Otizm spektrum bozukluğu tedavisinde en iyi sonuçlar için, erken teşhis ve müdahale, çocuğun hayatının ilerleyen yıllarında önemli bilişsel becerileri ve işlevleri geliştirebilme şansını iyileştirmede çok önemlidir.
“Ne kadar erken başlanırsa, uzun vadede sonuçların daha iyi olacağı net.” diyor otizm organizasyonlarından Autism Speaks’ten Tıbbi Araştırma Başkanı Dr Paul Wang. “Bu çocuklara müdahale mümkün olduğunca erken yapılmalı.” Fakat neredeyse her vakada 12-18. aylar arasında belirtilerini göstermeye başlayan hastalık, birçok farklı şekilde ortaya çıkabiliyor. Bu durum, ebeveynlerin hastalığı saptayabilmelerini güçleştiriyor. Dr Wang’ın açıklamalarına göre, ebeveynlerin neredeyse yarısı, otizmin erken belirtileri konusunda bilgi sahibi değil.
Wang, “Ebeveynler, farklılıkları 6. aydan itibaren fark etmeye başlayabilirler.” diyor. “Her çocuk, ebeveynlerinin fark edebileceği farklılıklar göstermez; ancak bazıları gösterecektir ve oldukça erken başlayabilir.” Yaygınlığı gittikçe artan bu sinirgelişimsel hastalık, sosyal davranışlarda, iletişimde ve algıdaki farklılıklarla karakterize ediliyor. Tipik tehlike işaretleri, konuşmada gecikmeden olağandışı duyusal davranışlara kadar farklılık gösterebiliyor.
Otizm için 5 erken belirti
Yaygın uyarı işaretlerinin ötesinde, işte uzmanların ebeveynlere dikkat uyarısı yaptıkları 5 erken belirti:
- Kendi ismine tepki vermiyor: Sağlıklı bir bebek, genelde dönüp bakarak kendi ismine tepki verir. İlerleyen aylarda otizm teşhisi konan bebeklerin yalnızca %20’si isimlerine tepki veriyor.
- “Ortak dikkat” yoksunluğu çekiyor: Ortak dikkat, dil becerilerinin erken bir göstergesidir; bir şeyi başka bir insanla paylaşabilme yeteneğini gösterir. Örneğin çocuk gökyüzünde bir uçak görür, önce uçağa sonra da annesine bakar, sonra tekrar uçağa bakarak annesine “Benim gördüğümü sen de görüyor musun?” diye sorar.
- Başkalarının davranışlarını taklit etmiyor: Otistik bebekler, tipik bebeklere kıyasla başkalarının hareketlerini daha az taklit ederler – gülümsemek, el sallamak ya da el çırpmak gibi.
- Yap-inan oyunlarına katılmıyor: Çocukların yap-inan sevgileri (oyuncak bebeklerinin anneleriymiş gibi yapmak ya da muzu telefonmuş gibi kullanmak vs), tipik olarak 2-3 yaşlarında ortaya çıkar. Otistik çocukların ise objelere bu şekilde yaklaşma olasılıkları düşüktür. Otistik çocuklar, objeleri daha farklı şekillerde görürler. Yaşları ilerledikçe, objeleri olması gerektiği gibi kullanmaya başlayabilirler; ancak objeleri yaratıcı oyunlarda pek kullanmazlar.
- Duygusal tepki vermezler: Sıradan bebekler, başkalarının duygularına karşı oldukça hassastırlar; ancak otizmli bebekler, gülümsemeye gülümsemeyle karşılık vermek ya da ağlayan bir çocuk gördüklerinde ağlamak gibi duygusal tepkiler vermezler.
Ebeveynler ne yapabilirler?
Dr Wang, ebeveynleri, bebekleri yaklaşık 12 aylıkken başlayan bu yaygın tehlike işaretlerini kaçırmamak adına tetikte olmaları ve eğer endişe duydukları bir şey varsa pediatrları ile görüşmeleri konusunda uyarıyor. Tedbir olarak, çocuğunuzun profesyonel yardıma ihtiyacı olup olmadığını anlayabilmek için M-CHAT (Çocuklarda otizm için modifiye kontrol listesi) testini de kullanabilirsiniz.
YORUMLAR