Mecnun çekingen bir tavırla elini kaldırdı. Hocanın kendisini dinlemek için durduğunu anlayınca: "Ama hocam, kadınlara bakma arzusunu da içimize koyan Allah, ama bunu günah sayan da Allah, ben bunu anlayamıyorum," dedi. Bütün çocuklar donmuş gibiydi, sanki en ufak bir hareket camiinin duvarlarını üstlerine yıkacak gibi tutulmuşlardı. Nefes alışlarını bile durdurmuşlar gibiydi. Önce soruyu soran Mecnun'a kocaman açılmış gözlerle baktılar, hepsinin kaşları hayretten yukarı kalkmıştı. Sonra yavaşça başlarını döndürerek aynı bakışları hocaya çevirdiler. Hepsi hocanın vereceği cevabı bekliyorlardı.




Mecnun eğilmiş ayakkabılarını giyiyordu: "Bakarız," dedi. Bu "bakarız" kelimesinde bir erkeğin bir kadını elde etmesinden sonra duyduğu özgüvenin kibiri gizliydi. Aynı zamanda bu eve bir çocuk olarak girmiş Mecnun'un erkekliğini kuşanmış olarak dışarı çıkarkenki acemiliği vardı. Kaşları çatılmış, sanki kızmış gibiydi Leyla'ya, arkasını döndü ve kendi evinin kapısına doğru yürüdü.





Yazar: Benjamin AE

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.