Yıllar önce Pavarotti’nin Ankara’ya gelip de, rahmetli Cüneyt Gökçer tarafından “Bu adamdan bir cacık olmaz” diye Devlet Tiyatrosu’na alınmadığını öğrenince çok şaşırmıştım. Tabii o günlerde çok tıfılmış Pavarotti, sonra intikamını almış Cüneyt Bey’den. Ama sanat dünyasında böyle şeyler çok oluyor. Tıpkı Yılmaz Erdoğan ve Ferhan Şensoy örneğindeki gibi... Yılmaz da İstanbul’a geldiği ilk günlerde Beyoğlu’nda yürürken bir bakmış ki Ferhan Şensoy’un ‘Nöbetçi Tiyatro’sunda oyuncu seçmeleri var. Hemen dalmış içeri, kaydolmuş. Sırası gelince sahneye çıkmış, birkaç rol kesmiş ama sonuç hüsran. Tabii efendi adam Ferhan; “Senden tiyatrocu olmaz” filan dememiş ama kibarca kapıyı da göstermiş.




Kendi kendini yarattı

Yılmaz Erdoğan kafaya koymuş bir kere Şensoy’un tiyatrosunu, illa da oraya girecek. Rahmetli Vedat Günyol hocayı bulmuş, bu kez de onun torpiliyle dayanmış Şensoy’un kapısına. Günyol, Ferhan’ın da hocası olduğu için akan sular durmuş tabii... Ama Yılmaz’ın gerçekleşen bu hayali çok kısa sürmüş. Bir iki prova filan derken kendini tiyatronun girişindeki stantta Ferhan’ın kitaplarını satarken bulmuş. Sonra tası tarağı toplayıp ayrılmış. Devamı malum... Azmini, yeteneğini ve çalışkanlığını harmanlayıp karşımızdaki dev Yılmaz Erdoğan’ı yaratmış kendi elleriyle. İkinci kahramanımız Demet Akbağ’ın yolu da Ferhan Şensoy’dan geçiyor. Şensoy, Yıldız Kenter, Haldun Dormen gibi ustalarla çalıştıktan sonra onun da kaderi Yılmaz Erdoğan ile kesişiyor. Ve o müthiş ‘Bir Demet Tiyatro’ ortaya çıkıyor... Şöyle bir geçmişe bakıyorum da “Sen Hiç Ateşböceği Gördün mü?’, ‘Vizontele’, ‘Organize İşler’ gibi ne müthiş işler yapmışlar birlikte...


Yeni proje mayıs ayında

Tabii Sürahi Hanım’ı da unutmamak lazım. Yasemin Yalçın fenomenini... O da Yılmaz ile birlikte unutulmaz işler yaptı. ‘Kadınlık bizde kalsın’, ‘Haşlama taşlama’ hep Erdoğan’ın kaleminden çıkma oyunlar...


Efendim bütün bunları boşuna anlatmadık tabii. Yukarıda adı geçen muhteşem üçlü yepyeni bir projede buluşuyor. Yılmaz yine konuşturmuş kalemini, iki usta oyuncu da ekiple birlikte provalara başlamış bile. Kısmetse mayıs ayında tiyatroseverleri bir kahkaha fırtınası bekliyor. Oyunun adı ‘Hanımhanımcıklar’ (Kelimelerin ayrı yazıldığını biz de biliyoruz ama Erdoğan’ın oyununun adı böyle) Konuyu bilmiyorum ama Demet ile Yasemin’in yine döktüreceklerinden adım gibi eminim. Onları sahnede görmeyi özlemişim. Bu arada dizilerden, filmlerden milyonlar kazanabilecekken beyinlerini ve emeklerini yine ilk aşkları tiyatroya teslim ettikleri için üçüne de benden koca bir demet alkış.





Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.