Sizi tanıyalım, Funmyra markası nasıl doğdu?


Eğitimimin ve tecrübelerimin ilk adımlarını doğduğum şehir İzmir’de attım. İstanbul’a geldiğimde harika işler için kolları sıvayan, işine tutkuyla bağlı bir ayakkabı ve aksesuvar tasarımcısıydım. Fakülteye attığım ilk adımdan itibaren tek hayalim kendi markamı yaratmaktı. Ancak bir markanın yaratım sürecinde tasarımcının öncelikle ne istediğini bilmesi, sektörün neresinde durduğunu kestirebilmesi gerekir. Bu hayalim için gerekli tecrübe, bilgi ve pratik adına birçok firmanın tasarım sürecinde yer aldım. En son İstanbul’a bir günde bavullarımla yerleşmemi sağlayan Hotiç’in tasarım sürecinde güzel tecrübeler edindim. Ve artık Funmyra’nın canlanma zamanı gelmişti. Şimdilerde yaptığım ve öğrendiğim her türlü bilgiyi Funmyra’nın doğru ayakkabı, doğru koleksiyon ve doğru vizyonda çıkmasına harcıyorum. Ben onu büyütüyorum, Funmyra’da bana tükenmeyen bir iş aşkı veriyor.





Sizi ayakkabı tasarımına yönlendiren sebepler neler?


Çocukluğumdan itibaren tüm çalışma ve projelerimi ayakkabı tasarımı üzerine yaptım. Ayakkabılar benim için vazgeçilmez objeler; hem yaratım süreci hem de kullanım süreci. Tasarladığım ayakkabıyı üretmek kadar zevkli, ona duygusal olarak bağlanıp giyen bir kadını görmek kadar eşsiz bir duygu yok.





“Ayakkabı akıllı bir kadının en büyük silahı” demişsiniz.


Ayakkabı benim için arzu nesnesi. Onu düşünmeyi, çizmeyi, tasarlamayı, üretmeyi dokunmayı öyle çok seviyorum ki... Çok farklı bir bağ var aramızda. Gerçi bütün kadınlar ayakkabılarıyla duygusal bağ içindedir. Kadını kadın gibi hissettirir çünkü. Üzerinizde mini bir elbise olsun, ayağınızdaki spor ayakkabıyı çıkarıp sivri kalıp 13 pont bir stiletto geçirin. Bakın o bir dakka önceki kadınla şimdiki kadın arasında nasıl dağlar kadar fark olacak. Ayakkabı ruh halimizi değiştirir; bakışımız, omurgamız, kalçamızın duruşu değişir. Kaşımızın kalkışı bile bir başka olur. O yüzden doğru ayakkabı, akıllı bir kadının en büyük silahıdır. Ve akıllı kadınlar bu silahı çok iyi kullanır.





Türkiye’deki kadınlar sizce doğru ayakkabı seçmeyi biliyor mu?


Bir kesim doğru ayakkabının önemini biliyor ve tercihlerini bu yönde yapıyor. Ayakkabı seçimi çok ciddi bir olaydır, biraz farkındalık gerektirir. Vitrinde beğenip aldığınız bir bluzun kolu 1 santimetre uzun gelse sorun olmaz, ancak ayakkabıda değil santimetre, 1 milimetre bile çok ciddi sıkıntı yaratabilir. Bilimsel kanıtlara dayandırılan, “Refleksoloji” denen, uzmanlık isteyen bir dal var. Ayakların aslında ne kadar değerli olduğunu ve özenle ayakkabı seçmek gerektiğini hatırlatıyor bize. Funmyra’da doğru ayakkabıyla yapmak en önemsediğim konu. Kalıbın rahatlığı, iç tabanının yumuşaklığı, derinin kalitesi asla ödün vermediğim başlıklardan. Ayağımızın nefes alması için deri malzeme kullanılan ayakkabılar tercih edilmeli. Gençlerimizin ayak numarası çok büyüdü ve deformasyon oldukça fazla. Özellikle gençlerin ayaklarını arada spor ayakkabılardan çıkarıp minik ökçeli deri ayakkabılar kullanmalarını öneririm.





Kadınların gardıroplarında olmazsa olmaz ayakkabılar hangileri?


Yumuşak bir deriden, platformsuz, orta kalınlıkta, 13 pont’larda bir govayla başlayabiliriz. Bu tarz bir ayakkabı birçok ortamda kurtarıcınız olur. Kalıbı rahat, ince ökçeli şık bir sivri burunlu gova, bir anda başka bir kadın yaratabilir. Bootie’ler, yani kısa botlar bu sezon da çok moda. Şortlarla, dar paça skinny’lerle çok hoş duruyor. Taba rengi yağlı bir deriden loafer, daha pop detaylar içeren bir oxford’suz gardırop olmamalı. İnce bir platformla, tek bantlı yüksek bir sandalet klasik parçanız haline gelebilir. Dolgu topuklu bir espadril olmadan galiba yaz geçmez.




Röportaj: Esra Çoruh

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.