Beyaz elbiseler içinde kız çocukları; klasik müzik ve tüm ilginin odağında güzel bir gelin... Müzik sonlanınca ayağa kalkıyor ve asilce herkese teşekkür ediyor. Gelinliği bedenini sarıyor. O mükemmel bir kadın... O kadın 2 yıl önce bir otel odasında ölü bulunan ünlü şarkıcı Whitney Houston. 1992’de Amerikalı müzisyen Bobby Brown’la evlenirken cennetten çıkmış gibiydi. Bir yıl sonra, 1993 yılında çiftin tek kızları Bobbi Kristina Brown dünyaya geldi. Bobby-Whitney çifti 2007’de olaylı bir şekilde ayrıldı.

Bugünlerde Whitney’nin kızı Bobbi Kristina da annesi kadar sık anılıyor.

3 hafta önce, 20 yaşındaki Bobbi Kristina Brown’ın sevgilisi Nick Gordon (23) ile dünya evine girdiği ortaya çıktı. Whitney Houston, tüm servetini kızı Bobbi Kristina’ya bırakmıştı. Nick Gordon bir iddiaya göre Houston’ın evlatlık oğlu.

Başka bir iddiaya göre de ünlü şarkıcı Gordon’ı asla resmi olarak evlat edinmedi. Ama, annesinin Gordon’la yeteri kadar ilgilenmediğini duyunca onu kendi evine alıp büyüttü. Houston’ın kızı ile Gordon, 10 yıldan daha fazla süre kardeş gibi yetişti. Ancak sonra aralarındaki yakınlık başka bir boyuta ulaştı. Bu yüzden manşetlerde, “İki kardeş evlendi” yazıyordu.

“İki evli kardeş”, Bobbi Kristina ve Nick Gordon’la buluştum. Sıcak meseleyi hemen sordum. “Gerçekten evlendiniz mi” dedim. Evlendiklerini doğruladılar. Sonra söz Whitney Houston’dan açıldı. Bobbi, “Annemiz çok özel bir kadındı” derken, Nick yanındaydı. Nick de Bobbi’yi onayladı: “Whitney benim de annemdi...”

‘O gidince kayboldum’

Whitney’nin özel bir kadın olduğu bu iki gencin üzerindeki etkisinden anlaşılıyor. Bobbi Kristina, “Annem bize asil olmayı, nasıl davranıp nasıl konuşacağımızı öğretti. Onun asaleti artık bizim damarlarımızda...” diye anlatıyor. Anne-kızın ne kadar yakın oldukları Bobbi’nin ağzından çıkan her kelimede açığa çıkıyor. “Bana ‘Stina’ diye seslenirdi. Onu deliler gibi özlüyorum. O gidince kayboldum. Bana her şeyi annem öğretti. Artık hayatı öğrenirken yalnızım...” Bobbi Kristina geçmişe gidiyor. Annesiyle New Jersey’de geçirdiği günlerden bahsediyor. “Annemle Atlanta’ya da giderdik. Babamın ailesi oradaydı. Babam ailesini bırakmak istememişti, annem onun kararına ayak uydurdu” diye anlatıyor.

‘Annem bize asil olmayı öğretti’

11 Şubat Whitney’in ölümünün yıl dönümü. Bobbi, “İnsanlar annemi tanımıyorlardı” diyor. “İnsanlar benimle onu karşılaştırıyor. Annem her zaman ‘Eğer bir gün benim filmim çekilirse, beni sadece sen oynayabilirsin’ derdi. Ben onun gibi şarkı söyleyebiliyorum, çünkü bana o öğretti. 18 yıla çok şey sığdırdık. Onunla hep gurur duydum, onun kızı olmaktan onur duyuyorum. Sonra da birlikte çıktıkları gezilerden bahsediyor Bobbi. “Her yerde benim gözlerimi açardı, hayata at gözlükleriyle bakan insanlardan değildi” diyor. “İnsanlar annen hakkında başka ne bilsin istiyorsun” diye soruyorum. Cevabı kısa oluyor: “Onun kocaman bir kalbi vardı. Sizinle görüşmese bile onu sevmekten vazgeçemezdiniz. Sevgi doluydu...”