"Yaratıcı ol" demeyin

Bu tip bir yönlendirme insanların sadece donup kalmasına yol açabilir. Georgia Üniversitesi’nden Mark Runco’ya göre “Sadece senin bulabileceğin, hiç kimsenin düşünemeyeceği bir fikir bul” demek çok daha faydalı. Runco, bu tavsiyeyi uygulayanların, yaratıcı tepkilerinin iki katına çıktığını söylüyor.

Hareket edin

Neredeyse her türlü algı yarım saatlik aerobik egzersizleriyle geliştirilebilir; yaratıcılık dâhil. Egzersizin türü çok da önemli değil; etkisiyse en az 2 saat sürüyor. Fakat bir riski var, bu sadece fiziksel formu iyi olanlar için geçerli. Düzenli egzersiz yapmayanlarda yorgunluk kısa süreli faydalara mâni olabilir.

Ara verin

Aynı anda iki proje üzerinde çalışamazsınız. İşlerden birine hemen çözüm bulamayacaksanız, kendinizi öteki işe kaydırın. Böylece daha fazla iş vaktinde biter. Makalelerini kafasında olgunlaşmaya bırakan akademisyenlerin daha fazla makale yayınladığını gösteren araştırmalar var.

Dilek kutusunu boş verin

Paris’teki ESCP Avrupa İşletme Okulu’ndan Profesör Isaac Getz’e göre bir kurumda inovasyonu artırmak istiyorsanız yapılacak ilk şey şikâyet kutusunu kırıp atmak. Kutuda, duvarda, e-postayla, ne şekilde olursa olsun bu tarz dilek ve şikâyet formları gelişimin önünü kesiyor. Çünkü çalışanlar, fikirlerinin bürokrasinin kara deliğinde kaybolduğunu düşünüyor. Bunun yerine, çalışanlar kendi fikirlerini uygulayabilmeli.

Diğer kültürleri keşfedin

Northwestern Üniversitesi’nden Adam Galinsky’nin yaptığı 5 deney, yurt dışında yaşayanları yaratıcı görevlerde daha başarılı olduğunu gösteriyor. Ayrıca birinci veya ikinci nesil göçmenler ve ikinci bir dili anadili kadar iyi konuşanlar da yaratıcılık ortalamadan daha yüksek. Teori, çok kültürlülüğün insanları uyum sağlamaya ve esnek olmaya zorladığı yönünde. Galinsky’nin laboratuarında Çin hakkında 45 dakikalık bir sunum izleyen insanların bile yaratıcı faaliyetlerinde bir hafta içinde artış gözlendi.

Bir tutkunuz olsun

Rena Subotnik, Amerikan Psikoloji Derneği’yle yaptığı çalışmada çocukların yaratıcı yetişkin bireylere dönüştükleri süreci inceledi. Çocuklar, derin tutkularına izin verildiği takdirde çok daha başarılı oluyor. Subotnik “Kendisini belirli bir alanla özdeşleştiren çocuklar daha disiplinli ve sorunlarla mücadelede daha becerikli” diyor. Aksine birçok konuya yüzeysel ilgi gösteren çocuklar, sorunların üstesinden gelmekte aynı odaklanmayı sağlayamıyor.

Ekrandan uzaklaşın

Teksas Üniversitesi’nden profesör Elizabeth Vandewater’a göre, bir çocuğun televizyon karşısında geçirdiği her saat yaratıcı aktivite zamanından yüzde 11 azaltıyor.