Size önce “mutluluk doktoru” diye anılan Ralph S. Marston Jr’ın kim olduğunu anlatmalıyım. Kendisi evli ve 2 genç kız babası bir adam. Teksas’ta yaşıyor. Yelkenle denize açılmayı, ormanda yürüyüş yapmayı seviyor. Ekonomi eğitimi almış ve uzun süre bilgisayar endüstrisinde satış ve pazarlama elemanı olarak çalışmış. Gerçi bu işin onu pek de mutlu etmediğini anlaması uzun sürmemiş. Bir süre sonra da şu fark edilmiş: Çevresinde canı sıkılan, kendini mutsuz hisseden, şu ya da bu sebepten morali bozuk kim varsa bu sessiz, sakin adamla konuştuktan sonra yüzü gülüyor, enerjisi ve morali yerine geliyormuş. Bazıları artık her sabah Bay Marston’a uğramaya başlamış. Marston usulü günlük motivasyonların ünü başka şehirlere de yayılınca çare kalmamış, Ralph S.Marston işinden ayrılıp kendi internet sitesini kurmuş ve dileyen herkese pazar hariç her gün bir mutluluk tavsiyesi göndermeye başlamış. Sadece yazılı olarak değil, ses ve video kayıtlarıyla da...

Şimdi bizde, bu tavsiyelerin bir kısmından oluşan Günde Bir Doz Meditasyon adlı kitap çıktı. Ben de nihayet mutluluğun sırrını, şifresini sorabileceğim birini bulmanın heyecanıyla onunla bir röportaj yaptım.

Filozoflar, bilim adamları, yazarlar... Sizce neden günümüzde herkes mutluluk üzerine düşünüyor?

Mutluluk güçlü ve etkili bir ruh halidir. Mutlu insanlar diğerlerinden çok daha başarılıdırlar. Daha yetenekli oldukları için falan değil, sadece daha pozitif ve mutluluğa daha yatkın oldukları için. Her konuda geçerli bu söylediğim, mutlu biriyseniz mutlu eden bir eş olursunuz. Öğretmen-öğrenci ilişkisinde de bu böyledir, diğer konularda da... Dolayısıyla tek bir kişinin mutluluğu kelebek etkisi misali topluma yayılabilir. Ben mutluysam sizi mutlu ederim, siz mutluysanız çevrenizdekileri ve bu böyle sürer gider...

Günü kurtaracak 5 şey

Peki işimiz, ailelerimiz de mutluluğumuzu etkiler mi? Yahut romantik ilişkilerimiz, cinsel hayatımız...

Hayatımızın her alanında kendimizi mutlu hissetmemiz elbette çok önemli. Fakat kulağa küpe etmek gereken bir şey var: Mutluluk hayatımızdaki koşullara bağlı değildir. Hatta tam aksine, mutluysak hayatımızdaki koşullar da olumlu yönde değişecektir.

Ne yani, derin bir nefes çekip tebessüm etmeye mi başlayalım?

Rol yapın demiyorum. Sadece işinizin, eşinizin, sevgilinizin sizi mutlu etmekle görevli olduğunu düşünmekten vazgeçin. Sizi mutlu etmekle görevli olan tek kişi var o da sizsiniz. Talepkâr olmak yerine verici olursanız, hayal kırıklıklarınıza sıkı sıkıya tutunmak yerine onları unutup yola hafiflemiş olarak devam etmeyi seçerseniz emin olun hayatınızda çok şey değişir. Mesela her sabah işe güler yüzle giderseniz akşamları daha mutlu çıkacağınızı garanti edebilirim. Hep dediğim gibi; olasılıkları düşünmek ve ona göre hareket etmekten başka çareniz yok. Mutlulukla başarı birbiriyle yakın ilişki halindedir ama tek yönlü olarak.

Bu ne demek?

Yani başarı mutluluğu getirmez ama mutluluk başarıyı getirir. Başka konular için de geçerli bu. Para mutluluk getirmez mesela ama mutluluk pekâlâ parayı getirir.

Diyelim ki bugün kendimi fazlasıyla bezgin ve mutsuz hissediyorum, ne yapayım?

En etkili tavsiyem sahip olduğunuz iyilikler ve güzellikler için şükretmeyi denemeniz. Bu iyilik ve güzellikleri örmek, fark etmek size iyi gelecek. Yüzünüzü güldüren 5 şeyi getirin aklınıza, günü kurtarırsınız.

"Mutluluk tamamen bir seçim meselesi"

Peki sizin her gün için özel olarak yazdığınız, en fazla bir veya iki sayfalık tavsiyeleriniz beni nasıl mutlu edebilir?

Aslında sadece görmediklerinizi görmenizi istiyorum. Bence mutluluk tamamen bir seçim meselesi. Ortalama bir insanın arzu edeceği her şeye sahip biri mutsuz olmayı seçmişse hiçbir şeyin kıymeti kalmaz. Tersi de geçerli... Hiçbir şeyi olmadığı düşünülen insanlar son derece pozitif bir iyimserlikle yola devam edebilirler. Bazen yolda yırtık pırtık giysilerine rağmen kahkahalarla gülen insanlar görürsünüz. Şaşırmayın ve seçimlerini yargılamayın... Ben mesajlarımda insanların hayatlarındaki pozitif noktalara odaklanmalarını sağlamaya çalışıyorum. Amacım sadece size hayatta yaptığınız seçimleri hatırlatmak.

Kitabınıza baktım; bence bize aslında bildiğimiz şeyleri hatırlatıyorsunuz. Sahip olduklarımız için şükran duymamız gerektiğini, harekete geçmeden önce bütün ihtimalleri düşünüp kararı ona göre vermemizin önemini, bir işe tutkuyla sarılmanın hayatımızda çok şeyi değiştireceğini, bencillikten uzaklaşıp başkalarını da pozitif olarak etkileyecek işler yapmanın olumlu etkilerini...

Dedim ya; zihniniz bunları biliyor olabilir ama hayatta bu bilgiyi sık sık kaybedersiniz. Yahut bütün o keşmekeş içinde unutursunuz diyelim. İnternet sitemde veya kitaplarımda yer alan her mesaj hayatınızda var olan ama bir şekilde görmemeyi, aldırmamayı seçtiğiniz şeyleri fark etmenizi sağlamak üzere tasarlandı.

"Web âleminin kâşiflerinden sayılırım"

İnsanlara verdiğiniz günlük tavsiyelerin, motive edici ve etkili olduğunu nasıl fark ettiniz?

Normal hayatta, yani dostlarımla, ahbaplarımla sohbet ederken onlara verdiğim tavsiyeler çok etkili oluyordu ama bunları günlük olarak internet üzerinden yayınlamaya başlayınca ne kadar çok sayıda insana ulaşabileceğimi fark ettim. Yıl 1995’ti.Web âleminin kâşiflerinden sayılırım, çünkü o zamanlar pek az kişi internetin önemini fark etmişti.

Röportaj: Gülenay Börekçi