konuda biraz İlber Ortaylı gibiyim. Onun kadar açık olmasa da içimden “Cahil cahil konuşuyor” dediğim oluyor. Karşımdaki insanın beni şaşırtması lazım. Bilmediğim bir şeyi bana öğrettiği zaman mutlu oluyorum. Muhtaç değilim ve hemen evleneyim gibi bir derdim yok. Evleneyim de biri beni çekip çevirsin, yemeğimi, ütümü yapsın gibi isteklerim yok, hepsini yapabiliyorum. Bazen çok güzel hanımefendilerle buluşuyoruz, konuşuyoruz ama sonra bir şey oluyor, orada bir eksi puan alıyor.


‘Çok sevilen film yapmış olmak daha gurur verici’

‘Dağ 2’ 2016’nın en çok izlenen filmi oldu. Bu başarı nasıl bir duygu?

İzleneceğini biliyorduk ama bu kadarını beklemiyorduk. İlk film fenomen oldu. Ne zaman TV’de yayınlansa gün birincisiydi. Türkiye’de böyle konular fazla işlenmiyor. Bir ‘Nefes’ filmi vardı ve o da çok başarılıydı. Biz sadece bir asker filmi değil, kaliteli bir film yaptık.


Peki ‘Dağ 3’ ne zaman geliyor?

Alper Çağlar’la konuştuk, “2023” diyor, Cumhuriyet’in kuruluşunun 100’üncü yılına denk getirmek istiyor. Alper idealist ve fazla zeki bir yönetmen. Uçuk kaçık fikirleri var. Bunun üzerine düşünmek istiyor. Şu an herhangi bir şey yapsa seyirci gider ama kalite düşer. İkimiz için de en çok izlenen, en çok para kazanan değil de çok sevilen film yapmış olmak daha gurur verici. ‘Biz Size Döneriz’ de öyle bir iş oldu. İçinde bulunmaktan gurur duyduğum işler yaptım.


‘Nihai hedefim Hollywood’

ABD’deki eğitiminiz bitti mi yoksa film için mi döndünüz?

Dolar yükseldiği için döndüm. ABD hayranı değilim ama bu işin şampiyonlar ligi Hollywood. Nihai hedefim de orası. Orada kalite üzerine rekabet var ‘La La Land’den bahsettik. Ryan Gosling piyano çalıyor, şarkı söylüyor, dans ediyor hem de jön. Onun kalitesini kıskanıyorlar, ününü, aldığı parayı değil.


Orada proje için görüşmeler yaptınız mı?

John Legend’ın dizisine Türk oyuncu arıyorlardı. Görüştük, bir şey çıkmadı.


Röportaj: Neziha Kartal

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.