Nike'dan tesettür eleştirilerine cevap

Nike Women, Orta Doğu bölgesine yönelik bir reklam filmiyle geçtiğimiz haftalarda büyük beğeni toplamıştı. Ancak, bu işe sosyal platformlarda "Madem Orta Doğulu kadınları reklamında kullanıyorsun, neden bize göre bir ürünün yok, neden tesettüre uygun spor kıyafetler üretmiyorsun?” diye eleştirilmişti. Bu eleştiriler Kadınlar Günü'nden 2 gün önce duyurulan Nike Pro Hijab ile son bulacağa benziyor.

Nike Hijab 2018 baharında satışa çıkacak

2018 baharında satışa çıkması düşünülen Nike Pro Hijab, spor yapmaya uygun bir baş örtüsü. Hafif polyester bir kumaştan yapılmış. Koyu renklerde üretilen kumaşın gözenekleri nefes almasını sağlarken terleme durumunda bile opak kalarak örtünün altının görünmemesini sağlıyor.

Nike Pro Hijab'ın tasarımı 13 ay sürdü

Nike, Pro Hijab fikri ilk olarak geleneksel baş örtüleriyle yarışan atletlerin bu konudaki sıkıntılarını ifade etmeleriyle doğmuş. Atletlerle beraber, onların görüşleri doğrultusunda yaratılan Nike Pro Hijab, 13 aylık tasarım sürecinin sonunda ortaya çıkmış.

BAE'li buz patenci Zahra Lari üründen memnun kaldı

Orta Doğu filminde de rol alan BAE'li buz patenci Zahra Lari, Pro Hijab'ı ilk deneyenlerden. Prototipi deneme fırsatı bulduğu için mutlu olduğunu söyleyen Lari, üründen oldukça memnun kaldığını da belirtiyor.

“Başı açık fotoğraf paylaşmak ahlaksızlık”

Hicapsız fotoğrafını Instagram hesabından paylaştığı için İran’da oyunculuk yapması yasaklanan Sadaf Taherian’la konuştuk.

28

Sadaf Taherian kimdir? 28 yaşındayım. Tahran Üniversitesi'nde mimarlık ve mühendislik okudum. 19 yaşından itibaren oyunculuk dersleri alıyorum. İran'da sinema, tv filmleri ve dizilerde rol aldım. Ve olanları biliyorsunuz... İran'da oyunculuk yapmam yasaklandı... İstanbul'a geldim. Sadaf Taherian ile yapılan video çekimi için tıklayın

Neden oyunculuk yapman yasaklandı? Instagram'da başım açık fotoğraf paylaştığım için oyunculuk yapmam yasaklandı. Halkın tepkisi de üzerine geldi. Oynayacağım projeler de iptal oldu. Zor bir durum anlayacağınız. Ben sadece işimi yapmak isterken bu gibi bir tepkiyle karşılaştım.

Neden İstanbul'a gelmeyi tercih ettin? Bir senedir İstanbul'dayım. Buranın İran'a göre daha serbest olacağını düşünüyordum ama öyle değil...

Neden böyle düşünüyorsun? Burası bazı konularda serbest ama her konuda değil. Ben serbest yaşamak için ülkemi terk etmedim. Sadece işimi yapmak istedim. Eğer iş sıkıntısı olmasaydı İran'ı terk etmeyecektim. Burada şartların farklı olduğunu düşündüm ama iş görüşmesi yapmak için birilerini tanımak gerekiyor. Tanıştığım insanlar da yardımcı olmak istemiyor. Oyunculuk yapmak isteğiyle gittiğimde "sevgilim ol, arkadaşım ol" gibi tekliflerle karşılaşıyorum.

Durum İran'da farklı mı? Aslında İran'da da aynı. İran'dan çıktığım zaman oradaki sinema sektörünün pis olduğunu düşünüyordum. İş görüşmesine gittiğimde imam nikahı kıyalım, başrolde oynarsın, sevgilim ol gibi teklifler geliyordu. Burada farklı olacağını düşündüm. Ama dediğim gibi aynı şeyler burada da var...

Türkiye'de olmaktan mutlu musun? Hayır değilim. Buranın farklı olacağını düşünerek yanılmışım. Oyunculuk yapamıyorum. Modellik yapamıyorum. Aynı tekliflerle karşılaşmaktan sıkıldım. Bir iş yapacaksam birilerini tanımam gerekiyor. Ve insanlar çok önyargılı. Benim de özgüvenim kırılıyor. 3 kez Türkçe kursuna başladım, başarılı olamadım. Güvenim kırıldı diyebilirim.

Bağımsız filmlerde oynamayı düşündün mü? Başrol ya da yan rol teklifi gelseydi oynardım. Ama hiçbir teklif gelmedi.

İran'da başı açık fotoğraf paylaştığın için oyunculuk yapmana izin vermiyorlar. Fakat İran sinemasında rejime rağmen radikal filmler çeken yönetmenler var. Onlar nasıl yapıyor bunu? Bağımsız sinema da olsa yine aynı tekliflerle karşılaşıyorum. Ve tabii; gel parasız çalış diyorlar... Bağımsız sinema bu. Sana milyon dolarlar vermelerini beklememen gerekli... Birçok filmde ücret almadan oynadım. Yine de aynı sorunla karşılaştım.

Beğendiğin Türk yönetmen var mı? Pek Türk yönetmen bilmiyorum aslında. İran'da Türk sinemasından ziyade Türk dizileri biliniyor. Özcan Deniz'in filmlerini ve dizilerini çok beğeniyorum. Çocukluğum onun dizilerini izleyerek geçti. Hala beğeniyorum...

Türk filmi biliyor musun? Çok fazla dizi var. İran'da sinemanız pek bilinmiyor. Hiç Cannes'da ödül almış Türk filmi var mı? Var tabi.

Hangileri? Yılmaz Güney'le başlayan bir Cannes hikayesi var Türk sinemasının... Nuri Bilge Ceylan filmleriyle devam ediyor. Türk sinemasından örnekler izlemeni tavsiye ederim...

Peki sinemada sevdiğin bir tarz var mı? Dram seviyorum.

Türkiye'de nasıl para kazanıyorsun? Ailem beni destekliyor. Onun dışında sponsorlardan az bir meblağ kazanıyorum. Oyunculuk adına teklif gelmezse başka işler yapmayı deneyeceğim.

Independent, İran'da oyunculuk yapman yasaklanınca seni haber yapmış. "Her şeye rağmen oyunculuğa devam edeceğim" demişsin. Vocie of America gibi programlarda da sana destek verilmiş. Los Angeles'ta yaşayan İranlı yönetmenlerden teklif gelmedi mi? Yine birilerini tanımakla ilgili. Sıfırdan bir hayat kurmak demek Amerika'ya gitmek. Burada bir senedir mücadele ediyorum. Kimbilir, belki giderim, ama şimdilik İstanbul'da kalıp şansımı denemek istiyorum...

Instagram'da paylaştığın hicapsız fotoğrafını bilerek mi paylaştın? O fotoğrafı paylaştığımda ülkede bile değildim. Sokakta başım hep örtülü zaten... Ben sağlam ve sağlıklı yaşıyorum. Sağlam yaşamak hicapla ilgili değil. Burada da oyuncular dizilerde öpüşüp aynı yatağa giriyorlar. Bu onların işi. Ve kendi hayatlarına devam ediyorlar. Ama imam nikahı diye bir şey var. Instagram'da başı açık fotoğraf paylaşmak ahlaksızlık oluyor! Röportaj: Pınar Aksu Styling: Çağla Küçükdereli Fotoğraf: Hasan Örnekoğlu

Malika Bayan davayı kazandı, türbanı çıkarttı

Norveç'te türbanı nedeniyle saçını boyamayan kuaförüne dava açan Malika Bayan soyadını Faviano olarak değiştirdi ve fotoğraflarını Instagram'da paylaştı.

15

Norveç'te türbanı nedeniyle saçını boyamayı ret eden kuaföre karşı dava açarak mahkum ettiren müslüman kızı Malika Bayan türbanını atarak paylaştığı İnstagram fotoğraflarıyla ikinci kez Norveç kamuoyunun gündemine oturdu.

Kuaförüne açtığı davayı kazanan Malika, ilk önce 'Bayan' olan soyadını 'Faviano' olarak değiştirdi ve ardından Instagram hesabında fotoğraflarını paylaştı.

Norveç yüksek mahkemesi kuaförün itirazını ret ederek 10.000 kron para cezasını onayladı.

Malika, ''Daha önce türban hakkı için davalık olurken şimdi davayı kazandıktan sonra türbanı atmak çelişki değil mi?" sorusuna ise; "Evet ama ben hala türban kullanmasam da herkesin türban kullanma hakkını savunuyorum" açıklamasında bulundu.

Malika Faviano Instagram paylaşımlarına olumsuz tepkilerin yanı sıra birçok olumlu tepki aldığını da dile getirdi.

Soyadını da 'Faviano' olarak değiştiren Malika hala inançlı olduğunu belirterek ''Fakat uygulama konusunda bazı çelişkilerim var. Kişisel yaşantımda bir dizi gelişmeler oldu ve türban giymeyi bıraktım. Bugün türbanı savunabilecek durumda değilim. Şimdi kendi yolumu bulmak durumundayım.'' dedi.