Anneliği, sunuculuğu, giyim tarzı ve her daim fit oluşuyla dikkatleri üzerinde toplayan Çağla Şıkel’le İzmir Optimum Outlet AVM’de gerçekleşen defilede bir araya geldik. İki defile arası kuliste yakaladığımız Şıkel’le ayak üstü sohbet etme fırsatı yakaladık. Ünlü manken oyunculuk için iddialı konuşurken anneliğin her şeyin önünde olduğunu bir kez daha vurguladı.


Mankenlik ve sunuculuk devam ederken oyunculuğu tekrar düşünüyor musunuz?

Alişan’ın klibinde oynadım ama bu tamamen anlık gelişen bir durumdu. Oyunculuk yapmayı çok seviyorum. Uzun yıllar devam eden bir ‘Cennet Mahallesi’ geçmişim var. Şu an öyle bir vakit yok ama ilerleyen zamanlarda olmaz, yapmam diye bir şey yok. Bu zamana kadar çocuklarım çok küçüktü. O yüzden uzak durdum.


Sinema düşündünüz mü?

Birkaç tane ufak teklif geldi ama ufak rol olmaz. Yapacaksak iyi bir şey yapmamız lazım. Kendimi bu anlamda gösterebilmiş bir insan değilim. Sadece çingene rolüyle çıktığım için insanların aklında soru işareti olabilir. Hiç sıkıntı yok çok güzel oynarım. Komedi seviyorum. Komediden girer dramdan çıkarım. Ne bileyim çok ekstrem bir şey olmadığı sürece altından kalkamayacağım rol yokmuş gibi geliyor. Ben hafif çatlağımdır, deli kadın bile oynayabilirim.



‘Tavuk gibi uyuyorum’



Çocuklar yüzünden geri çevirdiğiniz çok fazla iş oldu mu?

Çalışmamayı tercih ettim ama o da 40 gün sürdü. O dönemler İstanbul dışı ve yurtdışı projelerini kabul etmedim. Dizi oyunculuğu yapacaksam da haftada üç gün çalışabilirim. Çünkü şu an o kadar düzenli bir hayatım var ki. Sabah spora gidiyorum çocukları hazırlıyorum akşam da onlarla birlikte tavuk gibi uyuyorum.


Çağla Şıkel’in çocukları AVM’de büyüdü gibi yorumlar yapılıyor...

Çocuklarım nereye gitmek isterse oraya götürüyorum. AVM’ye gidip boş gezmiyoruz. Birlikte oyun oynuyoruz. Ben çocuğunu AVM parkına bırakıp kafede kahve içen bir anne değilim. Onlar nerede eğlenebiliyorsa orada oluyorum.


Daha önce de onlarla oynarken bileğinizi burkmuştunuz...

Yırttım, burktum... Düşün onlar ilkokul çocuğu ben de onlarla gaza gelip oynuyorum. Erkek çocuğu oldukları için çok hareketliler. Her dakika kafama bir şey gelme tehlikesiyle yaşıyorum. Onlara bir şey olmasın da olan bana olsun hiç önemli değil.


‘Bir daha tövbe, söylemeyeceğim’



Kız çocuğu istemenizin sebebi daha sakin olması mı?

Yok yaa ben süsleyeyim diye dedim. Bir de hoş olurdu tabii. Allah kısmet ederse. Hiç plan bir şey yok. Söylemek istediğim yakın zamandaki bir şey değil. Bana kalsa benim dört beş çocuğum da olabilir. Ben çocuklarla beraber olmayı çok seviyorum. O lafı da bundan dolayı demiştim. Bir daha tövbe, söylemeyeceğim. Ta ki hamile kalıp evlenene kadar bu konuda açıklama yapmayacağım.


HT Masa’da da konuşulmuştu sözleriniz. Yapılan yorumlara ne diyorsunuz?

Ben hiç laf atmam direkt söylerim. ‘Hayatında birisi var da ona mesaj mı gönderiyor’ gibi yorumlar vardı. Mesajı herhalde kendileri aracılığıyla göndermem. Öyle birisi de yok o da ayrı konu. Bu kadar büyük bir haline gelmesi, konuşulması biraz gereksiz oldu. Boşanmış, iki çocuk sahibi biri olarak baktığında saçma oluyor. Ama bunu o niyetle söylenmemişti tabii. Konu Emre’ye kadar gitti.



‘Çocuklar için arkadaş kalmalı’


Emre Altuğ ve siz gibi birçok isim boşandıktan sonra çocukları için daha olumlu ilişkiler kuruyorlar. Anne babalık konusunda iyi örnek olduğunuzu düşünüyor musunuz?

Bence çok iyi anne babalık yapıyoruz. Anne babalık boşandıktan sonra da bunu devam ettirmeyi gerektirir. Bizim aramız zaten çok iyi ama kötü de olsa iyi olmaya çalışılmalı. Benim evliliklerinden daha iyi geçinen arkadaşlarım bile var. Boşanmak iyi bir şey değil bu çocuklar için de iyi değil. Çocuklar için arkadaş kalmalı, onları da etkiliyor.


‘Bu sene benim için kara bir sene olacak’


Kış sezonu için favorileriniz nedir?

Bu sene benim için kara bir sene olacak. Saçı- mın renginden midir, bilmiyorum. Modum da öyle değil ama siyaha takıldım. Bazı zamanlarda da kolaya kaçıyorum. Bu sene benim için western modası var. Kovboy çizmeleri, salaş ve maskülen bir tarz. Ama gece dışarıya çıkacaksam bir davete katılacağım zaman ince topuklu ayakkabılarım ve şık diz altı elbiselerim vazgeçilmezim.


Podyumlarda, ekranda görüyoruz sizi. Hangisi sizi daha çok mutlu ediyor?

Mankenlik tabii ki ilk mesleğim olduğu için podyumda kendimi hiçbir yerde hissetmediğim kadar özgür, güçlü ve mutlu hissediyorum. Televizyonda çok eğleniyorum. Moda zaten hayatımın bir parçası. Zevkim beğeniliyor. Bir markayla iki aylık bir koleksiyon hazırladık. Bu ilerde daha uzun soluklu projeler haline gelecek. Bugüne kadar 3 milyon kıyafet giymiş bir manken olarak zevkim beğeniliyor. En sevdiğim yönüm ise annelik. Kendimi bulmamı sağlayan bir şey oldu. Hayatımın en büyük başarısı. İyi bir anne olayım başka bir şey istemem. Bir de para kazanayım çocuklara bakacağız. Annelik hiçbir duyguya benzemiyor.


Defile sayısı ve bu tarz moda etkinlikleri azalıyor. Sizce neden?

Eskiden her marka defile yapıyordu. Günde iki üç defileye çıkardık. Şimdi de varsa ben çıkmayabilirim bundan söylemiyorum ama yapılan defile yok. Fashion Week’te yabancı mankenler kullanılıyor. Ben artık profesyonel anlamda yapmıyorum ama diğer arkadaşlarımı kullanmayıp ucuz oldukları için ve kendilerince kaprissiz oldukları için yabancı mankenlerle çalışıyorlar.


Türk mankenleri çok mu kaprisli?

Ben görmedim. Bir iki kişi vardı onlar da artık mankenlik yapmıyor. En son Didem Soydan vardı. O da gitti. Küstürmek hoş mu?




Röportaj: Neziha Kartal



Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.