2008 yazıydı. Hayatımda ilk defa kız arkadaşlarımla tatile gidecektim. Paralarımızı birleştirip Sinop’tan bir ev kiraladık. Gidip yerleştik. Sonrasında bize birkaç erkek arkadaşımız daha eşlik etti. O gün denizden geldik. Giyinip süslenip şehir merkezine indik. Merkezde arkadaşlarımıza hediye bakmak için bir takıcıya girdik. O sırada arkadaşım bir bilekliği gösterip ‘Sence Ahmet bunu beğenir mi?‘ diye sordu. O sırada arkadan biri ‘ben olsam beğenirim’ dedi. Gayri ihtiyari arkamı döndüm. Anlamsız bir bakış fırlattım. Sonra bir defa daha bakma gereği hissettim. O an hayatımda gördüğüm en yakışıklı erkeği gördüğümü söyleyebilirim. Arkadaşlarım beni sarsmasa saatlerce onu izleyebilirdim herhalde. Aptalca bir gülüşle takıcıdan çıktım. Sonra döndüğümde peşimden geliyordu. Birkaç defa daha bakıştık. Ertesi gün denize gittiğimde yine gördüm onu. Yüzü kadar vücuda da güzeldi. Beni görünce o da en az benim kadar şaşırdı. Saatlerce bakıştık. Belki de kız olmamdan kaynaklanan bir endişeyle yanına gidip konuşamıyordum. Ama o da en az benim kadar utangaçtı. Akşama doğru hareketlendi ve giyindi. Bense sadece arkasından bakıyordum. Merdivenlerden çıkarken artık beni takmadığını düşünüyordum ki, hayatımda gördüğüm en anlamsız ama en romantik hareketi yaptı. Yoldan kopardığı bir çiçeği gözlerimin içine bakarak kokladı ve bana göz kırparak kenara bıraktı. Onu bir dahaki yaza kadar hiç görmedim. Ne yazık ki o yaz da sadece bakışabilmiştik. Hayatım boyunca bana açılmaya korkan erkekler olmuştu belki ama bu her anlamda bir ilkti. Tek kelime bile etmeden sadece bakışlarıyla kalbimi yerinden oynatabildi ve sanırım hayatımda ilk defa bir yaz aşkı yaşıyordum.

Rumuz: Katya

***

Unutamadığınız, kimseyle paylaşamadığınız ve artık içinizde tutmak istemediğiniz ilk heyecanlarınızdan birini rumuzunuzla birlikte ilkseferim@hthayat.com e-posta adresine gönderin yayınlayalım!