İnsanlık tarihinde kardeşler arasındaki kıskançlık doğal ve yadsınamaz bir durum olagelmiş. Peki değiştirilemez mi? Aileye yeni bir bebek katıldığında büyük çocuğun “üstüne kuma gelmiş” gibi bir duygu durumundan çıkması hangi etkenlere bağlı? Kardeş kıskançlığı ebeveynler tarafından iyi yönetilemezse neler olur?
Aileye katılan ilk çocuk anne ve baba için bir bilinmezler yumağı. Anne-babalık becerileri doğan ilk çocukla birlikte deneye yanıla gelişen, bir nevi el yordamıyla keşfedilen melekelerden oluşuyor... İkinci ve daha sonraki çocuklarda ise durum farklı... İkinci çocuklar halihazırda anne ve baba rollerine bürünmüş, olabilecekleri öngören yetişkinlerin elinde büyüyor. İkinci çocuklarını kucağına alan ebeveynler gece uyanmalarını, emzirme zorluklarını, 2 yaş vs. sendromlarını biliyor lakin bilmedikleri bir şey var. İki çocukla nasıl yaşanır? İkinci çocuk geldiğinde birinci çocuğun duygu durumu, ailede kendine edindiği güvenli rolü değişiyor. Bu değişimi her iki çocuğun da lehine olacak şekilde nasıl idare etmek lazım?
Kıskançlık doğaldır
Dr. Haim Ginnot’un yazdığı “Anne Baba ve Çocuk Arasında” ebeveynlik üzerine yazılmış en faydalı ve pratik kitaplardan. Ginnot çocukla doğru iletişim merkezinde kurguladığı kitabında, günlük hayatta başa gelebilecek çok çeşitli durumlara basit çözümler ve açıklamalar sunuyor.
Ginnot kardeş kıskançlığı başlığında ele aldığı bölümünde kıskançlığın doğal ve yadsınamaz bir durum olduğunu, bunun idare edilebilmesinin ya da rekabete dönüşüp yıllar sürecek kişilik bozukluklarına dönüşmesinin ailelerin elinde olduğunu belirtiyor. İkinci bebeğin gelişi etki alanları aniden değişen ve yeni rolüyle ilgili yardıma ihtiyacı olan ilk çocuğun hayatındaki en büyük kriz olarak tanımlanıyor. Ginnot’a göre büyük çocuk ebeveynin sevgisinin paylaştıkça azalacak bir şey olduğu korkusunu taşıyor ve yeni bebeği evdeki güvenliğine, tekilliğine yönelik bir tehdit olarak algılıyor. “Ebeveynler bu durumda çocuğun yeni bebeğe öfke duyacağını, kendilerine güceneceğini önceden bilir ve onun duygularını kabul ederlerse işleri daha kolaylaşabilir” diyor kitap.
Kardeş zorbalığını engellemek
Kıskançlık, çocuğun ebeveyn tarafından “yürekten sevilen tek kişi” olma arzusundan kaynaklanıyor. Ebeveynler tek bir çocuğa sınırsız sevgi verdiklerinde, bir bebeğin çaresizliğini 6 yaşındaki çocuğun bağımsızlığına tercih ettiklerinde kıskançlık şiddetleniyor. Bu durumda büyük çocuklarda bebeğe yönelik şiddet girişimlerine rastlanıyor. “Bebeği itebilir, yumruklayabilir, ısırabilirler” diyor Ginnot. Bu durumda yakalanan çocuğun hemen durdurulması ve nedenlerin açıkça ifade edilmesi gerekiyor:
- “Bebekten hoşlanmıyorsun.”
- “Bebeğe öfkeleniyorsun.”
- “Ona ne kadar öfkeli olduğunu bana gösterebilirsin” diye duyguları ifade edildikten sonra çocuğun eline oyuncak bir bebek ya da kâğıt verilebilir. Çocuk öfkesini o oyuncağa anlatabilir ya da kâğıda dökebilir. (Resim yaparak, kâğıdı parçalayarak, yazarak...) Ebeveynin öfkenin şiddeti karşısında şoke olmadan, duyguların dürüst ve saldırının da zararsız olduğunu unutmadan gözlemlemesi gerekiyor. Öfkenin sembolik olarak ifade edilmesi bebeğe ifade edilmesinden iyidir. Bundan sonra anne-babanın yorumu kısa olmalı:
- “Şu anda bana ne kadar öfkeli olduğunu gösteriyorsun.”
- “Öfkelendiğinde bana gel ve söyle.”
- “Kendini yalnız hissettiğinde bana söyle ben de sana özel zaman ayırayım.”
Özel zaman, özel sevgi
Duyguların ifade edilmesine müsaade ettikten sonra, ebeveyn büyük çocuğuna gerçekten ona özel zaman ayırmalı. Bu zamanlarda tamamen onunla birlikte olmaya dikkat etmeli; onunla beraberken diğeriyle meşgul olmayarak, diğerinden bahsetmeyerek ve dikkatin bölünmemesi sayesinde ilk çocuğun hâlâ “tekil” olduğunu, “özel” olduğunu ve sevildiğini hissetmesine fırsat vermeli... Ginnot, son olarak diyor ki: “Bir çocuğun bizim bölünmemiş sevgimizi istediği anlaşıldığında ve şefkatle değerlendirildiğinde, çocuk rahatlar. Her bir çocuk, kendi tekilliği içinde değerlendirildiğinde güçlenir.”
Kıskançlık ifadesinin dolaylı yolları
Çocuklara kıskançlıklarını ifade etmeleri için fırsat tanınırsa bu duygunun üstesinden gelmelerine olanak sağlanıyor. Aksi halde, kıskançlığını ifade etmesine izin verilmeyen çocuk bunu çeşitli semptomlar ve yaramazlıklarla dışa vuruyor. Mesela:
- Bazı çocuklar kardeş kıskançlığına kapıldıklarında ve bunu ifade etmelerine müsaade edilmediğinde duygularını kelimelerle değil öksürerek, cilt lekeleriyle, altlarını ıslatarak, bir şeyleri kırarak açığa çıkarırlar.
- Bazı çocuklar kardeşlerini incitmek ve ısırmak istemelerinin bir örtüsü olarak tırnaklarını yer, saçlarını yolarlar.
- Kıskançlık kendini sürekli rekabetçilik ya da bütün yarışmalardan kaçınma olarak gösterebilir.
Yazı: Damla Çeliktaban
YORUMLAR