“Seni merak ettik.”
Bahadır için bu, boynuna ip takıp ucunu beraber olduğu kadına veren erkeğin diliydi ve o kadının o erkeğe istediği her şeyi yaptırabileceği anlamına geliyordu.
İkisinin de yüzüne bakacak cesareti yoktu. Başını omzunun üzerinden hafifçe çevirip,
“Acil birkaç işim var. Sonra ararım seni Atalay” dedi.
Kapıyı açıp çarçabuk içeri adım atarken, hemen arkasından içeri gireceklerini düşünmemişti. Bu, Atalay’ın tarzı değildi. Nitekim arkasını döndüğünde, kapanmaması için kapıyı eliyle iten Nilay’la burun buruna geldi.
“Sabah kahvesini beraber içelim.”
Kadının gözlerindeki meydan okuyan ifade karşısında Bahadır ancak,
“Buyurun” diyebildi.
Yukarı çıkarken açtığı telefonuna peş peşe düşmeye başlayan mesajların sesiyle iyice gerilen Bahadır, toplantı salonunu işaret etti.
“Siz şöyle oturun, birazdan geliyorum.”
Ardından odasına geçip kapısını kapattı. Arkasını kapıya yaslayıp derin bir nefes aldıktan sonra koltuğuna oturdu. Otuz sekiz yazılı, on iki sesli mesajı okuyup dinlemesi on dakikadan fazla vaktini aldı. İlk mesajlarında üzüntü ve endişelerini bildiren önemli müşterileri, sonrakilerde cevapsız kalmalarından ötürü sitem etmişlerdi. Birkaç arkadaşı aramış, ancak hiç konuşmadan kapatmışlardı. İsminin yanına üç yıldız eklediği, beraber bir gece geçirdikten sonra aramalarını meşgule düşürdüğü birkaç kadın, alaylı sözler sıralamışlardı.
“ ‘İş adamına soygun şoku’ mu? Yanlış başlık. Ben olsam ‘Su testisi su yolunda kırıldı’ derdim.”
“Pipinden bir sadaka çevir ver yakışıklı.”
Bahadır odasından çıkmak istemiyordu, ne var ki içeride iki kişi onu bekliyordu. Mutfağa gidip kahveleri hazırladı ki, davetsiz misafirleri içip kalksınlar. Elinde iki fincan kahveyle toplantı salonuna yürürken, koridorda Atalay belirdi.
“Bir şey unutmuşum. Arabaya inip hemen dönüyorum.”
Kahveleri masaya bırakan Bahadır, hiç konuşmadan mutfaktan üçüncü kahveyi almak üzere salondan çıkarken Nilay'ın topuk seslerini duydu.
Arkasından mutfağa giren Nilay sordu.
“Süt ya da süt tozu var mı?”
Bahadır elleri tezgâha dayalı, başını çevirmeden cevapladı.
“Yok!”
Nilay biraz durduktan sonra konuşmaya başladı.
“Şu rastalı kızın soyguncu olduğunu düşünmemiştim.”
İrkilen Bahadır, Nilay’a döndü.
“Onu da mı tanıyordun!”
“Hayır, tanımıyordum. O gece senin pek sevdiğin mekânın önünden geçiyordum. Bir arkadaşıma rastladım, ayaküstü konuşurken rastalı kız yaklaşıp sigara istedi. Sigaram olmadığını söyleyince sigara almak için para istedi. O anda seni gördüm. ‘Bak şu içerideki yakışıklı çok cömerttir. Bence şansını onda dene, hem daha fazlasını koparırsın’ dedim. Bu kadar... Sonra ikinize de haberlerde rastladım.”
Bahadır ona nefretle bakarken kapı çaldı. Nilay, Bahadır’ın elindeki kahveyi alıp kapıyı açtı. Atalay’ın elinden dosyayı alırken,
“Teşekkür ederim. Ben de Bahadır’a yardım ediyordum” dedi.
Toplantı salonunda kahvelerini içerken, Nilay ofisten memnun olup olmadığını sordu. Bahadır duymamış gibi davrandı.
“Biraz da sizden konuşalım. Cumartesi sabahı sizi burada gördüğüme şaşırdım. İşiniz mi vardı?”
Atalay sabırsızca atıldı.
“Evet... Sana komşu oluyoruz.”
Bahadır şaşırdı.
“Komşu mu oluyoruz? Nasıl? Anlamadım...”
“Senin üst katı kiralıyoruz.”
“İkiniz mi?”
“Evet, beraber çalışmaya başladık.”
Nilay araya girdi. Atalay’ın detaya girmesini istemediği anlaşılıyordu.
“Biraz tadilata ihtiyaç olabilir. Önümüzdeki on gün içinde belli olur tam yerleşme tarihi.”
Bahadır, kendisiyle ofiste yalnız kalmak için Atalay’dan almasını istediği ve o an elinde tuttuğu dosyaya bakarken Nilay devam etti.
“Bu süre zarfında bazı konularda senin de fikrini almak isteyebiliriz.”
Arabadan getirttiği ve kapağını hiç açmadığı dosya bir tür ön uyarıydı. Bahadır, Nilay’ın birtakım hesaplar peşinde olduğunu hissediyor, ancak bu sözlerin altında nelerin yattığını öngöremiyordu.
Onları gönderdikten sonra, Bahadır teyzesine gitti. Akşam yemek yerken ofiste aralarında geçen konuşmaları anlattı. Aysel teyzesi çatalıyla bıçağını masaya bırakıp arkasına yaslandı.
“Oğlum derhal taşın oradan. Atalay sana ortak iş teklifiyle gelirse de sakın kabul etme. Bu kadın seni perişan etmek için fırsat kolluyor. Aman uzak dur. Kadının intikamı acı olur.”
22. bölüm 13 Temmuz 2018 Cuma hthayat.haberturk.com’da...
YORUMLAR