Bir türlü ısınmayan havalardan şikâyet edip “İstanbul’un havası Londra’dan beter” demeyin. Londra daha fena. Haziran ortasında sokakta kabanla dolaşanları gördüm. Yaz mı kış mı belli değil. Burberry Prorsum Erkek 2016 İlkbahar-Yaz Koleksiyonu işte böyle, yağacak mı açacak mı bilemediğimiz bir havada sergilendi. Londra’da Kensington Bahçeleri’nde tanıtılan koleksiyon, tıpkı Londra havası gibiydi. Kadınsı kumaşlar, erkek koleksiyonunda hayat bulmuştu ve çok da güzel olmuştu. Takım elbiselerin içine giyilen dantel gömlekler nefisti. “Yok artık” demeyin, birkaç yıl sonra sokakta görürseniz şaşırmayın. “Renkli giymem” diyen erkekleri çok gördük. Hem bu dantel gömleklerin erkeklerin içindeki feminenliği ortaya çıkarırken kadınerkek meselesini de çözeceğini düşünüyorum. Dantel giyen bir erkeğin kesinlikle kadına şiddet göstereceğini düşünmüyorum, yanılıyor muyum? Tamam dantel gömlek giymediniz ama dantel kravat takabilir ya da yakasında dantel olan bir trençkot giyebilirsiniz. Bunu da mı beğenmediniz? O zaman nefis yeşil bir takım elbise ya da en tatlı tonlarından bordo... Önümüzdeki yıl erkekler ofiste rengârenk dolanacak... 159 yıllık Burrybery’nin tüm kodlarını barındırdığı ama bir o kadar da farklılaştırdığı koleksiyonu Türkiye’den Burberry’nin davetlisi olarak Serkan Çayoğlu izledi. Kiraz Mevsimi dizisinin Ayaz’ı Çayoğlu, defile bahçesine ilerlerken basının ilgisini gördü, birçok muhabir kendisiyle röportaj yaptı. Çayoğlu heyecanını gülümsemesiyle bastırmaya çalışırken fotoğrafları çoktan sosyal medyaya düşmüştü. Burberry’nin CEO’su ve kreatif direktörü Christopher Bailey ile tanışan Çayoğlu, defileyi en ön sırada Burberry’nin kampanya yüzü Suki Waterhouse, aktör Samuel L. Jackson, model Clara Paget ve ünlü fotoğrafçı Mario Testino gibi isimlerle beraber izledi.


Koleksiyonu beğendin mi?

Genelde defilelerde çok uçuk şeyler oluyor ama bu defileyi çok beğendim. Defileye dantel damgasını vurdu. Danteli erkekler de giyecek bundan sonra herhalde. Yakalarda bile dantel vardı. İnsanlar alışırsa değişik modeller çıkabilir. Yeşil takım elbiseler çok iyiydi. Geçen yıl takım elbise aramış, bulamamıştım.


Dantelli gömleği giyecek misin?

Dantel gömleği sanırım giymem ama kravatı takabilirim.


Defile nasıldı? Girişte basının ilgisini gördün, röportajlar verdin. Sakin görünüyordun ama...

Her zaman sakin görünmek lazım. Ama içten içe çok heyecanlıydım. Araç yanaştı, bütün basın orada, kapıdan geçerken ilgi çok değişikti. Evet, farklı bir yer burası.


‘Almanya’da ekonomi okudum’


Genç kızlar seni çok seviyor. Ama belli bir yaşın üstü pek bilmiyor.

Genelde oynadığım dizi Kiraz Mevsimi kitlesi tanıyor, “Ayaz” diye. Çok güzel bir çıkış oldu, umarım böyle devam eder. Almanya’da doğdum, Hatzfeld şehrinde büyüdüm. Üniversiteyi Nürnberg’de okudum. Ekonomi eğitimi aldım.


Ekonomist mi olmak istemiştin?

O kafada değildim ama işler spontane gelişti. Okulda son sınavımı verdim, sonuçlar bile belli değilken Türkiye’ye geldim ve bir daha dönmedim. Ne yapacağım tam belli değildi. O esnada oyunculuk dersleri almaya başladım.


Çocukluk hayalin miydi?

Öyle bir hayalim de yoktu. Üniversitede tiyatro kulübümüz vardı. Hobi olarak oyun yazar, oynardık. Çok ciddi bir şey değildi, eğleniyorduk. Türkiye’de “Madem zamanım var, ders alayım” dedim. Çalıştığım hocalarım “Sende bir şey var ama çok çalışırsan değerlendirebilirsin, sana bağlı’’ deyince denemek istedim. İlk projem Zeytin Tepesi için Ayvalık’a taşındık. Güzel bir ortam vardı. Her şey güzeldi, 7 bölüm sonra dizi bitti. Orada rolüm biraz arka plandaydı ama benim için güzel bir tecrübeydi. Sonra Süreç Film’den bu proje geldi. Ayaz’ı oynamayı çok istedim. Yaz dizisi olarak başladı aslında ama 51 bölüm oldu, sezon finali yapıyoruz.


1 yıl önce sokakta normal bir insanken şimdi ünlüsün. Nasıl bir değişim bu, pek çok genç oyuncu kaldıramıyor bu durumu...

İnsan nasılsa öyle olmalı. Seviyeyi aşıp uçmamalı insan. Çok güzel şeyler yaşıyorum, Londra’ya geldim, Burberry defilesini izliyorum. Bunlar çok kolay bir şey değil. Bunun kıymetini bilmem lazım. Yarın ne olacağı belli değil. Hayatımda çok büyük değişim oldu. Büyük bir patlama oldu.





‘Öğrenciyken modellik yaptım’


Temkinlisin...

Kontrolü seviyorum ama şöyle: “Küba’ya gidiyorsun” deseler sırtıma çantamı alıp giderim ama ayaklarım biraz yere basmalı. Bir programım olsun ama değişkenlik gösterebilir. Yoksa hiçbir şeyin düzeni kalmaz. Düzen olmayınca disiplinli olamıyorum. En önemli avantajım disiplinli olmam.


Sizin neslin en büyük problemi disiplin.

Disiplini kaybetmek bütün hayatımı etkiliyor.


Giyime kuşama merak nereden geliyor?

Üniversite zamanı başladı. Yolda birkaç fotoğrafçı, modellik yapıp yapmadığımı sordu ve modellik teklif ettiler. Bir ajansa kaydoldum. İşler gelmeye başlayınca çok tatlı geldi. Üniversite zamanı Avrupa’yı geziyordum. İspanya’da, Portekiz’de çekimlere gidiyordum. Yeni insanlarla tanışıp sonra Nürnberg’e dönüyordum. Çok güzel zamanlar geçirdim. Hem de üstüne para kazandım. Ama modelliği İstanbul’da yapmadım çünkü oyunculuğu kafaya koymuştum.


Oyunculukta hedefin nedir?

Türkiye’de biraz yol kat ettikten sonra dünyaya açılmayı isterim. Almanya’dan gelen Türk yönetmenlerle de çalışmak isterim. İngiltere’ye, Amerika’ya her şeye açığım.


Bunun için çok çaba gerek. Kontak kurmak, sürekli gidip gelmek. Oyunculuğunu geliştirmen gerek. Yurtdışında eğitim almayı düşünüyor musun?

Bunun için 6 aylık bir zaman lazım. Eğer “Tamam, ben bu yıl hiçbir projeyi kabul etmeyeceğim” diyorsan gidebilirsin yurtdışına. Şimdilik ben çalışmak istiyorum, düşmeyeyim bu tempodan. Sonra tabii ki ben de eğitim için yurtdışına gidip farklı hocalardan dersler almak istiyorum.


Başka?

Çok iyi bir oyuncu olmak istiyorum. Samimiyetle söylüyorum, bir şeyleri başarmak istiyorum ama asla birilerine bir şey kanıtlamak için değil, sadece kendim için. Çünkü ben bu işte yeniyim ama çok sevdim, ileride iyi yerlere gelmeyi çok istiyorum.





‘18 yaşında adam oldum’


Yemek yapar mısın?

Üniversitede başka bir şehre taşınınca yapmaya başladım. 18 yaşında adam olmaya, kendi ayaklarımın üstünde durmaya başladım. Çamaşır, bulaşık, yemek, ütü her şey bende. Çekimlerden fırsat bulamasam da yemek yapmaya bayılırım. Baharatlarla uğraşmayı, Hint, Pakistan, Tayland yemekleri yapmayı severim.


Türk mutfağı erkeklere göre değil pek, çok zahmetli...

Canım çekse teyzeme bir “Alo” derim. Anne yemeği istediğimde soluğu teyzemde alıyorum.


Bir de ikizin varmış!

O benim en büyük destekçim. Üniversiteye kadar aynı bölümde, aynı sınıfta okuduk. Türkiye’ye gelince ayrıldık. İkizim kardeşten öte. Başka kardeşim de yok. Her şeyimizi paylaşıyorduk.


Röportaj: Aysun Öz

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir çok tatlı sözler bunlar
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.