Alerji yakınmaları bazı kişilerde bütün yıl boyunca sürerken, bazılarında belli mevsimlerde artış gösteriyor. Mevsimsel alerjik rinit ya da bahar nezlesi olan kişilerin yakınmalarıysa ilkbahar ve sonbahar aylarında ortaya çıkıyor. Anadolu Sağlık Merkezi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Kazkayası, “En sık neden olan alerjenler; çim, ağaç ve yabani ot polenleridir. Yıl boyu alerjik rinit yakınması olanlarda ise ev tozu akarı, küf mantarları ve hayvan tüyleri en sık rastlanan alerjenler arasında bulunuyor. Hava kirliliğinin alerji yakınmalarını artırdığını gösteren çalışmalar da var” diyor. Bu konuda İstanbul’da yapılan bir araştırmada, hava kirliliği olan bölgelerde alerji yakınmalarının daha fazla olduğu görülüyor.
Genetik yatkınlık önemli bir rol oynuyor
Alerji semptomları, vücudun bağışıklık sisteminin yabancı bir maddeye (antijen) yanıt vermesiyle başlıyor. Bunu da alerjenin giriş yerine antikor göndererek yapıyor. Alerjen ve antikor arasındaki savaş kana çeşitli kimyasal maddelerin salımına neden oluyor. Kimyasal maddeler de alerjik hastalık belirtilerine yol açıyor. Alerji genetik bir hastalık olduğu için, ailede başka bireylerde alerji olması tanı koymaya yardımcı oluyor. Alerjik rinit sıklıkla çocuk ve genç erişkinlerin hastalığı olarak görülüyor. Ayrıntılı bir kulak-burun-boğaz muayenesi yapılması gerekiyor. Hastanın sorgulaması ve muayene bulguları alerjiyi düşündürüyorsa, alerji testleri uygulanıyor. Alerji testleri; deri testleri ya da kanda alerjenlerin incelenmesi yöntemleriyle yapılıyor. Alerji tedavisine yanıt vermeyen kişilerde burun muayenesi detaylı olarak gerçekleştiriliyor. Çocuklarda geniz eti, erişkinlerdeyse kıkırdak eğriliği, burun polipleri, sinüzit olup olmadığı araştırılıyor. Çocuklarda eşlik edebilecek orta kulak iltihabı olup olmadığına da bakılıyor. Sık sık orta kulak iltihabı geçiren çocuklarda da alerji olup olmadığı sorgulanıyor.
Başka hastalıklarla beraber de görülüyor
Bahar nezlesi başka hastalıklarla beraber de görülebiliyor. Astım, sinüzit, çocuklarda burun tıkanıklığı nedeniyle diş ve ağız yapısında gelişme bozuklukları, orta kulak hastalıkları, konjuktivit ve besin alerjileri, alerjik rinitle birlikte görülen hastalıklar olarak sıralanıyor. Hastalığın teşhisinde sorgulamanın önemli bir yeri var. Hastanın yaşının, şikâyetlerinin hangi ortamlarda arttığının, daha önce hangi ilaçları kullandığının, ailesinde alerjisi olan başka kimse olup olmadığının irdelenmesi gerekiyor.
Aşı tedavisi
Aşı tedavisi öncesinde alerji testleri yapılması, kişinin yakınmalarına neden olan alerjen ya da alerjenlerin tespit edilmesi gerekiyor. Bu yöntemde alerjik belirtilere yol açan maddeler giderek artan dozlarda uygulanarak, kişinin söz konusu alerjene karşı bağışıklığının sağlanması amaçlanıyor. Enjeksiyonlar önce haftada 1, sonra da ayda 1 yapılıyor. Aşı tedavisi alerji yakınmaları üzerinde uzun süre etkili olan hatta sona erdirildikten sonra bile etkinliğini devam ettiren bir tedavi yöntemi olarak değerlendiriliyor. Ancak yan etki riskleri nedeniyle, bu uygulamanın bu konuda deneyimli kişiler tarafından ve donanımlı merkezlerde yapılması gerekiyor. Son yıllarda aşı tedavisi ağızdan verilen damlalar yoluyla da uygulanıyor.
İlaçlar kullanıldıkları sürece etkili
Alerjik rinit tedavisinde en çok uygulanan seçeneklerden biri ilaç tedavisi. İlaçların kullanıldıkları sürece etkili olacağının, kesildiğindeyse alerji belirtilerinin tekrarladığının unutulmaması gerekiyor. Alerjik riniti olanlar alerji mevsimi başlamadan en az 2 hafta önce ilaç kullanmaya başlamalı. Bazı ilaçlar, yan etkileri nedeniyle kullanım güçlüğü yaratabildiği için uzman bir doktora danışılması öneriliyor. Günümüzde en sık kullanılan ilaçlar; antihistaminikler ve steroid spreyler olarak sıralanıyor.
Türkiye’nin alerjeni: Çim poleni
Polenler, gıdalar, mantar, toz, hayvan tüyleri, kimyasal maddeler, bazı ilaçlar ve çevresel iritanlar alerjik reaksiyonlara neden olabiliyor. Saman nezlesi polenler nedeniyle oluşuyor. Türkiye’de en sık rastlanılan alerjenin çim poleni olduğu belirtiliyor. Ev tozu akarı, evcil hayvanlar, gıdalar, bazı kimyasal maddeler gibi alerjenler her zaman oluyor. Bu alerjenlerin yol açtığı belirtiler, kış aylarında evler kapalıyken artıyor. Küf mantarları da polenler gibi alerjik reaksiyonlara neden oluyor ve hem evde hem de dışarıda bulunuyor. Ev içi bitkileri ve nemli bölümler banyo mantarlarının bulunduğu yerler olarak görülüyor. Renkli veya kokulu çiçekler ise sanılanın aksine nadiren alerjiye yol açıyor.
Bahar nezlesi belirtileri
- Hapşırma
- Gözlerde ve burunda kaşıntı
- Burun tıkanıklığı, burun akıntısı
- Baş ağrısı
- Bazı hastalarda işitme problemleri, boğaz ağrısı, ses kısıklığı ve öksürük de görülebiliyor.
Bahar nezlesinden korunma önerileri
Alerjik belirtilerin kontrolü, birden fazla tedavi yönteminin birlikte uygulanmasıyla sağ- lanıyor. Öncelikle yapılması gerekenin alerjik yakınmalara neden olan alerjenden uzaklaşmak olduğu belirtiliyor. İşte bazı öneriler:
- Klimalardaki filtreleri her ay değiştirin.
- Polen mevsiminde pencereleri kapalı tutun.
- Evinizin içindeki bitkileri uzaklaştırın.
- Evinizde tüylü hayvan beslemeyin.
- Kuştüyü ve yün yastık, yorgan, yatak yerine sentetik olanlarını kullanın.
- Sigara içmeyin ve yanınızda içirmeyin.
Ceyda Erenoğlu
YORUMLAR