Cilt Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Zeyneb Isayeva, benler hakkında bilinmeyenleri anlattı.


Kimisi doğduğumuz günden beri var, kimisi de sonradan oluşuyor. Ama birçoğumuzda irili ufaklı şekilde benler bulunuyor. Peki, hangileri zararsız ve hangileri tehlike oluşturuyor? Vücudumuzdaki her kahverengi kabarıklık 'ben' değildir. Derinin rengini veren melanin maddesini yapan hücrelerden oluşanlar 'ben' olarak adlandırılıyor. Benlerin nasıl oluştuğu bilinmiyor, bir kısmı doğumsal olabiliyor. Sonradan ortaya çıkanlarda özellikle genetik yapıya ek olarak ultraviyolenin, yani güneşin etkisi çok büyük oluyor.


Vücuttaki tüm benler tehlikeli değil ve tehlikeli olanları iyi bir gözlemcinin fark etmemesi de mümkün değil. Sürekli tahrişe uğrayan bölgelerdeki benlere özellikle dikkat etmek gerekiyor. Bunlar kemer ve sütyen hizasına rast gelen, ayak tabanı ile avuç içinde ve cinsel bölgelerde bulunan benlerdir.


Benler;

  • Kozmetik nedenlerle
  • Giysi ve takılarla sürekli tahriş oluyorlarsa
  • Malin melanoma dönüşme ihtimalleri varsa cerrahi olarak çıkarılırlar.

Tedavi için ilk olarak ne tür bir benin söz konusu olduğu tespit edilmeli. Bazı deri lezyonları ilaçla tedavi edilirken, benlerin çoğu ancak kesilerek çıkarılıyor. Bunun için de mutlaka bir dermatoloji uzmanına başvurmak gerekiyor. Çıkarma işlemi için ise benin çevresine iğneyle lokal anestezi yapılıyor ve işlem gerçekleştiriliyor. Genelde benler çıkarılınca kanser olunduğuna inanılır, oysa benin tamamının vücuttan atılmasının bir zararı bulunmuyor. Ama ben, vücut üzerinde dururken kesilir, koparılır ya da takılıp düşme gibi nedenlerden dolayı koparsa, bu tehlikelidir.


Güneşin benlere etkisi

Benlerin güneşi gördükçe hem sayıları artar hem de yapıları bozulup dejenere olabilirler. Özellikle ani ve yüksek dozdaki güneş çok önemli. Özellikle yanık yapacak boyutta kızarma, soyulma gibi durumlar, deri kanserine dönüşme riskini artırır.


Erken tanı hayat kurtarıyor

Her bireyin aylık periyotlarla kendi benlerini muayene etmesi çok önemli. Bu muayene sırasında saptanan bende asimetri, sınır düzensizliği, renk değişikliği (benin birden çok renk içermesi), belirgin büyüme, iltihabi reaksiyon ya da kanama cilt kanserine işaret edebilir. Erken evrede malin melanom asimetrik, açık - koyu kahverengi veya siyah renk gölgelenmeleri içeren, keskin olmayan sınırlı bir lekedir. Klinik olarak bu evrede yakalanması yaşamı kurtarır.


Melanomların çoğunluğu başlangıçtan itibaren melanom olarak başlar ve büyürse de bir bölümü daha önceden var olan benler üzerinde gelişir. Bu nedenle vücudumuzdaki benlerin yerini ve biçimini bilmemiz, üzerinde oluşabilecek herhangi bir değişikliği erken saptamamız için gerekli.


Son 15 yıl içinde malin melanom riski yaklaşık 2 kat artığı için yeni tanı yöntemleri de geliştirildi. Bunlardan biri de dijital dermatoskopi. Dermatoskopi deri yüzeyi mikroskopisidir ve benler ile pigmentli diğer lezyonların tanısında kullanılır. Bu yöntemde yağlanmış deri yüzeyi ışıklı bir büyütme sağlayan dermatoskop ile incelenir. Dermatoskop, kulak muayenesinde kullanılan otoskoba benzer. Bu yöntemle vücuttaki benlerin haritası oluşturularak noktasal lokalizasyonları belirlenir. Ardından her bir ben için dermatoskopik görüntü alınır ve kaydedilir. Böylece bir sonraki kontrolde elde edilecek görüntüyle karşılaştırma şansı sağlanır. Aynı zamanda dijital dermatoskop, bende izlenen şüpheli değişiklikleri matematiksel olarak hesaplayarak malin melanom riskini gösteren bir indeks de oluşturur. Bu indeks tanıda ve tedavinin planlanmasında yardımcıdır.

Kimler risk altında?

  • Açık tenli, açık renk gözlü, kızıl - sarı saçlı, kolay bronzlaşamayan kişiler.
  • Ailesinde deri kanseri, malin melanom olan kişiler.
  • Anormal (atipik) görünümlü benleri olanlar.
  • Ağır güneş yanıkları geçirmiş kişiler.
  • Doğumsal çok sayıda benleri olanlar.

Bu kişilerin mutlaka rutin olarak dermatolojik kontrollerden geçmeleri gerekir.



Benlerinizde ortaya çıkan değişimlere dikkat!


Vücudunuzda yer alan benleri aldırmak riskli midir? Benlerle ilgili neler yapılmalı veya yapılmamalıdır? Dermatolog Dr. Yelda Bice merak edilenleri cevaplıyor.


“Vücuttaki benler yani nevüslerin oluşumları, görünümleri ve takipleri açısından önemlidir.” açıklamasında bulunan Dr. Yelda Bice, “Birçok ben doğumdan itibaren mevcut olup zamanla kapladığı alan, görünüm açısından değişiklikler gösterebilmektedir. Benlerin görünümündeki bu değişiklikler her zaman aksi bir durumu göstermemekle birlikte takip gerekliliğini ön plana çıkarmaktadır” dedi. Benlerde ortaya çıkan değişimlere de değinen Dr. Bice, sözlerine şöyle devam etti: “Benlerde büyüme ya da küçülme, renklerinde koyulaşma ya da açılma, kanama, tekrarlayan yara ya da tahribatın olması gibi durumlarda, benlerin özellikle incelenme ve bazen de cerrahi olarak alınmaları gerekebilmektedir.”


Benlerinizde büyüme ya da küçülme varsa...

Benlerde ortaya çıkan değişimlerin kişiler tarafından gözlemlenmesi ve takip edilmesi gerektiğinin önemle altını çizen Yelda Bice “Benlerde büyüme ya da küçülme, renklerinde koyulaşma ya da açılma, kanama, tekrarlayan yara ya da tahribatın olması gibi durumlarda, benlerin özellikle incelenme ve bazen de cerrahi olarak alınmaları gerekebilmektedir. Benlere sahip bireyler bu açıdan kendi takiplerini yaptıkları gibi en azından yılda bir kez dermatoloji uzmanları tarafından dermatoskop dediğimiz benleri büyüterek inceleyen cihazlarla da takip edilmelidir. Bu değerlendirmelerin sonunda şüpheli bulunan nevüsler yani benleri cerrahi olarak çıkarabiliyoruz. Çıkarılan benleri de patoloji de inceleyerek tanılarını koyabiliyoruz.” İfadelerini kullandı.


“Uygun müdahale ile iz kalmamaktadır”

“Toplumda bu konuda bilinen en büyük yanlış benlere dokunulmamalıdır şeklindedir.” Diye konuşan Dr. Bice sözlerine şunları ekledi: “ Ancak bu yanlış bir inanıştır. Yapı ve form olarak şüpheli bulunan benler mutlaka çıkarılmalıdır. Bununla beraber kozmetik açıdan kişiyi rahatsız eden yâda tahriş olabilecek bölgelerde olan benleri de şüpheli bulmasak da cerrahi ya da lazerlerle müdahale ederek alabilmekteyiz. Benlerin alınması sonrası izler, alınan bölge ya da benin büyüklüğüne ve kişinin yara iyileşmesine göre değişebilmektedir. Ancak uygun şekilde yapılan bu müdahalelerle bu ihtimal oldukça düşürülmektedir. Ayrıca tıpta kullandığımız yeni teknolojiler ile cerrahi ya da başka sebeplerle oluşabilen yara ve izlere lazerli uygulamalarla müdahale edip izleri azaltıp, daha az görünür hale getirebilmekteyiz.”


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.