Yeni yeni top modeller giriyor hayatımıza ama Kate Moss’tan sonra gelen en süper model Gisele Bündchen’in yerini şimdilik kimse dolduramıyor. Ülkemizde de çok beğeniliyor. 2 yıl önce İstanbul’a gelişi olay olmuştu. Peki ama onu bu kadar önemli kılan ve diğer modellerden ayıran ne? 2000’li yılların başında Victoria’s Secret defileleriyle birlikte dünya çapında tanınan bir manken haline gelen Gisele, geçen 10 yılda pek çok markanın yüzü oldu. Hangi dergiyi karıştırsanız arka arkaya en az 3 4 markanın reklamında onunla karşılaşmanız mümkün. Christian Dior, Dolce&Gabbana, Versace, Louis Vuitton onu tercih eden devlerden birkaçı. Zara, Stefanel, C&A, Vogue Gözlükleri ve H&M gibi hazır giyimin devlerinin de reklam kampanyalarında ısrarla onu istemelerinin sebebi açık. Zira C&A, onunla çalıştıkları sezon satışlarının yüzde 30 oranında arttığını açıkladı.


Evli, mutlu, çocuklu ve zengin

1980 yılında Alman kökenli bir ailenin ikiz kızlarından biri olarak dünyaya gelen Gisele, 20’den fazla ülkede reklamlarında yer aldığı markaları ihya ederken kendi de hatırı sayılır bir servet edindi. Eğlence dünyasının en zengin 16’ncı kadını olmayı da başardı. 190 milyon doları aşan servetiyle Guinness Rekorlar Kitabı’nda dünyanın en zengin süper modeli olarak yer aldı. Bu yıl 42 milyon dolarlık geliriyle Forbes Dergisi’nin en çok kazanan modeller listesine 7. kez birinci olarak girdi. Üstelik kendisini takip eden Miranda Kerr’in gelirini 6’ya katlayarak. Para kazanırken bir taraftan da mesleğinin ilk yıllarından beri hayalini kurduğu “en az iki çocuklu” ailesini kurdu. Amerikan futbolu oyuncusu Tom Brady ile evli olan modelin, 3 yaşında Benjamin adında bir oğlu ve henüz bir yaşını doldurmamış Vivian Lake adında bir kızı var. Öte yandan o sadece Victoria’s Secret değil aynı zamanda bir iyilik meleği... Gisele’i diğer modellerden ayıran bir özelliği de bu. Ünlü olmanın olmazsa olmazı olduğu için değil, ters giden bir şeyleri değiştirmek için bu sosyal sorumluluk projelerini üstlendiği, açıklamalarından da anlaşılıyor.


Bündchen çocuklara; AIDS ve göğüs kanseriyle savaşanlara destek olmaya çalışırken diğer yandan da Amazon Ormanları’nın kurtulması için mücadele veriyor. Hatta Amazonlar’da adına bir orman bile var. Gisele Bündchen, bu yıl da H&M’in sonbahar kampanyasının yüzü oldu. Ancak bununla da kalmadı. Kinks’e ait “All Day And All Of The Night” adlı şarkıyı seslendirdi ve bir de klip çekti. Bunu da sesi güzel olduğu için ya da çocukluk hayalini gerçekleştirmek uğruna değil, UNICEF adına para toplamak için yaptı. H&M, iTunes’tan her bir indirme için UNICEF’e bir çocuğun aşı masrafını karşılayacak kadar bağışta bulunuyor. “İyi bir amaç için para toplayacak olmak beni sevindiriyor. Umarım herkes şarkımı indirir” diyen Bündchen, sorularımızı yanıtladı.


"8 saatlik doğumdan sonra..."


O kadar para, şöhret... Ama yaşadığınız en muhteşem deneyim neydi?

Oğlumun dünyaya gelişi... Doğum 8 saat sürdü ama bittiğinde inanamadım. Bana sanki yarım saat gibi gelmişti. Hiç bu kadar güçlü hissetmemiştim kendimi. Dünyayı fethedebilirdim. Annelik bir mücadele ama çok da doyurucu. Kariyerimde her şeyi kanıtladım. Bir çocuk yetiştirmekten daha büyük bir şey olamaz. Kendimi ne kadar iyi hissedersem, o kadar iyi anne olurum.

Çocuk doğurmanıza rağmen nasıl ideal ölçülerinizi koruyorsunuz?

Benjamin sürekli koşuyor. Tabii ben de ona ayak uyduruyorum. Bir de son 10 yıldır yoga yapıyorum, Boston’da olduğumdaysa kung-fu. Mutluluğumun ve huzurumun sırrı da yoga ve meditasyon.


Çocuktan sonra evlilikler başka bir evreye girer. İdeal eş nasıl olmalı sizce?

İdeal eş kocam gibi olmalı. O çok dürüst ve çok iyi yürekli. İnsanlara iyimser yaklaşır, çok güvenilir ve kalbi temizdir. Bu mükemmel bir özellik.


Çekim arkasına bakılırsa H&M reklam çekimlerinde çok eğlenmişsiniz...

Gerçekten çok iyi vakit geçirdim. Mükemmel bir ekiple çalıştım. Ayrıca güneşli, güzel bir gündü ve bu sayede dışarıda da çekim yapabildik. Bir de şarkı söyledim! Çok eğlenceliydi.

Onu soracaktım. Nasıldı?

Zaten müziği hep sevdim. Ama ilk kez şarkı söyledim ve çok eğlendim. Sonra da mikrofonu bırakmak istemedim.


Şarkıyı da siz mi seçtiniz?

H&M seçti ve bana gönderdi. Müzik zevkimi biliyorlarmış!


Genelde kimleri dinlersiniz?

Size bir liste vereyim. Jack Johnson, Ben Harper, Stevie Wonder, Al Green,Marvin Gaye... Brezilya’dan Bossa Nova, Caetano, Ellis Regina, TomJobim, Marisa Monte ve Legiao Urbana. O anki havama göre değişiyor işte...


Biraz da moda konuşalım... Yeni sezonda favoriniz ne?

Yeşil bluz ve yeşil pantolonu çok sevdim. Mavi kısa ceket, kot ve süveterleri de. Çekimlerde giydiğim her şey hoşuma gitti.


Sonbaharda ne giyersiniz?

Tam bir jean tutkunuyum. Çünkü her şeyle uyuyor. Benim tercihim rahat bir süveter veya sweatshirt. Hafif bir ceket de iyi bir seçim olur.


Peki ya aksesuar tercihiniz ne?

Havalar biraz serinleyince şal kullanmayı çok seviyorum.


Ne giyeceğinize nasıl karar verirsiniz?

Ruh halime göre değişiyor. Ama kesinlikle rahat hissedeceğim şeyler giyerim.


Moda uğruna ne yapamazsınız?

İçinde rahat hissetmediğiniz giysileri giymek saçma.


"İsim veremem"


Size kimler ilham veriyor?

Özel bir isim veremem. Bana insanlar ilham veriyor. Sokakta karşılaştığım biri veya dergide gördüğüm bir fotoğraf... Benim için önemli olan tek şey giydiğim kıyafetin içime sinmesi.


Model olmak isteyenlere öneriniz ne olur?

Özel yeteneğinizi keşfetmelisiniz. Herkesin bir yeteneği vardır, yalnızca onu bulmak gerekir. Model olamasanız bile hevesiniz kırılmasın. Şahane bir muhabir ya da dansçı olabilirsiniz. Asıl istediğim şarkıcı olmaktı ama şarkı söyleyemiyorum. Ve bunu dert etmiyorum. Onun yerine model oldum.


Güzellik sırrınız...

Uyku.


Sosyal sorumluluk projelerine çok zaman ayırıyorsunuz...

Birçok farklı konuya ilgim var. Ama en çok toprak anaya önem veriyorum. Dünyadaki tüm varlıkların birbirine bağlı olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden bizim sağlığımız yer kürenin sağlığına bağlı. Beni tanımanız için söyleyeyim: Birleşmiş Milletler, Çevre Programı 2009’da beni İyi Niyet Elçisi olmaya davet etti. O zamandan beri çevre konusuna dikkat çekmek için yardımcı oluyorum.


İklim ve futbol etkisi...

Brezilyalı ama pek benzemiyor. Zira anne ve babası Alman asıllı. Kendini hem Brezilyalı hem de Alman gibi hissediyor. Brezilyalı kadınlar gibi rahat... Hatta giyinmekten pek hoşlanmadığını söylüyor. Ancak iş konusunda bir Alman kadar disiplinli. Bir de Brezilyalı kadınlar kadar seksi... Brezilya kadınının seksilik sırrını ise melezliğe bağlıyor. “Melez bir ırkız. Hepimiz karışımız. Bana bak mesela, Alman köklerim var. Bir sürü Brezilyalı var benim konumumda. Bir de rahat insanlarız. Neden? İklim etkili bence. 10 ay güneşli bir ülke düşünsene. Sürekli dışarıdasın, güneşle haşır neşir. Haliyle, insanın ruh haline de yansıyor. Bir de küçük şeylerle mutlu olan insanlarız. Bize bir futbol topu ver, gerisine karışma, mutluluktan ölürüz. Sahaya bile gerek yok, kumda oynarız.”

O İstanbul’u salladı, İstanbul onu!

Gezi olayları sırasında İstanbul’a sevgilerini gönderen Bündchen, “İstanbul, yaşlı bir şehir. Her köşesinde ayrı bir tarih yatıyor. Bu, bir şehir için önemli bir özellik” diyor. İstanbul’da dikkatini çeken bir de Türk kadınları olmuş: “Sokaktaki Türk kadınlarını gördüm. Hem Brezilyalı hem de İtalyan kadınlar gibi seksi görünüyorlar. Yürürken bile insan üzerinde bir etkileri var. Seksi olmayı seviyorlar bence.”


"6 kız kardeşle rekabeti öğreniyorsun"

Gisele 6 kız kardeş. Hatta bir ikizi var ve menajerliğini yapıyor. Çocukluk günlerini şöyle yâd ediyor: “Kocaman bir odada uyuyorduk ve hepimiz aynı banyoyu paylaşıyorduk. Kim önce koşarsa, duşu o kapıyordu. Çok çok eğlenceliydi. Birden fazla kardeşle, paylaşmayı öğreniyorsun, hayatı öğreniyorsun, rekabeti öğreniyorsun, bir de başkalarına saygı duymayı."


Röportaj: Aysun Öz

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.