Nankör insan her şeyin fiyatını bilen fakat hiçbir şeyin değerini bilmeyen kişidir.

En çirkin huylardan biridir nankörlük, eldeki nimetlerden mahrum olmaya sebep olur. Şükretmesini bilmeyen, elindekilerle yetinmeyen, hep daha fazlasını isteyen insanlar yarın, öbür gün sahip olduklarını da kaybederler.

Bazı insanlar kıymet bilmezler takii siz verdiğiniz kıymeti bırakana kadar. Sırf değer verdiğin, iyi olmasını istediğin için her durumda destek olduğun, koşup gittiğin, çaba sarf ettiğin insanlardan göreceğin tek karşılık nankörlüktür. Değişmeyen bir kanun bu, iyiysen enayisindir. En çabuk unutulan şey iyiliktir.

İnsanlara fazla iyilik yapmayacaksın vazife gibi olur, insanımızın empati kurma yetisi pek yoktur. Nankörlerin beklentilerini tetikliyorsun bu iyiliği sürekli yapınca vazifen olarak görüyorlar, sonunda oraları buraları ayrı ayrı oynuyor. Düzenli iyilik halinde olduğun insanlara bir kez iyilik yapma aman nasıl bozuluyorlar, nasıl kızıyorlar, şekilden şekile giriyorlar. Muazzam bir nankörluk çeşidi ve karşısındakini de enayi sanıyorlar. Bu tarz insanlara ok atmasını öğretmeyin, gün gelir sizi nişan alırlar.

Bunların hayatları hep sıkıntı, hep dert, dudaklarında hep şikayet, kimseye sevgileri yok. Herkese öfke, herkese nefret. Uzak durun böyle insanlardan ve ışığınızı karartanlardan. Gölgenizde bile onlara yer vermeyin. Şükür bilmeyen dile, sizde sabır göstermeyin.

On katlı ev bile küçücük anahtara muhtaç, neyin egosudur bu. Hırs, aç gözlülük, kıskançlık, narsizm kısaca nevrotik kişilik.

Kimileri hayatı boyunca rol yapar. Yalanla yıkanan yüz ihanetle kurulanır, sağlam karakterinize sahip çıkın kimseye taviz vermeyin.

Bazı insanların içindeki kötülüklerin hiçbir zaman bitmeyeceğini, onlara tahammül ettikçe daha fazlasını yapacaklarını, cahille tartışmaktan uzak durarak kendimi korumam gerektiğini geç de olsa anladım.

Herkes gönlünce bir yol arıyor kendine, kimi arayışını sürdürmekte, kimi bulduğundan emin, önemli olan ağzımızın tadını kimselerin kaçırmaması yoksa bir gün sirke tadında, bir gün bal tadında oluruz.

Hayat insanları öyle bir hale getirmiş ki, bugün tükürdüğü yüze yarın hiçbir şey olmamış gibi bakabiliyor. Söylemleri ile eylemleri birbiriyle çelişen çift karakterli insanlar var olduğu sürece bu böyle devam edip gidecektir.

Kendini öveni, yaptığı iyiliği bin kez söyleyeni, sürekli parasının hesabını yapanı, insanı yönetmeye çalışan, kendini akıllı sananları, agresif tipleri dinlemem. Söylediklerinin çoğu uydurmadır zaten.

Allah bir insanın ekmeğiyle oynamanın hesabını mutlaka sorar. Ekmekle oynayan kimi gördüysem sonları hep sefalet oldu. Allah kimsenin ekmeğiyle oynayacak nefse düşürmesin. Bir zaman sonra onunda ekmeği ile oynarlar, ilahi adaleti yaşadığınız müddetçe görürsünüz. Sütü bozuk olanın senaryosu da bozuk oluyor, filmin fragman gösterisi olmadığı için o filmde rol alınca öğreniyorsun. Hayatı dümen olanın rotasına güvenilmez onlar ancak tribünlere oynarlar. Öncelikle sabır, ardından gereken geldiği zaman yapılır. Haklı olduğunu millete göstermekle uğraşırsan çok vakit kaybedersin.

İyiliği de, kötülüğü de unutma, nankör de olma, nankör olanı da unutma, sen yapıcı ol eğri duvar çok durmaz.

Çoğu kez kalp kırmalara karşı sağır, dilsiz, kör oluyorsun. Kendilerini haklı sanıyorlar. Kimse kimse için büyük bir kayıp değil. Herkes kendi kaybını kendi oluşturur. İster inceldiği, ister incindiği yerden kopsun kopacak ip düğüm tutmaz. Sabırlı insanların öfkesinden korkun.

Yolundan şaşma, kişiler yeri ve zamanı gelince ya giderler ya da kalırlar. Satanı da satarlar kimsenin yanına kalmaz yaptığı. Her zaman kendine yakışanı yap. Sıradan biri olmak iyidir, başkalarının istediği gibi biri olmaktan kurtulduğun gün özgürsün, kendin ol, kendin için yaşa, kendini şımart.

Kimse kimseden üstün değil, en sonunda herkes toprak sahibi olacak nasılsa ve bir parça bezle göçüp gidecek.