Senaryosunu Gupse Özay’ın yazdığı, yönetmenliğini Kıvanç Baruönü’nün yaptığı ‘Görümce’ vizyonda. Gupse Özay ve Eda Ece ile kamera karşısına geçen Buğra Gülsoy, yine güldürecek. Komedi filmlerine yakışan oyuncu, en çok Şener Şen’le çalışmak istediğini, keyifli geçen çekimleri ve rolünü anlattı. Bu arada Şener Şen’e de bir teklifi var...


Buğra Gülsoy ile yeni filmi ‘Görümce’yi konuşmak üzere buluşuyoruz. Güler yüzlü, samimi, göründüğü gibi de doğal. İzleyicinin onu çok sevmesinin en büyük nedeni de bu aslında. Oyunculuğa bulaşması da doğal yollarla olmuş zaten. Kıbrıs’ta mimarlık okurken afiş tasarlayıp pazarda satıyormuş. Arkadaşlarının oynadığı tiyatro oyununun afişini sanat yönetmenine gösterdiği sırada ses tonu beğenilince kendini sahnede bulmuş. Dramla başlayan kariyerine şimdi komediyle devam ediyor. Gülsoy, cuma günü gösterime giren Gupse Özay’ın yazıp oynadığı ‘Görümce’de sevgilisi ve ablası arasında kalan Ahmet karakterini canlandırıyor. Hemen herkesin hayatından bir şeyler bulabileceği bir film yapmışlar. Bu arada kendi de tiyatro oyunu ve film senaryosu yazıyor. Tam biraz tatil yapmayı düşündüğü dönem gelen bu film teklifine ‘Evet’ demesinin en büyük nedeni Gupse Özay. Gülsoy ile yeni filmini, hayatını ve projelerini konuştuk.


Röportajlarında “Hiç kıskanç değilim başıma ne geldiyse bundan geldi” dedin ve sonunda bir kıskançlık senaryosunda buldun kendini...

‘Aşk Yeniden’ bittikten sonra kendi filmimizin çekimlerini tamamlamıştık. “Şimdi tatil yapabilirim” diyordum ki film projesi geldi. Hikâyeyi çok sevdim ve Gupse’yle çalışmak istiyordum. Onun mizah anlayışını, kalemini seviyorum. Çok iyi tiplemeler çıkarıyor. ‘Yalan Dünya’dan beri onu takip ediyordum. Romantik komedi istediğim için bu cuk oldu.



Ahmet nasıl biri?

Mimar, kendi halinde ve ablasına hiç benzemiyor. Ablası ise küçüklüğünden beri ona annelik ve babalık yapmış ama bir noktada da çok sıkmış. Artık Ahmet boğulma noktasına gelmiş. Sürekli sevgilileri olmuş ama başarılı olamamış. Hayatında ilk kez aşkı buluyor ve evlenme teklif ediyor. Ve olaylar, olaylar.


Senin kardeşin var mı?

Ağabeyim var Onur. Abi de demiyorum aramızda 13 ay var.


Siz birbirinizi kıskandınız mı?

Doğduğum zaman acaba onun tahtını mı alıyorum diye kıskanmış. Beni masanın üzerine yatırırlarmış abim beni masadan atmaya çalışırmış.


Oyuncak kavgası da mı olmadı?

Annem ve babam bu sorunu da halletmişler, biz her bayram aynı giyinirdik. Her şeyimiz, bütün hediyelerimiz bile aynıydı, gıcık olurduk. “Biz birbirimizi kıskanmıyoruz neden bizi ikiz gibi giydiriyorsunuz?” derdik.


O ne yapıyor?

Endüstri mühendisi, bir şirkette çalışıyor.






İzleyici seni komedi işlerine çok yakıştırdı...

Kendimi, dışarıdan tercih edilene göre yönlendirmiyorum. ‘Kuzey Güney’de Güney başka bir yerde duruyordu, ‘Fatmagül’ün Suçu Ne’ de Vural bambaşka bir karakterdi. ‘Eski Hikaye’, ‘Bana Artık Hicran De’ bittikten sonra gelen ‘Aşk Yeniden’le biraz rahatlamak istedim. Yemeğin üzerine tatlı gibi oldu, uğurlu geldi. Özge’yle de (Özpirinçci) çok iyi anlaştık. Romantik komedilerde partnerlerin uyumu, paslaşması çok önemli. Komedide bazen senaryoda yazılmamış anları çıkarırsınız. Burada da Gupse ve Eda’yla iyi anlaştık. Kendi filmimiz ‘Mahalle’ de başka bir hikâye oldu. Komedi değil ama kara komedi unsurları var. İçgüdülerimle neyi yapmak istiyorsam ona göre karar veriyorum. Şimdi yavaş yavaş ‘dram yönüm’ kaşınmaya başladı.


Kısa Kısa

  • Genelde gerilim romanları okuyor.
  • Çekimlerde sadece parlamayı önlemek için pudra kullanıyor, fondötenden hiç hoşlanmıyor, yüzüne sanki maske iniyormuş gibi hissediyor.
  • Spor giyinmeyi, rahat takılmayı seviyor. Kravat takmayı sevmiyor. Alışveriş yapmaktan nefret ediyor.
  • Kalabalık ortamlarda gergin bir adam olduğunu söylüyor.
  • Fiziğini korumak için kendi vücut ağırlığıyla spor yapıyor.
  • “Manyak künefe hastasıyımdır” diyor.
  • Kendini evcimen olarak tanımlıyor, arkadaşları onu evden çıkaramıyorlarmış.
  • Bu sezon dizi yapma düşüncesi yok. Okuduğu senaryoları değerlendiriyor, seneye ekranda olabileceğini söylüyor.
  • En son izlediği film “Arrival” ve herkese tavsiye ediyor. En son izlediği tiyatro oyunu, Mert Öner’in yönettiği “Kenardakiler”.

Filmin en vurucu sahnesi neydi?

İkinci teaser’daki araba sahnesinde eğlendik. Ahmet nişanlısını ablasıyla tanıştıracağı için gergin. Ablası arabanın önünde oturmak istiyor, o oturtmamaya çalışıyor.


Kıvanç Baruönü sevilen bir yönetmen. Onunla çalışmak nasıldı?

Projeyi kabul ederken Gupse’nin yazacak olması ve onunla çalışmam, BKM çatısı altında olması ve Kıvanç’tı. Onun reji anlayışını çok beğeniyorum, oyuncuyu çok iyi yönlendiren bir yönetmen. Sette ekibi ve oyuncularıyla iyi dost olabiliyor en önemlisi bu zaten.



Özgürlük alanı bırakıyor belli ki...

Evet, “Ben bunu böyle istiyorum” anlayışı Yeşilçam’da kaldı sanıyorum, şimdi paylaşım daha önemli. Bence zaten görüntü yönetmeninin de karışması lazım. Bu ekip işi.


‘Yavuz turgul’dan başkasıyla çalışmıyormuş diyorlar’


Sen aynı zamanda yazıyorsun. Eski oyunculardan kimlerle oynamak ya da filmlerinde oynatmak istersin?

Yeşilçam’daki kıymetli oyuncuların hepsi hocalarımız. Şener Şen ile çalışmak isterim, dram ve komedide iyi, yumuşak bir oyunculuğu var.


Geçenlerde bir açıklaması olmuştu, “Teklif gelmiyor” demişti...

Ben yazıp çiziyorum, yollayayım o zaman. Buradan Şener Abi’ye sesleniyorum, piyasada sürekli “Yavuz Turgul’dan başkasıyla çalışmıyormuş” diyorlar.


7 yaşındayken ilk izlediğin filmi hatırlıyor musun?

Babam beni ‘Terminatör’e götürmüştü, Arnold Schwarzenegger hayranıydım, tüm filmlerine gidiyordum taa ki bir filmde hamile kalana kadar, orada yıkıldım. Hayranlığım geçti, o da vali oldu zaten.


‘Afiş yapıp pazarda satıyordum’


Hayatın nasıl oyunculuğa evrildi?

Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde mimarlıkta okuyordum. Tasarım derslerini çok seven, sürekli maket yapan biriydim. Arkadaşlarım tiyatro yapıyor ben de afiş tasarlıyordum. Hatta afiş yapıp pazarda satıp para kazanıyordum. Oranın Genel Sanat Yönetmeni Mehmet Ulubatlı “Ne güzel ses tonun var, bizim oyunumuzda doktor karakterini senin oynaman gerekiyor” dedi. Arkadaşlarla da haber yolladı. Sonra sahneye çıktım. Çıkış o çıkış. Kendimi iyi ifade edebildiğimi düşündüm, inanılmaz keyif aldım. Babam beni parayla okutmuş, gitmişim çocuk oyununda soytarı oynuyorum. Sonra babam da alıştı. Tesadüfen gelişti, çok keyif aldım.





Henüz yolun başındasın ama iyi projelerde yer aldın. Burada etkili olan sence yeteneğin mi, fiziğin mi, insanların seni tavsiye etmesi mi, şans mı?

Şans bizim sektörde çok önemli. Hâlâ keşfedilmemiş o kadar yetenekli oyuncular vardır ki... Doğru zamanda doğru yerde olmaya da çok inanırım. Bir şeyi hissedip o yolda ilerlediğin zaman başka kapıları açmasına da... Sadece oyunculuğa konsantre oldum, üzerine çok çalıştım, hâlâ devam ediyorum.


Filmde de anlatıyorsunuz, nedense herkes birbirinin hayatına çok karışıyor. Bu sorun sırf ailede değil ne yazık ki her yerde...

Biz buna “gıybet” diyoruz. Film önyargılardan bahsediyor. Birbirimizi tanımadan, kendimize bakmadan başkalarını eleştirmeyi anlatıyoruz.


Bu tip durumlardan kendini nasıl koruyorsun?

Genelde sessiz kalarak kendimi korurum. O yüzden kimse bana gıybet anlatamaz. Kaale almıyorum, bize ne ki?


Arkadaşların senin iyi ve kötü yanlarını nasıl sıralar?

“Sakin ve dinlemiyor” derler. Bazen ben de öyle kitlenme anları olabiliyor.


‘Anlatınca nazar değecek gibi düşünüyorum’

Çok güzel bir kız arkadaşın var. Daha önce HT Magazin’de Ece Saruhan ile yaptığın röportajda ilişkini bir lunaparka benzetmiştin, ne güzel bir tanımdı. Nasıl gidiyor her şey?

İlişkim hakkında çok konuşmak istemiyorum. Lunaparkın anlamı gerçekten birlikte eğlenebiliyorum, inanılmaz güldürüyor beni, aynı zamanda arkadaşım, dostum ve sevgilim. Her şey yolunda. Sanki bunu çok anlatınca nazar değecek gibi düşünüyorum o yüzden fazla bahsetmek istemiyorum.


Röportaj: Ekin Türkantos



Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.