Gözlerde kızarıklık 7’den 70’e hemen herkesin zaman zaman yaşadığı bir sorun. Özellikle rüzgarlı kış günlerinde ve ışık yansımasının fazla olduğu karlı ortamlarda gözlerde sulanma ile kızarıklık çok daha sık görülüyor. Bu durum konjunktiva (göz kapaklarının iç yüzeyini ve gözlerin beyaz kısmının üzerini kaplayan ince ve şeffaf bir zar) damarlarının genişleyerek verdiği tepki sonucu gelişiyor. Çoğu zaman “geçer” diye önemsemediğimiz göz kızarıklığı genellikle basit göz reaksiyonundan kaynaklansa da, kimi zaman altında daha ciddi nedenler yatabiliyor; örneğin göz içi basıncının artması gibi. Bu yüzden öncelikle altta yatan etkenin belirlenmesi ve hızla tedavi aşamasına geçilmesi gerekiyor, aksi halde kalıcı görme kaybı oluşabiliyor. İşte bu noktada akla hemen şu soru geliyor: Bu sorunda ne zaman alarma geçmek gerekiyor?

Acıbadem Bakırköy Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Emel Çolakoğlu gözlerde kızarıklık geliştiğinde atlanmaması gereken durumları anlattı, önemli önerilerde bulundu.

Göz kızarıklığı göz beyazının üzerini örten şeffaf tabaka olan konjunktiva damarlarının genişlemesi sonucu oluşuyor. Dr. Emel Çolakoğlu zamanında tedavi edilmeyen enfeksiyonun gözün iç katmanlarına yayılması durumunda ciddi görme kaybı gelişebildiğini, göz içi basıncının yüksek kalmasının görme siniri hasarına yol açtığını belirtiyor. Göz içinde kalan yabancı cisimde enfeksiyon gelişebiliyor ve bunun sonucunda da ameliyat gerektirecek durumlar ortaya çıkıyor. Kalıcı olabilen bu sorunların önüne geçmek için de erken tanı ve tedavi büyük önem taşıyor.

Tedavi altta yatan nedene göre uygulanıyor

Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Emel Çolakoğlu, gözlerde kızarıklık tedavisinin altta yatan nedene göre şekillendiğini belirterek bu yöntemler hakkında şu bilgileri veriyor: “Kızarıklığın altında yatan neden mikrobik ise antibiyotikli damlalar, kuru göz ise suni gözyaşı preparatları, alerji ise antialerjik damlalar veriliyor. Göz içi iltihaplanmasında o bölgeye uygulanan ve/veya sistemik kortizon tedavisi yapılıyor. Bu sorunlar tedavi edildiğinde gözdeki kızarıklık da ortadan kayboluyor.

Kimyasal maddede saniyeler önemli

Göz kızarıklığına neden olan etken göze kimyasal bir sıvının veya gazın gelmesi ise hızlı hareket etmenin çok önemli olduğunu vurgulayan Dr. Emel Çolakoğlu bunun nedenini şöyle açıklıyor: “Çünkü tedavide geç kalındığında hasar gözün delinmesine kadar ilerleyebiliyor. Dolayısıyla yapılacak olan ilk şey saniyeler içinde gözü ve çevresini bol suyla yıkamak olmalı. Sonrasında kimyasal maddenin paketiyle birlikte en yakın sağlık merkezine başvurulması gerekiyor. Bu tabloda tedavi gözü serum fizyolojik ile bolca yıkadıktan sonra kimyasal maddenin içeriğine ve gözdeki hasara göre düzenleniyor.”

Göz tansiyonunda ameliyat gerekebiliyor

Göz kızarıklığının altında yatan bir başka neden de, tedavide geç kalındığında görme kaybına yol açan göz tansiyonu. Bu tabloda göz içi basıncının acil olarak kontrollü bir şekilde düşürülmesi gerektiği uyarısında bulunan Dr. Emel Çolakoğlu bu durumda aynı tablonun diğer gözde de gelişmemesi için her iki göze YAG lazer iridotomi işleminin yapılmasının önemli olduğunun altını çiziyor.

Göz kızarıklığında bu sinyalleri atlamayın!

• Göze yabancı cisim kaçması nedeniyle oluşmuşsa,
• Gün içinde artan kızarıklığa batma ve ağrı eşlik ediyorsa,
• Kızarıklıkla beraber görmede bulanıklık gelişmişse,
• Kızarıklık travma sonrasında başlamışsa,
• Kızarıklık sık sık tekrarlıyorsa,
• Kızarıklıkla beraber eklem ağrısı gelişmişse, ağızda aft çıkmışsa,
• Kimyasal maddenin göze sıçraması sonucu başlamışsa,
• Kontakt lens kullanılıyorsa, en kısa zamanda bir göz hekimine başvurmak çok önemli.

Göz Hastalıkları ve Vitreoretinal Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Hüseyin Sanisoğlu, göz kızarıklığının altında yatan önemli nedenleri açıkladı.

Konjonktivit olarak adlandırılan göz içi kızarıklıklar, göz damarlarının genişleyerek verdiği tepki sonucu gelişir. Böyle sorunlar basit bir ilaç tedavisiyle kolaylıkla çözülebilir. Genellikle önemsenmeyen ve “Bugün, yarın geçer” diye ötelenen bu göz kızarıklıkları çoğu zaman basit göz reaksiyonları sebebiyle oluşsa da, bazen keratit (kornea dokusu iltihaplanması), üveit, akut dar açılı glokom veya konjenital glokom gibi önemli göz problemlerinin habercisi olabiliyor. Zamanında tedavi edilmeyen enfeksiyonlar ise, gözün iç katmanlarına doğru yayıldığında ciddi görme kaybı gelişebiliyor. Kalıcı olabilen bu sorunları önleyebilmek için erken tanı ve tedavi hayati önem taşıyor.

Gözdeki hastalıklar önemli belirtilerle ortaya çıkar

Göz hastalıkları en fazla, kızarıklık, kanlanma, yanma, kaşınma, batma, şişlik, ağrı ve bulanık görme gibi belirtilerle kendini gösterir. Bu semptomlar çoğunlukla enfeksiyon ya da alerjik sebeplerle ortaya çıkar.

Gözdeki ağrıya kızarıklık eşlik ediyorsa dikkat!

Göz ve göz çevresinde yaşanan ağrıların altında farklı sebepler yatabilir. Uygun olmayan gözlük kullanımı, kırma kusurları, hipertansiyon ve sinüzit gibi faktörler göz çevresinde yaşanan ağrıların nedenleri arasında yer alır. Göz ağrıları sürekli hale geliyorsa ve ağrıların şiddeti göze hafifçe bastırıldığında artıyorsa, gözün iç tabakalarında yaşanan bir enflamasyonun habercisi olabilir. Bu ağrılar, göz kızarıklığı ya da görme bulanıklığı gibi belirtilerle seyrediyorsa gecikmeden bir göz hastalıkları uzmanına başvurulmalıdır.

Yanma ve batma hissi başka hastalıkları işaret ediyor olabilir

Gözlerde yanma ya da batma hissediliyorsa kuruluk, yanmaya sulanma eşlik ediyorsa gözde yabancı cisim batma sorunu yaşanabilir. Yanma ve batma hissi ayrıca, alerjik hastalıkların, kontakt lensle ilgili sorunların, göz kuruluğunun, üveitlerin veya göz kapağı bozukluklarının habercisi olabilir. Göz kapağı şişkinliği ise genellikle enfeksiyon kaynaklı göz hastalıklarının sinyalcisidir. Fakat bu şişlikler sürekli yaşanıyorsa, böbrek başta olmak üzere çeşitli organlardaki sorunları işaret edebilir.

Göz ve göz kapağı kaşıntılarını önemseyin

Alerjik göz problemlerine çoğunlukla göz kaşıntıları eşlik eder. Bu kaşıntıların nedenleri arasında ise yabancı cisim batması, iltihap kaynaklı göz hastalıkları, ortamdaki fazla ışıklar, gazlar, tozlar, polenler, çeşitli mantarlar ve sinüzit ya da grip gibi viral hastalıklar yer alır. Bunların yanı sıra göz kapağı bozuklukları da göz kaşıntılarına sebep olan faktörlerdendir.

Mutlaka göz hekimine başvurulmalı!

Geçici ya da kalıcı fark etmeksizin görmede azalma, göz önünde uçuşan cisimler görme, ışık çakması hissi, ışıkların çevresinde halkalar görme, gözde sulanma gibi şikayetler hissediliyorsa mutlaka bir uzmandan destek alınmalıdır.

Tedaviyi altında yatan sebepler belirler

Göz kızarıklıkları tedavisi, genellikle altında yatan nedene göre kararlaştırılır. Kızarıklığın sebebi mikrobik ise antibiyotikli damlalar kullanılabilir. Ancak sebep alerjik ise antialerjik damlanın uygulanması gerekir. Kızarıklık, gözün kimyasal gaz veya sıvı ile teması sonucu oluşmuşsa çok hızlı hareket etmek gerekir. Çünkü tedavinin gecikmesi, geri dönüşü olmayan tablolarla sonuçlanabilir. Böyle durumlarda yapılacak ilk müdahale; göz ve çevresini bol su ile yıkamak, ardından da göze temas eden maddenin paketiyle en yakın sağlık merkezine başvurmak olmalı.

Bu önlemlere dikkat!

Genel anlamda mikrobik göz kızarıklıklarından korunabilmek için;

• Enfeksiyon taşıyan kişilerden uzak durulmalı,
• Bu kişilerle havlu gibi kişisel eşyaları kullanmaktan kaçınılmalı,
• Hijyen kurallarına uyulmalı,
• Dış mekanlardan gelindiğinde eller mutlaka yıkılmalıdır.