Show Tv’nin reyting rekortmeni dizisi ‘İlişki Durumu: Karışık’ta Ece karakterini canlandıran Özlem Öçalmaz ile Efe karakterini canlandıran Mert Türkoğlu’yla dizinin çekimlerinin yapıldığı Şile’nin Ulupelit Köyü’nde buluştuk. Genç oyuncular, “Reytinglerin iyi olması bizi motive ediyor, kamçılıyor” diyor.


Özlem Öçalmaz: ‘Başarımızın sırrı inanç’

Bu yıl 20’ncisi düzenlenen Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Oyuncu Ödülleri’nde ‘Uyanış’ adlı oyunda sergilediği performansla ‘Umut Veren Oyuncu Ödülü’ne layık görülen Özlem Öçalmaz, ‘İlişki Durumu: Karışık’ta Ece karakterini canlandırıyor. Genç oyuncu, kısa zamanda adını ekranın ilgiyle izlenen dizileri arasına yazdıran ‘İlişki Durumu: Karışık’ın başarısının başlıca sırrının inanç olduğunu söylüyor.


‘İlişki Durumu: Karışık’ kısa sürede sevildi. Bunu neye bağlıyorsunuz?

Birbirini seven insanların buluştuğu bir proje oldu. Yönetmenimizin ve teknik ekibimizin de tüm sıcakkanlılıklarıyla bizi motive etmelerine bağlıyorum. Bizim başarımızın en büyük sırrı inanç. Herkes oynadığı senaryoya, role, yönetmene, yapıma inandı, inanıyor. Reytinglerin iyi gittiğini gördüğümüzde işimize hiç şımarmadan daha çok motive oluyoruz.


Dizilerin paldır küldür yayından kaldırıldığı bir dönemde siz hiç ‘Kaldırılırız’ korkusu yaşadınız mı?

Nasıl yaşamayayım? Korkum vardı. Daha önce oynadığım ‘Üç Arkadaş’ adlı dizi 4 bölüm sonra yayından kaldırılmıştı. İnsanlarda “Yaz dizileri tutunamaz” diye bir algı oluştu. Bu dönem 25’in üstünde yaz dizisi ekranda boy gösteriyor. Bunların arasında fabrikasyon olanlar da var kaliteli olanlar da var. ‘İlişki Durumu: Karışık’ ekibi olarak kaliteli olduğumuzdan ötürü rengimizi de belli ettik. Bu ekiple senaryo böyle iyi yazılmaya devam ettiği müddetçe en az bir sezon götürürüz bu işi.





Yaz dizileri için genelde “Yüzler farklı, içerikler aynı” yorumları getiriliyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Önceden yapılan bir iş denenmiş ve tutmuşsa bu doğrultuda yeni bir dizi yapılmasına karşı değilim. Taklitin en güzel taktik olduğunu düşünüyorum. Garantisi olan bir tarzla yola çıkmaktan başka bir çaren yok. Taklitin kötü algılanmasına anlam veremiyorum. Ben de bir karakteri ortaya çıkarırken başka bir oyuncunun bana ilginç gelen bir yönünü taklit edebilirim. İyi yapılan taklitte hiçbir sakınca yoktur. İnsanların abarttığını düşünüyorum.


Sosyal medya kullanımının artması yüzünden dizilerin daha az izlenir hale gelmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Sosyal medya hayatımızda etkin olarak rol almaya başladığından beri 34 dakikalık videolarla yetinir olduk. Bir dizinin 15’inci dakikasından sonra insanların algıları dağılıyor, izlemekten vazgeçiyorlar. Babam bile daha önce oynadığım dizileri benim için izlediğini söylemişti. Ama bu sefer durum farklı. ‘İlişki Durumu: Karışık’ı severek izliyorlar. Sistemin hatasından ötürü 5- 6 günde bir bölüm yetiştirmeye çalışıyoruz.


‘Tarihi bir işe yakışırım’


Henüz sinema deneyiminiz yok. Sinemaya adım atmayı ister misiniz?

Sinemaya bana yakışacak bir rolle adım atmayı çok istiyorum. İnsanların bilinçaltlarına kendi kimliğimle yerleşmek en büyük isteğim. Dünyaya karşı görüşlerimi merak eden insanlar yaratmak arzusundayım. En çok da Nuri Bilge Ceylan’la çalışmak istiyorum. Sağı solu belli olmayan, deli karakterleri oynamayı çok seviyorum. ‘Muhteşem Yüzyıl’ gibi tarihi bir film veya bir dizide yer alan tarihi bir karaktere boyumun uzunluğundan ötürü yakışacağımı hissediyorum.


‘Çok hırslı ve güçlüyüm’


Ece karakteri size neler kattı?

Ben çok hırslı ve güçlü biriyim. Ece bana daha yumuşak ve naif olmayı öğretti. Hamile bir kadının hislerini de anladım. Bu arada saçlarımın kıvırcık olmasından ötürü çılgın bir havaya sahip olduğum ve pozitif olduğum düşünülüyor. Yok öyle bir şey.


Çevrenizden canlandırdığınız karaktere gelen tepkiler ne yönde?

Yakın çevrem “Dolandırıcı kocaya inandın, tüh senin kalıbına!” diye şaka yoluyla hakaret ediyor. Bu, iyi bir şey. Usta oyuncu Erol Taş bile zamanında bir filmin galasının çıkışında taşlanmış ve “İnsanları inandırmışım ki bana taş atıyorlar” demiş. Bu tarz eleştirileri duyunca aklıma hep bu olay geliyor.


Mert Türkoğlu: ‘Dizimizi farklı kılan renkli bir iş olması’


‘Tiyatro olmazsa olmazım’






Kafanızda nasıl bir kariyer planlaması var?

Haliç Üniversitesi’nin konservatuvar bölümünde eğitimim devam ediyor. Bunun dışında her sezon bir tiyatro oyununda oynama isteğim var. Televizyonda da devam etmek istiyorum. Kamerayı çok seviyorum. Genç yaşımda böylesine izlenirliği yüksek bir dizide yer almak benim için bir kırılma noktasıdır. Ancak tiyatro hiçbir zaman hayatımda geri planda kalmayacak. Tiyatro olmazsa olmazım. İzleyicilerin nefes alışverişlerini hissetmek tarifi imkânsız bir duygu. Sinema filminde oynamayı da çok arzuluyorum.


Genç oyuncuların en büyük problemi nedir?

Bu işe senelerce hazırlanıp konservatuvardan mezun olmuş ve şu an iş arayan ciddi bir kitle var. Ben de okulum bittikten sonra devlet, şehir veya özel tiyatrolarda kendime yer edinmek için gayret göstereceğim. Ciddi bir istihdam problemi var.


Bugüne kadar pek çok reklam filminde boy gösteren Mert Türkoğlu, ‘İlişki Durumu: Karışık’ta ilk dizi deneyimini yaşıyor. Dizide Efe karakterini canlandıran Türkoğlu, “Bizden bir hikâyeyi ekrana yansıtıyoruz” diyor.


İlişki Durumu: Karışık’ın kısa sürede sevilmesini neye bağlıyorsunuz?

Okuma provaları için ekiple bir araya geldiğimizde iyi bir iş çıkacağından emindik. İyi bir yol kat edip yeni sezonda da ekranda boy göstermek en büyük arzumuz. Bu dizinin uzun soluklu olacağına da inanıyorum. Bizi diğer dizilerden farklı kılan daha renkli olmamız ve bizden bir hikâyeyi aktarmamızdır. Reytinglerin iyi olması bizi kamçılıyor.


Geçtiğimiz aylarda Maslak’ta Ferdi Tayfur’un oğluyla birlikte trafik kazası geçirmiştiniz. Kazanın etkisinden çıkabildiniz mi?

Kullandığım arabada ufak bir sıkıntı vardı. Sarıyer istikametine doğru servise giderken Maslak civarında en sağ şeritten orta şeride geçecekken önüme birden motosiklet çıktı. Direksiyonu kırdım, trafikte akan araçlar olduğundan toparlayamadım ve talihsiz bir kaza gerçekleşti. Kimseye zarar vermemiş olmam mucizeydi. Bu kaza hayatımda her anlamda iz bıraktı. Sağlığıma kavuşmak için 3 ameliyat geçirdim. Çenemde 14 vida ve 3 platin var. Bütün bunlara rağmen kazadan bir gün sonra direksiyon başına geçip yine araba kullandım.


Araba sevdalısı insanlardan mısınız yoksa?

Büyük arabalara ve büyük hacimli motorlara âşığım. Arabaların birer suratı ve ruhu olduğuna inanıyorum.


Röportaj: Arif Hür

Fotoğraflar: Bilal Çelik

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.