2008’deki ‘Kara Şövalye’ (The Dark Knight), süper kahraman filmlerinde hiç alışık olmadığımız karanlık bir final sundu bize. Saf kötülüğün temsilcisi Joker’in tek zaferi, iyi adam Harvey Dent’i kötü adama dönüştürmüş olmak değildi. Çok zor seçimlerle yüz yüze bıraktığı Batman için de kazanmakla kaybetmeyi farksız hale getirmişti. Batman (Christian Bale), Gotham’ın iyiliği için günah keçisi olmak ve ortadan kaybolmak zorundaydı.


Kahramanlığın aslında barışı sürdürmeye yarayan sahte bir imaj olduğunu vurgulayan bu final; ‘Kara Şövalye Yükseliyor’a da bir çıkış noktası oluşturuyor. Yazar ve yönetmen Christopher Nolan, Gotham’ın gerçek kahramanlara ihtiyaç duyduğu bir kaos ve yıkım dönemine götürüyor bizi. Ama bundan önce ‘Kara Şövalye’de olduğu gibi yine gün ışığında, açık havada geçen nefis bir aksiyon sahnesiyle açıyor filmini. Kötü adam Bane de (Tom Hardy), Joker gibi asıl maskesinin önünde bir başka maskeyle çıkıyor karşımıza.


Başarısı yazdığı hikâyelerde

Filmin ilk yarısında, Gotham şehri ve Batman’in yaşadığı büyük bir hezimete şahit oluyoruz. Nolan, Bane karakterinde ABD’nin bütün güncel korkularını bir araya getiriyor. Onun imajında her tür uluslararası terörizm tehdidini görüyorsunuz. Eylemine borsadan başlaması ve zengin düşmanlığıyla, Wall Street protestocularını da hatırlatıyor. Ama anarşi emeli ve kıyamet özlemi dışında Bane’deki her şey sahte. Tuhaf maskesi ve boğuk sesiyle, sürprizini sona saklayan bir korku filmi figüründen farksız ve bence filmi onun üzerinden değil ‘kara şövalyeyi yükselten’ nedenler üzerinden değerlendirmek gerekiyor.


Nolan film aracılığıyla zaaflara, korkulara, arzulara sahip olmadan; büyüklük kompleksini yenmeden ne insan ne de kahraman olunamayacağını söylüyor. Alt sınıftan gelen, yalancı ve çıkarcı Selina/Kedi Kadın (Anne Hathaway), filmin anahtar karakterlerinden. Onun dürüstlüğü Batman’i farklı biçimde etkiliyor. Baba figürü Alfred’in (Michael Caine) “Artık kahramanlığı bırak, düz insan ol” isyanı da önemli. Nolan’ın asıl başarısı, bir tür sirk eğlencesine dönüşmüş çağdaş aksiyon sinemasına tragedya ciddiyeti ve ağırlığı getiren hikâyeler yazması. Anlatım olarak da buna uygun bir üslup geliştiriyor. Görüntü yönetmeni Wally Pfister ile gerçekçi, soğuk renkler kullanan Nolan, aksiyon sahnelerinde hızlı montajdan ziyade mizansene ve kamera hareketine önem veriyor.


Sahneler çok iyi planlanmış

Sahnelerini o kadar iyi planlıyor ki her şeyin bire bir çekildiği duygusunu yaratıyor. Gary Oldman, Morgan Freeman, Joseph Gordon-Levitt, Marion Cotillard gibi oyuncuları çok iyi kullanıyor. Hans Zimmer’in müziklerinden de maksimum fayda sağlıyor. Bir önceki ‘Kara Şövalye’nin daha parlak bir film olduğu kesin. Ama üçlemenin sinema tarihinde benzerine rastlamadığımız türden bir ‘süper kahraman destanı’ olduğunu ve bu filmin de gayet doyurucu bir final sunduğunu düşünüyorum.



Haber: Mehmet Açar

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.