Murat Dalkılıç... Etrafına her zaman güzel enerjiler veren bir adam... Dolu dolu kahkahalarıyla içinizi ısıtır. Keyfiniz yoksa bile onu görünce neşeniz yerine gelir. Yalanı sevmez, dürüsttür. Röportajımızda da bu özelliklerini fazlasıyla gösterdi. Şimdi Kinetix’in marka yüzü oldu. Dobra dobra her şeyi sordum, o da tüm samimiyetiyle yanıtladı...


Yeni reklam filmlerinle birlikte haftanın 7 günü televizyonda farklı bir Murat Dalkılıç izlemeye başladık.

Güzel bir birliktelik oldu. ‘Bize Her Gün Kinetix’ temasıyla yola çıktık. Çekimlerde çok eğlendim. Türkiye’de ilk olan bir teknikle 7 günümün nasıl geçtiğini reklam serisiyle ekrana yansıttık. Türkiye’nin en çok sevilen ve bilinen gençlik markalarından biriyle çalıştığım için çok mutluyum.


Sporu da çok seviyorsun.

Dinamik ve enerjik bir yapıya sahibim. Basketbol oynuyorum. Sahnede formumu korumak için Wing Chun isimli bir dövüş sanatı yapıyorum. Çok ağır bir antrenmanı var. Beni çok zinde tutuyor.


‘10 sene süt travması yaşadım’

Eskiden smaç basıyor muydun?

Tabii küçükken elimi bile yarmıştım. Çöp kutuları potaların önüne konulup, parklarda smaç yapılırdı. Ben hiç yapmazdım. Bir gün gaza getirdiler. Cüneyt Arkın moduna girip sıçradım. Potanın iplerini tutan demirler, elimin bir tarafından girip diğer tarafından çıktı. Öyle asılı kaldım. Bir daha da denemedim.

Basketbol merakın nasıl başlamıştı?

Okuldaki hocam sevdirdi. Bütün takım arkadaşlarım, yazın benden 20 cm fazla uzadı. Ben de daha çok süt içmeye karar verdim. O zamanki günlük sütler gerçekten aynı gün bozuluyordu, şimdiki gibi değil. (Gülüyor) Onları stok yapıyordum. Bir tanesi bozulup yoğurt gibi olmuştu ama ben onu da içtim. Sonra 10 sene süt travması yaşadım ve içemedim.




‘Evlenince tutumlu oldum’

Reklam filminden astronomik bir ücret aldığın söyleniyor. Doğru mu?

Bu gibi şeylerin konuşulmasını etik bulmuyorum. Ama söylendiği gibi büyük paralar yok.


Aldığın parayı nasıl değerlendirmeyi düşünüyorsun? (Kahkahalar)

İlk etapta 5 dönümlük bir arazi içinde malikâne alacağım. Türkiye’de değil ama Amazon ormanlarında. (Gülüyor)


Eşinle birlikte oynamanız için 600 bin TL’lik reklam teklifi aldığınız doğru mu?

Çeşitli rakamlarda reklam teklifleri geliyor. (Düşünüyor) Ama paradan önce marka en iyisi olsun derdindeyiz. Bence bu soruyu bir de Merve’ye sor. (Gülüyor)


Tutumlu musundur?

Hiç tutumlu değilimdir, o konuda Merve çok yardımcı oluyor. Evlenince tutumlu oldum. Hayatım boyunca hiçbir şeyin fiyatını sorgulamadım ama Merve sayesinde mutfak alışverişleri bile yarı yarıya düşmeye başladı.





‘Mutfak Merve’ye emanet’

Bu arada çok zayıflamışsın.

1 haftada 4 kilo verdim. Fotoğraf ve video çekimleri için dikkatli bir diyet uyguladım ve çok ağır spor yaptım.


Beslenmene Merve yardımcı oldu mu?

Tabii, o bu işlerden anlıyor. Mutfak ona emanet. Asla hamur ve şeker yemedim. Sabahları haşlanmış 4 yumurta akı yedim. İhtiyacım olduğu kadar protein aldım. Sadece su içtim, çay bile içmedim.


Merve de gerçekten güzel yemek yapıyor...

Evet, sen gayet iyi biliyorsun. Çok güzel kısır yapar. Tatlıları mükemmel. Habire tatlı deniyoruz. (Kahkahalar)


Sen mutfağa girer misin?

Bekârlık bitti, yeter. (Gülüyor) Gerekince girerim tabii.


‘Dava süreci bitince konuşacağım’

Cezmi Ersöz’le mahkemelik oldunuz. ‘Kırk Yılda Bir Gibisin’ kitabının isminin izinsiz şarkı sözü olarak kullanıldığı iddiasıyla sana dava açtı. Nedir son durum?

Şu an yargıda olduğu için bir şey söyleyemiyorum. Asıl konuşması gerekenler konuşmuyor. Onlar konuşmayınca top bana kaldı ve çok üzgünüm. İnsanların reklam yapmak için bu yollara başvurması beni kırdı. Bu böyle kalmaz. ■


Şarkının sözlerinde kitabın içinden alıntılar olduğu da iddia edilmişti.

Sadece “Kırk Yılda Bir Gibisin lafı benim” iddiası var. Böyle çirkin ve lüzumsuz hale geldiği için üzüldüm. Şimdiye kadar kaç şarkı yaptığımın herkes farkında. Bir lafa tamah etmeyeceğimi herkesin bilmesi lazım. Dava süreci bitince konuşacağım, çok doluyum.





‘Çocuk için biraz daha zamana ihtiyacımız var’

2016 planlarında baba olmak var mı?

İkimiz de çok isteriz ama yeni evlendik, biraz evliliğimizi oturtalım. İşlerimiz de çok yoğun.


Erkek çocuğunuz olursa adını Murat koyacağınız doğru mu?

Hayatta koymam. (Gülüyor)


Peki ne isim koyacağını hiç düşündün mü?

Emre Altuğ’un oğullarının ismini çok seviyorum: Kuzey ve Uzay. Rahmetli Uzay Heparı’yı çok severdim. “Çocuğum olursa adını Uzay koyarım” diye hayal etmiştim. Emre Altuğ, önce davrandı ama bu beni durdurmaz. (Gülüyor)


‘İnsanlar Merve’yi kendi soyadıyla tanıyor’

Kınada ve düğünde ‘Merve Dalkılıç’ tezahüratları yeri göğü inletmişti. Biz şimdi Merve’ye ne diyeceğiz? (Kahkahalar)

Nüfus cüzdanında Merve Dalkılıç tabii ki ama o bir marka olduğu için Merve Boluğur. 50 yaşından sonra belki Merve Dalkılıç kullanılabilir ama şu anda Merve Boluğur. Değiştirmesin de zaten, insanlar onu kendi soyadıyla tanıyor.


‘Kendime pek bakmam ’

Cilt bakımınla Merve’nin özel olarak ilgilendiği haberleri doğru mu?

Kendime pek bakmam, ayna karşısında saatlerce saçımla yüzümle oynamam. Bir gün Merve, “Sen niye kendine bakmıyorsun? Gel buraya” dedi, yüzüme bir şeyler sürdü. (Kahkahalar)


Röportaj: Ömür Sabuncuoğlu

Fotoğraflar: Sercan Kazancı

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.