Yıllardır sahnede devam ettirdiği ‘Kafası Karışık Kontrtenor’ konserleriyle büyük beğeni toplayan Nuri Harun Ateş’le aynı ismi taşıyan albümüyle ilgili keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Hayatında müzikten başka bir şey olmadığını söyleyen Ateş “Şarkılarımla insanlara kendilerini iyi hissettirmek istiyorum. Şarkılarım insanlara nefes aldırıyor” diyor.



‘AJDA HAYATIMI DEĞİŞTİRDİ’


Kendinizi ‘Kafası Karışık Kontrtenor’ olarak adlandırıyorsunuz. “Bu ne demek?” diyen insanlar oluyor mu?

Herkes soruyor ben de çok doğal karşılıyorum. Çünkü kontrtenor olduğumu anlayana kadar benim de böyle bir kavramdan haberim yoktu. Bizim opera dağarcığımız kısıtlı, bu yüzden insanlar bilmiyor.

Müzik hayatınız nasıl başladı?

Zaten şarkı söylemek istiyordum. Ajda Pekkan şan dersi almaya başlayınca “Süperstar şan dersi alıyorsa benim de almam gerek” diyerek başladım. Ailem müzikten çok uzaktı. Şan dersi sırasında hocam operaya yatkın olduğumu söyledi.


Kontrtenor olduğunuzu nasıl öğrendiniz?

Ajda Pekkan hayranlığım burada da devreye girdi. Ona olan aşkım hayatımı değiştirdi. Ajda Pekkan Rumeli Hisarı’ndaki bir konserinde, Cemil İpekçi’nin diktiği barok elbiseleri giyip Farinelli filminden etkilenip arya söyledi. O konserde kendisine hayran kaldım ve onu bu kadar etkileyen filmi merak ettim. Dedem filmi yurtdışından getirtti. Film bir hadımın hikâyesini anlatıyordu. Oradaki aryaları söylediğimi fark ettim ve sesim kadın sesi inceliğindeki erkek sesiydi. O zaman kontrtenor olduğumu anladım. Ajda Pekkan hiç farkında olamadan hayatımı değiştirdi. En büyük hayalim onunla aynı sahneyi paylaşmak.


‘ŞARKILARIM NEFES ALDIRIYOR’


Albümden önce Kafası Karışık Kontrtenor ismiyle sahnedeydiniz. Bu isimle devam etmenizin sebebi nedir?

Bu, kendi kendime bulduğum bir isim. İnsanlar müziğe çok muhafazakâr yaklaşıyor. Piyanistimle veda konuşması yaparken “Çok güzel aryalar, müzikaller söylüyorsun ama Türk sanat müziğinde aynı hazzı duyamıyorum. Sahnede seyirci için Türk sanat müziği de söylemek zorundasın” dedi. İnsanlara anlatmaya çalışıyorum. Bu şarkıları zorunda olduğum için değil, sevdiğim için söylüyorum. Bu isim de bu yüzden var. Bu ironik bir isim. Benim kafam karışık değil ama bu muhafazakâr yaklaşımlara karşı çıkmayı seviyorum. Bütün müzikler kalbe dokunmak için vardır. Bu ayrıştırıcılığa karşıyım.


Sektöre girerken albüm sürecinde ne gibi soru işaretleriniz vardı?

Çok nettim aslında. Albümde yer alan şarkılar sahnede de söyledi- ğim şarkılar. Şarkılarımın arkasındayım, çok değerli melodiler. Şarkılarımla insanlara kendilerini iyi hissettirmek istiyorum. Şarkılarım insanlara nefes aldırıyor.




Albümdeki şarkılara nasıl karar verdiniz?

Sahnede Kafası Karışık Kontrtenor konseptinden 24 şarkı kaydettik. Sonrasında Samsun Demir’le konuşarak 11 şarkıya düşürdük. Albüme Febyo Taşel dahil oldu ve çıkış parçamız ‘Sevgilinden mi Ayrıldın’ın düzenlemesini yaptı. İnsanlar artık canlı kayıt istemiyorlar. Bu bana doğru gelmiyor. Albümü dinleyenler sahneye geldiklerinde de aynı şeyle karşılaşacaklar. Bu bizim için önemliydi.


‘SAHNEDE OLMAK AŞK GİBİ’


Albümde sizin için özel bir şarkı var mı?

Hepsi özel ama ‘Makyaj’ın bende farklı bir yeri var. Sözleri Çağlar Yerlikaya’ya ait, bestesini ben yaptım. Çok güzel bir hikâyeydi. 2010 yılında stüdyoya girip demosunu kaydettik. O gün hepimiz ağladık ve albüme o kayıt girdi. Çünkü eklenmesi gereken hiçbir şey yoktu.


Bundan sonrası için hayaliniz nedir?

Acayip dekorlar ve kostümlerle hep daha iyi işler yapmak. Ama bunun için güce ihtiyacım var. Ne kadar imkân sahibi olursam o kadar hayal edebilirim. Başardıkça hayal edeceğim.




Sahnede olmak sizin için ne anlam ifade ediyor?

Kendimi küçük bir çocuk gibi hissediyorum. Sahneye çıkıp seyirciyle karşılaştığımda nefesim kesiliyor. Sahnede olmak aşk gibi bir duygu. Hayatımda müziğin önününe hiçbir şey geçemez. Bazıları kariyerlerini evlenip çocuk sahibi olunca bırakırlar, benimki öyle bir şey değil. Hayat sıralamamda birinci sırada müzik var. Sahne en mutlu olduğum yer, yaşadığım gerçek yer.


‘16 OCAK’TA KONSER VAR’


‘Sevgilinden mi Ayrıldın’ adlı şarkının klibinde bir psikiyatrı canlandırıyorsunuz. Bu fikir kimden çıktı?

Samsun Demir’den. Aslında ben başlangıçta gerildim doktor olacağım diye ama çok keyifli bir iş çıktı ortaya.

İkinci klip hangi şarkıya gelecek?

‘Baş Başa’ adlı şarkıya çekilecek. 16 Ocak’ta Garajİstanbul’daki konserin ardından klip için çalışmalara başlayacağız.



‘POP MÜZİĞİN İÇİ BOŞ DEĞİL’


Genelde pop müzik şarkıcıları konservatuvarda klasik müzik eğitimi alır. Sonra neden pop yaparlar?

Pop müzik dediğiniz şey şu an popüler olan müziktir. Farinelli barok dönemin Tarkan’ıymış. Pop içi boş bir şey değil ki en popüler olan. Bunun en adi olması gerekmiyor. Bir dönem Türkiye’nin pop starı Zeki Müren’di.

Şu an müzik sürekli tükettiğimiz bir şey haline geldi. Bu durum şarkıları etkilemiyor mu?

Önemli olan geleceğe kalan şarkılar. ‘Kaybolan Yıllar’ın döneminde de bir sürü şarkı çıktı ama o kaldı. Bu sadece bizim dönemimizle alakalı değil. Gerçekten samimiyse ve insanlarda bir şeye dokunuyorsa o şarkı kalıcı olur.




'KADIN OLSAM TAKIM ELBİSE GİYERDİM'


Sahne şovlarınızla ilgili çok güzel yorumlar okudum. Konsept nasıl oluştu?

Sahneye çıkacaktım ve elimde sadece 17 şarkı vardı. Kendi hikâyelerimden bahsederek şarkı aralarını uzatmam çok keyifli bir şey haline geldi. Her konserde farklı bir şey anlatıyorum. Aslında bunu yıllardır Sezen Aksu yapıyor. O bütün hayatıyla sahnededir. Ben de seyirci karşısına yaşadığım yeni hikâyelerle çıkıyorum.


Kostümlerinize de çok özeniyorsunuz.

İşin her aşaması beni mutlu ediyor. İşimi deli gibi sevdiğim için Eminönü’nde dükkân dükkân boncuk arıyorum. Kadın olsaydım takım elbise giyerdim. Cinsiyet algısı çok rahatsız edici. Kostümlerde bu algıyı zorlamayı seviyorum.


‘KENDİ KİTLEMİ OLUŞTURACAĞIM’


Sektörde kendinizi nasıl konumlandırıyorsunuz?

Buna dinleyici karar verecek. Kendi kitlemi oluşturacağım. Ben kimseye rakip olarak veya alternatif olarak çıkmadım. Benden başka kontrtenor yok ki rakibim olsun.


Albüme gelen yorumlar nasıl?

Beklentinin üzerinde olduğu yorumları geldi. Sahnede neysem albümde de oyum. Bu da insanların sevgisini kazandı. Sahne şovunu eve de götürebilecekler.


Röportaj: Neziha Kartal

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.