Kışın kapalı ayakkabılar içinde, toplantıdan toplantıya yüksek ökçelerle koşarken ayaklarımızı biraz yormuş olabiliriz. Oysa vücudumuzun yükünü taşıyan ayaklarımıza her zaman özen göstermemiz gerekiyor. Önümüzdeki aylarda baharın gelmesiyle birlikte düz ve açık ayakkabılara geçecek ayaklarımız bir anda kavis boşluğu desteklenmediği için ağrılarla baş başa kalabilir. Fulya Ayak Cerrahi Merkezi Kurucusu, Ayak ve Ayak Bileği Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Selim Muğrabi, bundan kurtulmanın yolunun; destekli terlikler ve ayakkabılar giymekten geçtiğini söylüyor. Ayakkabı açık olsa bile tabanı dolu ayakkabıları daha sağlıklı buluyor. Bu tarz ayakkabılar tercih edilmediğinde bel problemlerinin yazın daha fazla görüldüğünü söylüyor. Çünkü düz ayakkabı giyerek hareket etmek beli rahatsız ediyor.
Günde 3 saate kadar izin
Ülkemizde kadınlarda görülen ayak rahatsızlıklarının başında baş parmak çıkıntısı ve topuk ağrısı geliyor. Dr. Muğrabi, her iki sorunda da kadınların kullandığı yüksek topuk ve ucu sivri ayakkabının en önemli etken olduğunu söylüyor. Peki ne yapmak gerekiyor? Aslında hepimiz topuklu ve ucu sivri ayakkabı giyerek topuk ağrısı, başparmak çıkıntısı, diz ve bel problemlerine davetiye çıkarıyoruz. Peki hiç mi, arzu nesnesi topuklu ayakkabılarımızı giymemeliyiz? Dr. Muğrabi, ayak yapınızla uyumlu olduğu sürece bir davet ya da toplantıda 2-3 saatlik sürelerde yüksek ayakkabı giyilmesinin bir zararı olmadığını söylüyor. Ancak topuklu ayakkabı giyme süresi uzadığında öncelikle ayak arkasında ve başparmakta yükün arttığı unutulmamalı. Bu yüke uzun süre maruz kalındığında başparmakta şekil değişiklikleri oluşuyor. Ayrıca ayak arka adalesinin (aşil tendonu) kısalması ve buna bağlı topuk ağrısı ve küçük parmak deformitelerinin oluşmasına da yol açacağı için ayakları fazla zorlamamak en iyisi. Ayak başparmak tarak kemiği bileşkesinde eklemde oluşan deformiteye, “Halluk Valluks” deniyor. Bu rahatsızlığa neden olan etken ise hastanın basma kusuru. Sivri burun, yüksek topuk ayakkabılar başparmak çıkıntısını tetikliyor. Ve ne yazık ki bunun temel tedavisi cerrahi müdahaleden başka bir şey olmuyor. Kişiye özel tabanlık, parmak arası silikon aparatlar, gece atelleri şikâyetleri gidermeye yönelik olsa da tedavi edici özellikleri bulunmuyor.
“Ayak sağlığının bozulduğunu ne zaman anlamalıyız?” sorusuna gelince... Bir araştırmaya göre; ayak sağlığı tam olarak yerinde olan erişkin oranı sadece yüzde 45. Yani yüzde 55’imizin ayak sağlığında sorun var! Üstelik bu oranın büyük bölümünü tahmin edebileceğiniz gibi kadınlar oluşturuyor. Hem dar ayakkabılar hem de anatomik yapıları nedeniyle kadınlar daha fazla ayak sorunu yaşıyor. Dr. Muğrabi ise ayaklarınızda ağrı ve sızı olduğunda mutlaka bir uzmana başvurmanız gerektiğinin altını çiziyor.
Doğru ayakkabı seçmek
- Ayakkabının modeline göre ayakkabı numaranız değişkenlik gösterebilir. Her yeni modelde ayakkabılarınızı deneyip alın.
- Ayağınızın biçimine en yakın uygunluktaki ayakkabıyı seçin.
- Yaşınız ilerledikçe ayaklarınızın büyüklüğü değişebilir.
- Her iki ayağınızı ölçtürün. Pek çok kişinin bir ayağı diğerinden büyüktür. Ayakkabıyı büyük olan ayağınızda prova edin.
- Ayakkabıyı alacağınız zaman dilimini günün sonunda ayaklarınızın en büyük olduğu zaman diliminde alın.
- Ayakkabı denerken ayakta durun ve en uzun ayak parmağınız için yeterli mesafenin bulunup bulunmadığını kontrol edin.
- Ayak taraklarınızın ayakkabının en geniş kısmına iyi uyduğundan emin olun.
- Günlük ve haftalık ayak bakımınızı ihmal etmeyin.
Bu rahatsızlıklara dikkat!
Aşil tendon: Eğer o bölgede bir yumru hissediyorsanız buz uygulaması yapabilir ayakkabılarınıza topuk desteği koyabilirsiniz. Eğer aşil ağrınız 3-4 haftada kaybolmadıysa ortopediste görünmeniz gerekir. Ağrınız keskin ve ani ise, aşil tendonunuz yırtılmış olabilir. Keskin ağrı sizi koşmaktan alıkoyacağı için ağrı geçene kadar dinlenmeniz gerekir.
Topuk ağrısı: Topukta ağırlık olduğunda meydana gelir. İlk olarak bölgeye buz uygulamak gerekir. Küçük bir şişe suyu doldurup, yere koyup ayağın altında 20 dakika yuvarlayabilirsiniz. Topuk veya ayağınızın altındaki bölgede şişme varsa hekime gitmelisiniz.
Röportaj: Ekin Türkantos
YORUMLAR