Bir tarama testi olarak doppler incelemesi
Yapılan çalışmalar, rahimden plasentaya ve buradan da bebeğe kan götüren yapıların 20-24. haftalar arasında incelenmesiyle gebeliğin ilerleyen haftalarında preeklampsi, rahim içi gelişme geriliği, plasentanın erken ayrılması ve bebeğin rahim içinde aniden ölmesi gibi normaldışı durumların ortaya çıkması açısından daha büyük risk altında olan anne adaylarının belirlenebileceğini göstermektedir.
Bu verilere dayanılarak önerilen tarama testinde 20. haftadan itibaren her iki rahim ana atardamarlarının ("uterin arter") kan akımları Doppler cihazıyla ölçülmekte ve ultrasonografi ekranında ortaya çıkan kan akımı dalga şekilleri görsel olarak gözden geçirilmektedir.
İnceleme neticesinde atardamarların bir veya ikisinin dalga şekillerinde görsel olarak çentikleşme ("notch") saptandığında ve / veya atardamarların bir veya ikisinin akım ölçümlerinde direnç artışı saptandığında inceleme "patolojik" olarak yorumlanmaktadır. Yine her iki atardamar akım ölçümleri arasında belirgin bir farklılık olması da patolojik olarak değerlendirilmektedir.
İnceleme "patolojik" olarak sonuçlandığında ne olur?
Tek taraflı çentikleşme özellikle erken (20. haftada) yapılan ölçümlerde saptanabilmekte ve bu durum 24–26. haftalarda tekrarlanan incelemelerde kaybolabilmektedir. Bazen tek taraflı çentikleşme gebeliğin sonlarına kadar devam edebilmektedir. Tek taraflı çentikleşmenin yukarıda sayılan riskleri ne kadar artırdığı konusunda yorum yapmak zordur.
Özellikle çift taraflı çentikleşme gözlendiğinde ve bu durum tekrarlanan ölçümlerde de devam ettiğinde riskin belirgin bir şekilde arttığı gözlenmektedir.
Yine direnç artışı veya iki arter arasında belirgin farklılık saptandığında da özellikle preeklampsi ve/veya rahim içi gelişme geriliği riski artmış bulunmaktadır.
Yukarıda sayılan tüm durumlarda gebeliğin seyri daha dikkatli bir şekilde izlenir.
Doppler tarama testi her anne adayına uygulanmalımıdır?
Doppler incelemesi ultrasonografi cihazının ana birimine ve inceleme probuna bağlı özel ve pahalı bir cihazın varlığını gerektirir ve bu incelemeyi yapan kişi bu konuda eğitim görmüş olmalıdır. Bu nedenle ne ülkemizde ne de diğer ülkelerde Doppler tarama testinin tüm anne adaylarına uygulanması mümkün gibi görünmemektedir. Şu an için en mantıklı olanı Doppler tarama testinin yukarıda sayılan normaldışı durumların gelişimi açısından yüksek risk altında olan anne adaylarına uygulanmasıdır.
Doppler incelemesi nedir?
İncelemenin temellerini atan Christian Doppler adlı bilimadamının ismiyle anılan bu inceleme tıpta bölgesel kan akım hızı değişikliklerinin değerlendirilmesinde sıkça kullanılır.
Doppler incelemesinde hareket etmekte olan bir nesneye ses dalgaları gönderilmekte ve geri alınmaktadır. Gönderilen ve geri alınan bu ses dalgalarının frekansları nesnenin hızına göre değişmekte ve bu farklılık bilgisayar tarafından işlenip ekrana grafiksel olarak aktarılabilmektedir. Böylece belli bir damarın içindeki kanın akım hızı hem şekil olarak görüntülenebilmekte hem de akım hızına karşı oluşan direnç de matematiksel olarak hesaplanabilmektedir. Tıptaki uygulamalarda hareket eden nesne alyuvarlar, yani akmakta olan kandır. Ortaya çıkan görüntüye de doppler akım eğrileri adı verilir.
Doppler incelemesinde ölçümü yapılacak olan damarın bulunması doğru bölgenin akımının ölçülebilmesi açısından çok önemlidir. Bu da iki şekilde mümkündür. Renkli Doppler cihazlarıyla bölgedeki damarların renkli olarak görüntülenmesi ve incelenecek damarın bu görüntüden seçilmesi, ya da oluşan Doppler akım eğrileri arasından incelenecek damarın o damara özgü akım eğrisinin görüntüsü bulunana kadar adeta deneme yanılma yoluyla incelemenin sürdürülmesidir.
En doğru ve en kısa yol elbette renkli sistemler kullanılarak incelenecek damarın görülerek ölçülmesidir. Ancak renkli Doppler sistemleri diğer sisteme göre çok daha pahalıdır.
Gebelikte damarlarda oluşan doğal değişiklikler
Plasenta oluşmaya başladığı andan itibaren bebeğe mümkün olacak en fazla miktarda kan akımını ulaştırmaya yönelik olarak plasentaya kan ulaştıran atardamarlarda (uterin arter) bölgede kan damarları genişler ve içlerinden geçen kana daha az direnç gösterirler. Böylece gebelik ilerledikçe bölgesel kan akımı artar. Bu durum kendini Doppler kan akımı ölçümlerinde direncin sayısal olarak düşmesi ve kan akım eğrilerinde önceden bölgede doğal olarak var olan çentikleşmenin kaybolması şeklinde gösterir.
Çentikleşme vücuttaki atardamarlarda sıklıkla var olan bir bulgu olarak uterin arterlerde gebelikte sıklıkla 20. haftaya kadar kaybolmasına karşın, doğal seyrin bazen yavaş olabilmesi nedeniyle 24 hatta 26. haftaya kadar gecikebilir. Bu nedenle bazı anne adaylarında 20. gebelik haftalarında saptanan çentikleşme bulgusu 24–26. haftada yapılan ölçümlerde kaybolmuş olarak izlenebilir.
Doppler incelemelerinin gelişmekte olan bebek üzerine zararlı etkileri varmıdır?
Doppler incelemesinin doku ısısını artırıcı ve bölgesel erime yapıcı özellikleri normal ultrasonografiden daha fazladır. Bu nedenle normal ultrasonografinin güvenilir olduğunu belirten çalışmaları Doppler incelemelerine uyarlamak imkansızdır. Ancak yapılan çalışmalar ve doktorların klinik izlemleri kalite kontrolü düzenli olarak yapılan bir doppler cihazıyla, tecrübeli bir kişi tarafından yalnızca gerekli durumlarda uygulanan ve mümkün olan en kısa sürede tamamlanan bir Doppler incelemesinin bebek üzerinde zararlı olmasının olağan olmadığını göstermektedir.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Jinekolog Operatör Dr. Kağan Kocatepe
YORUMLAR