Modayla birliktemakyaj trendleri de her yıl değişiyor. Ama neye göre, kime göre? Trend yaratan markalardan Dior’un kreatif direktörü Tyen,merakımızı giderdi. Kendisini renk sihirbazı olarak tanımlayan ünlü direktör, nelerden etkilendiğini anlattı...





Yeni ürünleri tasarlarken nereden ilham alıyorsunuz, mesela rujlarınızı?

Müzik benimiçin her zaman ilhamkaynağı. Maurice Béjart’in Ravel’s Bolero’sunda olduğu


gibi hareket ve vücut dilini düşünmeden Rouge Dior’u tasarlayamazsınız. Bu, yaşama


sevincini ve tutkusunu yansıtan bir çalışmadır. Yeni renkler için, kumaşlara, yapıldıkları


materyallere ve nasıl hissettirdiklerine bakarım. Yoğun kırmızı, kadifeden; ışıltı kırmızı, ipekten; yumuşak bej ise taftadan geliyor. Ayrıca seyahat etmek de ilhamveriyor.





Seyahatlerinizde nelere bakıyorsunuz?

Yenimateryaller keşfetmemi sağlıyor. Örneğin Beijing’deki birmüzede şans eseri Himalayalar ve Tibet’ten gelen göz alıcı antik kumaşlarla karşılaştım. Ayrıca Doğu ve Batı arasında bir köprü olan


Venedik’te, modası geçmeyecek renklerde pilili ipekler ve buruşmuş kadifelerden oluşan kıymetli Fortuny kumaşlarıyla kendimden geçtim. Kolayca ulaşabildiğimama bana zamanda yolculuk yapma fırsatı veren Dior Couture arşivlerini de unutmayalım. Anları iPhone’umda saklarım.





Raf Simons’un yeni koleksiyonlarında size neler ilham veriyor?

Raf’in tasarımlarına bayılıyorum. Onlar Dior için neşe kaynağı gibi. Gerçek ve yumuşak uyumlu renkleri bana ilhamveriyor.





Gelecek sezonun renklerini nasıl tahmin ediyorsunuz?

Bir renk sihirbazı oldum. Mösyö Dior gibi ben de çoğunlukla sezgilerimi takip ediyorum. Bir keresinde yanlışlık yapmış ve iki sezon sonrasını tahmin etmiştim!





Nasıl oluyor da sürekli aklınıza yeni tonlar geliyor?

Kadınları seviyorumve bu da yeni renkler oluşturmama yardımcı oluyor. Ruj, her zaman kullanılan bir aksesuvardır, bu yüzden renklerin de evrimgeçirmesi normal.





Rouge Dior’un yaşadığı en önemli gelişme hangisi?

Dior’a geldiğimde, Rouge Dior 10 renk tonundan oluşmaktaydı ve daha kuru bir kıvamı vardı. Renkler daha solgundu ve keçeli kalemle uygulanmış bir ruj etkisi ortaya çıkarıyordu. Daha çok ışık ve konfor gerekiyordu. Sonrasında, formülatörün teknikleri vemodanın çok yönlü olma özelliği sayesinde, daha fazla sayıda renk tonu üzerinde çalıştık. Bu kadar fazlamoda trendi olmasaydı, o kadar çok renk geliştiremezdik! Koleksiyonların hızı arttıkça, kadınlar yeni koleksiyonlar ve yeni görünümlerle tanıştı.





Bir rengi tipik bir Tyen yapan nedir?

Her zaman içinde bir miktar fuşya barındırır, çünkü eflatuna bayılıyorum! Bence bir ruj her zaman bir 5. element içermelidir. Şöyle bir örnek vereyim: Koyu bir kırmızı renk oluşturmak için önce kökünü oluşturacak bir kırmızı alıyoruz, ardından biraz sıcaklık için sarı, yoğunluk için siyah ve biraz ışık için de beyaz ekliyoruz. Benim 5. elementim her zaman tam kararında bir fuşyadır. Ve bu kusursuz doz da benim gizli formülüm!





Bugüne kadar kaç renk tasarladınız?

Dior’a geldiğimden beri tasarladığım her rengi hatırlıyorum. Ama bana tam sayısını sormayın! Bu bir kadına yaşını sormak gibi. Bu kadın güzel bir kadın, önemli olan da bu değil mi?





Sırada neler var?

William Blake’in eserlerinden ilham alan “yazma renkleri”, Francis Bacon’dan “hareket halindeki renkler” ve Stephen King tarzı bir “hareket kırmızısı” ya da “belirsizlik kırmızısı” hakkında düşünüyorum.


Aysun Öz

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.