Iriana S. Low: "Benim hayatım dans..."

Iriana S. Low, henüz misafirimiz sayılır. Bir ay önce âşık olup Türkiye’ye yerleşmeye karar verdi. 24 yaşındaki bu güzeller güzeli genç kadın kariyerinin başında. Gelecek planlarının arasında Milano’ya gitmek ve mankenliğe orada devam etmek var ama aşk şimdilik ağır basıyor.

Yakında Pascal Nouma ile birlikte rol aldıkları bir reklam filmiyle karşımıza çıkacak. Iriana’yı herkesten önce tanımanızı istedim. Herkes onu Catherine Zeta Jones’a benzetiyormuş, bakın bakalım siz de benzetecek misiniz?

Hoşgeldin, ne zamandır buradasın?

Bir aydır buradayım. Ama daha önce de defileler için gelmiştim.

Eh biraz klasik olacak ama nasıl buldun buraları?

İstanbul’u çok sevdim. Tıpkı İspanya gibi sıcak, Türklerle anlaşmak hiç zor değil.

Klasiklerle devam edelim. En çok neyi sevdin peki?

Erkek arkadaşım dışında, yemekleri ve sıcakkanlı insanları...

Birkaç kelime Türkçe öğrenmişsindir herhalde...

İnşallahı çok kullanıyorum. Bir de teşekkür ederim, iyi günler, aşkım, seni seviyorum.

Çok değişik bir yüzün var, melezlere benziyorsun...

İspanya’da doğdum. Babam İspanyol, annem Malezyalı.

Melezler moda dünyasında çok prim yapıyor değil mi?

Evet... Burada beni Türk zannedenler de oluyor.

Peki sen kendini İspanyol gibi mi hissediyorsun yoksa Malezyalı gibi mi?

Her ikisi de kalbimin içinde ama kendimi İspanyol olarak kabul ediyorum. Öte yandan melez olduğum için Zen yaşamını tercih ediyorum.

Biraz annenle ve babandan bahseder misin? Nasıl tanışmışlar?

Babam petrol şirketinde dalgıçlık yaparken Malezya’da tanışmışlar. Orada evlenmişler sonra yine babamın işi yüzünden İspanya’ya taşınmışlar.

Sen İspanya’da doğdun öyle değil mi?

Evet

"Podyuma çıktığımda 18 yaşındaydım"

Peki bize biraz tüyo ver, böyle bir vücuda sahip olmak için neler yaptın.

Küçüklüğümden beri dans edip spor yapıyorum. Her zaman farklı biri olmayı istedim. Herkes söylerdi ama ben manken olacağıma inanmıyordum.

Güzel bir kadın olduğunu ne zaman fark ettin?

15 yaşında kendimi ve güzel olduğumu fark ettim. Henüz çok küçüktüm ama aynaya baktığımda farklı bir Iriana görüyordum.

Hâlâ dans ediyor musun?

Dans benim hayatım, hiç bırakmadım.

İlk defileni hatırlıyor musun?

Podyuma ilk çıktığımda 18 yaşındaydım. İspanya’da bir markanın defilesinde catwalk yaptım.

İlk defileden sonra hayatında ciddi bir değişim oldu mu?

Catwalk çok heyecan verici ama benim için hiçbir zaman çok fazla bir şey ifade etmedi, çünkü hedefim hep değişik işlere imza atmak oldu.

"Bir mankenin hayatındaki en önemli şey disiplindir"

Daha gençsin eğer çok istiyorsan hedefini gerçekleştirirsin. Peki mankenlik nasıl bir iş anlatsana biraz, mesela disiplin gerektirir mi?

Bir mankenin hayatındaki en önemli şey disiplindir aslında. Ama çoğu manken bunu es geçiyor. Ben sabahın köründe kalkıp ajansa giderim akşama kadar hiç durmadan çalışırım.

Sizin meslekte vücut ölçülerini korumak da önemli. Sürekli diyette misin, formunu korumak için ne yapıyorsun?

Bu konuda şanslı dünyaya gelmişim. Ne kadar yesem de kilo almıyorum.

Türk standartları için fazla ince değil misin?

Evet, ajansım da kilo almamı istiyor ama ne yapsam olmuyor. Bunun bir sebebi de biraz fazla hareketli olmam sanırım.

Bir aydır Türkiye’de çalıştığına göre meslektaşlarınla tanışmışsındır... Aranız nasıl kıskançlık oklarına hedef oldun mu?

Mankenler çok hırslıdır. Hep en iyi olmak isterler. O yüzden de kıskançtırlar. Ama benim yarışım kendimle, dolayısıyla o tür hırslarla bünyemi yormuyorum. Moda dünyasında iyi bir yere gelmek yeterli benim için.

Senden daha iyi ya da daha güzel bir manken gördüğünde ne hissediyorsun?

Öyle bir kompleksim yok. Herkes birbirinden farklıdır. Olay fark yaratmak bence... Zaten iş güzellikle bitmiyor. Bakışın, duruşun, enerjin önemli olan...