New York’un en prestijli mağazasının vitrininde Arzu Kaprol tasarımı görmek beni şaşırtmadı, gurur duydum. Paris, New York derken ismini sık duymaya başladık. Bu büyük başarının sırrı nedir?

Arzu Kaprol markası yaklaşık 15 yıl önce kuruldu ve son 3 yıldır Paris Moda Haftası ile uluslararası bir noktaya taşıdık. Türkiye’de mağazalarımız büyürken dünyada da çok önemli mağazaların dikkatini çekti tasarımlarımız. En büyük başarımız, doğru bir tasarım ve ürün anlayışının doğru ve nitelikli bir ekiple yürütülmesi. Başka türlü dünyanın en önemli mağazalarından biri olan Bergdorf Goodman da benim haberim bile olmadan ürünümüz sezonun ilk vitrininde yer almazdı. İmza sayılacak bir tasarım ve kalite anlayışı zamanla oturuyor.

Peki yurtdışında Türkiye’yi başarıyla temsil etmek nasıl bir his?

Çok çok sevdiğim, her anından keyif aldığım ve iyi yaptığıma inandığım yaratıcı bir mesleğim var. Tutkuyla yapıyor ve beğenildiğini gördükçe de daha motive oluyorum.

2011’den beri Paris Moda Haftası resmi takvimindesin. Hatta bu yıl Paris Couture Haftası ve Paris Moda Haftası’nda koleksiyonlarını sergiledin.

İki farklı line olarak hem Couture Haftası’nda hem de Paris Moda Haftası’nda sunumlar gerçekleştiriyoruz. Yılda 4 defa Paris’te sunum yapmak heyecanlı verici. Ocakta sunduğumuz Sonbahar-Kış 2014- 15 Atelier koleksiyonu, Shadows/ Gölgeler, günümüzde kendi gölge ve ışığını yaratan, heyecanlı, güvenli ve âşık kadınlara adanmış bir koleksiyon. Tasarımlarda kullanılan detaylar gölgelerin varlığına rağmen canlı ve geometrik bir koleksiyon oluşturuyor. Modern ve yalın kesimleri, sıra dışı detaylarla özgünleştiğimiz tasarımlar, geometrik ve canlı bir duruşun temelini oluşturdu. Parlak sarı, zümrüt yeşil, siyah ve bordo kullanımlarının öne çıktığı couture parçalar güçlü ve feminen bir siluet yaratıyor. Her iki koleksiyondan da olumlu tepkiler almak çok sevindirici.

Dünya çapında önemli defileler düzenliyorsun ve ülkemizin en önemli tasarımcılarından birisin; aynı zamanda annesin. Hem anne hem de işkadını olmak zor mu?

Anne olmak beni yaşamın gerçekliğine bağlıyor, kariyeriniz ne olursa olsun yuva hissi, bugüne ve yarına olan inancımı güçlendiriyor.

Yurtdışında markalaşma süreci kolay olmasa gerek.

2013’te Paris’te Rue Saint Honoré’de açtığımız ofisimizle yurtdışı satış kanallarımızda da bir artış yaşadık. Geçen yıl Amerika’da “exclusive” satış anlaşmasıyla başlayan Bergdorf Goodman işbirliğimizse 2014 itibarıyla aynı grupta yer alan Neiman Marcus mağazalarını da kapsıyor. Şu anda dünyada pek çok önemli mağaza Arzu Kaprol tasarımı satmaya devam ederken, Beyonce’nin annesinin doğum gününde tasarımımı Bergdorf Goodman’dan satın alıp giymesi gibi sürprizler de heyecan katıyor.

Tasarımlarında zamansız bir duruş var. Bazen sofistike, bazen minimal. Kendi tarzından bahseder misin?

Tasarımı “kıyafet mimarlığı” olarak tanımlıyorum. Her koleksiyonda, modern ve eşsiz bir tasarım diliyle yaratılan, markayla özdeşleşen detaylar ve özgün işçilikle farklılaşıyoruz.

Dünyanın moda başkenti neresi? İstanbul olur mu günün birinde?

Moda artık tek bir merkezden değil çok merkezlilikten besleniyor. Hızlı sosyal iletişim, sokak modası, farklı günlük ihtiyaçlar ve hepsinden önemlisi zamanın ruhu modaya yön veriyor. İstanbul, moda ve tekstil endüstrisi olarak çok ileri düzeyde ve bu her geçen gün genç ve farklı bakış açısıyla giderek büyüyor.

Röportaj: Esra Çoruh