Müzik piyasasına 2003’te adım atan Ayşe Hatun Önal, asıl çıkışını 2008’de çıkardığı “Sustuysam” isimli albümüyle yakaladı. Elektronik-pop dalında şarkıların yer aldığı bu albüm, ünlü mankeni şarkıcılık piyasasının iddialı isimleriyle karşı karşıya getirdi. Özellikle “Kalbe Ben” isimli şarkısıyla geniş kitlelere ulaştı. Bana kalırsa şarkı, Türkiye’de elektronik-pop müzik yapmak isteyenlere emsal teşkil edecek, çok özel bir çalışmaydı. Bu çıkışın ardından uzun süre müzik piyasasından uzak kalan Önal, 6 yıllık suskunluğunu bozdu. Yeni single’ı “Çak Bir Selam”la aynı adı taşıyan çıkış parçasını bütün gece kulüplerinde, radyo ve televizyonlarda sık sık duyuyoruz. Single içinbüyük bir titizlikle hazırlandığını söyleyen eski Türkiye güzeli, albümün prodüktörlüğünü de üstlenmiş. Dinleyenlerin hafızasından silinmeyen “Kalbe Ben” isimli şarkınızla başlayalım... Şarkı dinleyicilerden çok iyi tepkiler almıştı. Aslında öyle anlatılacak uzun bir hikâyesi yok. O dönem ben ve beraber çalıştığım arkadaşlar içimizden ne geliyorsa, nasıl hissediyorsak öyle müzik yapmayı tercih ettik ve çok sevildi. Neden müzik kariyerinize o tarz şarkılarla devam etmediniz? Durağan olmayı sevmiyorum. Beğenilerim değiştikçe tarzım da değişiyor. “Bir şey tuttu o yolu izlemeliyim” diye düşünmüyorum. Farklı şeyler denemeyi seviyorum. Hep uzun soluklu molalar verip öyle albüm yapıyorsunuz? Özel bir sebebi var mı? İçimden geldiği gibi yaşıyorum. “Bir albüm yapayım, 3.5 yıl sonra da bir tane daha yaparım” diye plan yapmıyorum. Müzik yapmayı seviyorum ve şartlar uygun olduğu sürece de yapacağım. Ama bunun için 15 yılda 8 albüm yapacağım gibi bir zorlamam yok... Çak Bir Selam albümünüze gelirsek... Güzel duygular yaşıyorum. Bu şarkı tamamlansın diye 7-8 ay bekledim. Şarkıyı duyduğum an “budur” dedim. Hareketli, insanın içini kıpır kıpır eden bir şarkı. Uzun bir aradan sonra dinleyicilerime güzel bir selam çakmak lazımdı. Pop kategorisinde bir şarkı olmuş. Elektronik-pop’tan niye vazgeçtiniz? Planlı programlı bir durum değil. Şu an bu şarkının bana yakıştığını düşündüm bunu yaptım. Peki müzik kariyerinizi başlatan “Çeksene Elini” isimli şarkı hakkında şu an ne düşünüyorsunuz? Valla hâlâ konuşuluyor ve konserlerde istek alıyor. (Gülüyor.) Bu hızlı tüketim dünyasında yıllar önceki şarkının hatırlanıyor ve istek alıyor olması çok keyif verici. Ses getirmek mi istemiştiniz? Şarkı sevildi ve çok konuşuldu. Bu yüzden dikkat çekti. “Kuralına göre oynamalıyım” gibi kaygılar taşımadan yaptım. 'Kavga edip küsüyoruz' Geçen yıllarda müzik eğitimi aldınız mı? Eğitim almadım ama kendimi geliştirmek için çalışıyorum. İnsanların da hakkımda güzel yorumları var. Onların sözleri beni kamçılıyor. Albüm çalışmalarınız nasıl bir ortamda geçiyor? Çok eğlenceli bir ekibiz. Bazen kavga edip küsüyoruz ama iki dakika sonra kaldığımız yerden devam ediyoruz. Ekip olabilmek çok önemli. Bir insan her şeyi kendi yapmaya çalışırsa kısır bir iş ortaya çıkar. Fikirler paylaşıldıkça çoğalıyor. Peki ya oyunculuk mu yoksa şarkı söylemek mi sizi daha çok tatmin ediyor? Şarkı söylemek bambaşka bir durum, bambaşka bir duygu. Daha doğal ve canlı bir iş bu, o yüzden şarkı söylemeyi başka bir şeyle kıyaslayamam.

Röportaj: Aslı Öztürk