Her ebeveyn için gizlice beklenen ama kalpten "biraz daha sonrada olabilir denen" günlerdendi benim için...



Evlilik ve evlenme denince, kendimi şimdiye kadar pek ilgilenmediğim bir organizasyonun içinde buldum. DÜĞÜN...



Ben bu konudan uzaktayken meğerse bir DÜĞÜN EKONOMİSİ yaratılmış. Ve bence


"Hep beraber en mutlu günümüzde eğlenmek" anlamına gelen düğün "yapılması gerekenler silsilesi” haline getirilmiş.



Bence DÜĞÜN, iki ailenin daha bir yakınlaşıp tanıştığı, gençlerin arkadaşlarıyla eğlenerek en mutlu günlerini kutladıkları, ailelerin birbirine verdikleri hediyelerle, birbirlerine duydukları sevgi ve saygıyı anlattıkları bir şölendir. Ama yeni düzenlemelerle iş gösteriye ve bir anlamda yarışa dönüştürülmüş. Kimin düğününde ışıklar havalara fışkıracak, en görkemli masa mumları en görkemli çiçeklerle nasıl süslenecek (bu sayede oturduğunuz masada karşınızda oturanı ancak ayrılırken görebileceksiniz), sandalyelere kaç tül, kaç çiçek, kaç kurdele konacak gibi abartılı bir çalışma yapılacak. Tabii bu iş organizasyonu yapan firmanın yaratıcılığına paralel olarak öyle boyutlara taşınmış ki bu toplantının amacı neydi unutulmuş bile...



Düğün yapıyorsanız mekânın anlaşmalı olduğu SÜSLEME - MÜZİK ve FOTOĞRAFÇI firmaları ile görüşmelisiniz. Bunlar size sunacakları en orijinal ve en olmaz fikirleriyle tercih edilecekler. Onun için uçmak serbest ve tabii maddi imkanlarla sınırlı; en olmadık fikri sunan yarışı kazanıyor...




Bütün bu görüntü karşısında insan "Acaba vaz mı geçsem" diye düşünmeden edemiyor. Amaç "hep beraber eğlenmekten "geçip" hep beraber yarışmak" haline geliyor çünkü.




Bence düğünlerde dekorasyon, gelin ve damadın saflığını (duygusal tabii ki) vurgulamak açısından SADE ve TEMİZ olmalı. Yani beyaz ağırlıklı, çok abartılı süslü olmayan güzel çiçeklerle bezenmiş bir şölen alanı... Adından da belli ŞÖLEN ALANI! Yani eğlenmeye, dans etmeye, birbirleriyle kucaklaşmaya uygun açık alanları olan, yapılacak ikramlara uygun oturma veya ayakta durma (kokteyl de olabilir) alanlarına sahip, gelinle damadın içinde olmaktan mutlu olacakları bir alan. Sevdikleri ve seçtikleri müziklerle süslenmiş...



Bunun dışındakiler sanki biraz özenti olmuyor mu? Hayatımızın her alanına taşınan bu yarış havasından, en mutlu günümüzde biraz uzaklaşmak hepimize iyi gelir diye düşünüyorum açıkçası… Hep mutluluklarla kalın...


Yazı: Y. Mimar Bahar Doğu

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.