İkiz çocuklar ana rahmine düştükleri günden itibaren hayatlarını paylaşmak üzerine kurgularlar ve her zaman şartlara uyum sağlarlar. Daha ana rahminde gelişirken dahi karındaşlarının beden hareketlerine uygun bir pozisyon almayı öğrenerek yollarına devam ederler.

Doğdukları günden itibaren annelerinin kucağını paylaşırlar, memelerindeki sütü paylaşırlar. Zaman ilerledikçe odalarını, oyuncaklarını, yemeklerini paylaşırlar ve bunun aksini bilmedikleri için bunları paylaşmakta da paylaşma anını bir oyuna dönüştürüp ikizini kızdırmakta ya da güldürmekte bir sorun görmezler.

İkiz kıskançlığı genellikle sosyal ve çevresel faktörlerin etkisiyle oluşur

“Bunlardan hangisi daha yaramaz?” sorusu yetişkinler için bir sohbet açma ya da çocuklarla şakalaşma vesilesi olabilir ama çocuklar bu sorunun bir karşılaştırma içerdiğini idrak ederler ve bu ayrıştırma çocuklar arasında bir rekabet oluşmasına neden olur. İkizleri yaramaz-uslu, iştahlı-iştahsız, sıcak-soğuk diye ayrıştırmak, onların bu etiketleri kabullerine neden olabilir. Çocuklar birbirlerini yapmak istedikleri davranışın önündeki bir engel olarak görmeye başlayabilirler ve aralarında rekabet oluşmasına sebep olur. Rekabetse zaman içinde birbirlerine zarar vermeye dahi dönüşebilir.

“Bak ikizin yiyor ama sen yemiyorsun” yakarışı, çocuklarda “Ben de yemeliyim” duygusundan çok “İkizim yiyor diye bana kızıyor” duygusunu uyandırır ve kardeşe karşı bir kızgınlığa dönüşür.

İkizler de ayrı ayrı birer bireydir. Eğer birbirlerini kıskanmalarını, birilerine zarar vermelerini istemiyorsanız onların birbirlerinden ayrı ve farklı iki insan olduklarını unutmamakta fayda vardır. Birbirlerinden farklı karakterleri, zevkleri ve ihtiyaçları vardır. Bu sebeple karşılaştırmak yerine biricikliklerine odaklanmak ve ihtiyaçlarını karşılamak daha doğru olacaktır.

Ailelerin ikizleri bağımsız birer birey gibi görmeleri, ikizleri de daha bağımsızlaştırır ve birbirlerini rakip gibi görmektense “En yakın arkadaşıyla doğmuş şanslı azınlıktan biri” olarak görmeleri ve en yakın destekçileriyle hayatın tadını çıkarmaları daha kolay olacaktır.

Doğa onlara aynı rahimde büyüme, aynı zamanda dünyaya gelme içgüdüsünü zaten vermiştir, önemli olan ikizlere eşlik eden yetişkinlerin de bu doğallığa uyumlanmaları ve bu iki farklı bireyin farklılıklarını karşılaştırmaksızın, saygı duyarak yollarına devam etmelerine önayak olmalarıdır.