Her şey onu hatırlatıyor bana

Merhaba Yeşim Hanım, 5 yıla yakın süren bir ilişkim vardı. İlişkimiz hep inişli çıkışlıydı. Bana güvenmiyordu yengeç erkeğiydi, bense yay kadını. İlk kez birine bu kadar değer vermiştim. Her şeyden çok sevdim, onu hala da seviyorum. Onun için birçok hedefimi erteledim, birçoğundan vazgeçtim. Önceki yaz benden ayrıldığında ona yazmamamı istemişti. Kötü olduğunu söylemişti. Benden uzakta daha kötü olmuş. Bense ona yazmamıştım. Onu kötü etkilemek istememiştim. Normalde yazmadan duramam. Çok zordu benim için. Gündüzleri bir yarışma için laboratuvarda çalışıyordum, akşamları ise ağlıyordum. Tabii ki kimse bilmiyordu ruh halimi. O hayatımın merkeziydi. Onu görene kadar evlenmek aklımdan geçmemişti. İnek ögrencinin tekiydim. Şuan üniversite 3. sınıfım. Evli bir çift görünce dayanamayıp ona yazmıştım. “Böyle olmamalıydı, birlikte olmalıyız” demek istiyordum. Beni üzmüştü o gece otobüste herkes uyurken saatlerce ağlamıştım. Ben birkaç kez yazınca geri dönmüştü. “Neden yazmadın bana?” diye de hayıflanmıştı. Aslında bakarsanız çokça kez üzüldüm. Ama hep alttan aldım. Ne kadar kırgın olursam olayım onu görmeye ya da sesine dayanamıyordum. Bu yaz ayrılık sebebi ise ondan bir şey gizlememdi. Hiçbir şey gizlememiştim. Başka bir kadın konusunda beni sinirlendirmişti. Gıcıklık ettiğini düşünüyor ama ben hem üzülüyor hem kızıyorum. Sabrım taşmıştı, kavga ettik. Memleketime döneceğim gündü. Muavin genç biriydi. Seninle konuşmaya çalışacak görürsün, sen terslesen de umrumda değil bak olacak diyordu. Bu zamana kadar o kadar yolculuk yaptım hiç böyle bir şey başıma gelmedi. Ciddi bir insanım o tarz konuşmaları sevmem. Muavin bana gerçekten laf attı. Molada ben erkek arkadaşımla konuştuktan sonra. Ben de tersledim, yolumu değiştirdim. Erkek arkadaşıma çok kızgındım. Onunla kavga ediyordum beni tersliyordu, trip atıyordu. Ona laf anlatmaya çalışmaktan erkek arkadaşıma bu durumu anlatmaya fırsatım olmadı. Kendisi sorunca ancak diyebildim. Çünkü beni dinlemiyordu. Asıl konu muavin değildi. Bana etmediği hakaret kalmadı. Ahlaksız, namussuz… Ne ararsanız… O sorunca söylediğim için bana ondan sakladığımı, beni istemediğini, benimle yapamayacağını vs. söyledi ve engelledi, gitti. Bundan önce de çokça kez suçum olmayan şeylerden beni suçlamıştı (otobüste yanıma bir erkek oturması gibi) ilk kez hakaret etmedi. Ama çok içime dokundu bazıları. Kolay kolay ciddiye almam sinirli ne dediğini bilmiyor diye. Ama bu sefer çok canım yandı. Benimle konuşmak istemedi. Ara ara ona ulaşmaya çalıştım terslemeler, engellemeler, hakaretler etti. Başkası ile evlenirim vs. bile dedi. Anlattıkça daha çok yanıyor canım. Bana değer vermediğini biliyorum. Bu yaptıklarını hak etmedigimi de biliyorum. Ama dinmiyor göz yaşlarım, ağlama krizlerine giriyorum. Ben onu bu kadar çok severken bana 2 paralık kadınsın demesi canımı acıtıyor. Benimle olmasa bile onu uzaktan da olsa izlemek istiyorum. Şu an bile kötü olsun istemem. Hem kızgın hem kırgınım ama yine de küçücük gülümsemesini hiçbir şeye değişmem. Birlikte olduğumuzu düşünmeden kendimi sakinleştiremiyorum. Ne ailem ne de arkadaşlarım onunla olmamı istemiyor. Ama ben onu düşünmeden uyuyamıyorum bile. Uzaktayım ondan. Yakın olsak düzelir umudunu bitiremiyorum. Güvenilmeyecek insan değilim ama bana güvenmiyor, kandırdılar seni sana taciz vs edip kaçarlar diyor. Gönlüm ondan başkasını görmedi. Ne zaman ondan haber almaya çalışsam hakaretler yiyorum. Gözünde hiç değerim yok. Yaşadığımız iyi günleri hatırlamıyor, benim ona nasıl baktığımı göremiyor. Bana hakaretler yağdırıyor. Benliğimi yitirmiş gibiyim. Gözyaşlarımı saklıyorum herkesten. Hiçbir şey yokmuş gibi davranmaya çalışıyorum ama çok zor. Ondan uzak zihnimdeki sevdiğimle nasıl yaşayabilirim? Güzel anlar gözümün önünden gitmiyor. Herkes, her şey onu hatırlatıyor bana. Vazgeçemiyorum, umudumu yitiremiyorum.


Yeşim Tijen’in cevabı:

Bazen olur: Sözlerin bitince harflerini toplayıp evine dönersin; kalbine. /Ahmet Edip Başaran/


Merhaba sevgili okurlar, sözleriniz değil de saygı bitince insan tasını tarağını toplayabilse kalbine değil de kendine geri dönebilse her şey nasıl da güzel olur ama bunun için kişinin kendine güvene ve cesarete ihtiyacı vardır. Cesaret değişimin başlangıcıdır. Gelen sorudaki gibi türlü çirkin sözler, yargılamalar ilişkinin içinde varsa ve siz bu sözleri hak edecek davranışlar içinde olmadıysanız yüreğinizdeki cesarete ve kendinize olan inancınıza, güveninize tutunur bu ilişkiye noktayı koyarsınız. Eğer koyamıyorsanız kendi yeterliliğinize güvenmiyorsunuzdur. İnsan kendine güvenen biriyse kayıplardan dolayı üzülür ama böylesi üzülmez. Evet belki kendinize inek diyecek kadar ders çalışmış, başarılı olmuşsunuz yavrum ama eğitim hayatınıza yöneldiğiniz kadar kendinize yönelmemişsiniz. Kendinizi güçlendirecek gelişimi kaydedememişsiniz. Bu durumlar hep kendinizi bilmemekten kaynaklı. İnsan kendi değerini bilmeyince karşısındakinin davranışlarına katlanır. Bilirse sen ne diyorsun, sen bunları bana nasıl söyleyebilirsin diyerek o ilişkiyi bitirir. Arkasına dönüp bakmaz. Çünkü görmekten kaçındığınız, ruhu ruhunuza dokunmayan biriyle mutlu olamaz, sorunlarınız çözemezsiniz. Birini sevince karşılığı özen, itina, değer vermek olmalıydı. Bu değeri göremiyorsanız yanlış biriyle berabersiniz. Biriyle sürekli kavga dövüş bir ilişki içindeyseniz öncesi böylesi hakaret, küfür olan bir ilişki sonrasında mutluluk getirmez ama pişmanlık onu kesin getirir.


Bunlar insanın kendi kendine kurduğu tuzaklar. Hani hep konu ediliyor ya “dış güçler” diye bir de “iç güçler” var. O da kişinin kendisidir. Kendini kandırır. Onsuz yapamam, onu unutamam diye kendi kendini inandırır. Bu unutamamak durumu bundan yıllar öncesi için zamanın kısıtlamaları, toplum, aile, elalem baskıları yüzünden geçerli olabiliyordu. İnsanlar bir kişiyi sevip onun hayaliyle başka biriyle de yaşlanabiliyorlardı. Şimdi öyle mi? Çağ değişti. İnsanlar çağa ayak uydurarak düşüncelerinde, bakış açılarında esnediler. Başka birini tanımak, arkadaşlık etmek şansları varken unutamamak diye bir şey söz konusu olmamalı. Bu sizin korkunuz. Bu kadar korkak olmayın, kendinize siz de haksızlık yapıyorsunuz. Kendinizi hafife alıyorsunuz. Bu ilişkinizin hayallerinizi, hedeflerinizi, yapabilecekken vazgeçtiğiniz onca şeyi çalmasına daha fazla izin vermeden kendinize gelmeli, ben bu olamam diyerek silkelenmelisiniz. Kalbinizin etkisinden aklınızı kurtarmalısınız. Unutmayın insan kendi değerini kendi belirler; duruşuyla, konuşmalarıyla, hayır diyebilmesiyle ve gerektiğinde gidebilmesiyle. Siz kendinize değer biçmemiş değersizleştirmişsiniz. Kaç senelik ilişki yaşanmış olursa olsun bitmesi gereken illişkiyi bitirmek istemiyorsanız sevdiğiniz kişi tarafından böyle itilip kakılacak ve türlü hakaretleri de işiteceksiniz demektir. Size bu kadar hakaretler eden birini yüreğinizdeki hangi umutla arayabildiniz yavrum? Aradığınızda mutluluk mu hüsran mı buldunuz? Bunlara bakarak yolunuzu seçin. Hayata, hedeflerinize, ondan sebep vazgeçtiğiniz her şeye yeniden sarılın. Sizin ilacınız işte bunlar olacak. Kendinizle ilgili hedefleriniz, arkadaşlarınız, kendinize özeniniz yani bakımınızla da kendinizi iyi, güzel gördükçe içinizde yükselen pozitif enerjiyle hayata katılacaksınızdır. Unutmayın siz patronunuzu kalbiniz sansanız da patron sizsiniz. Aklıyla hareket edebilen patrondur, edemeyenler uşak. Şimdi karşımda ağlayan, acı çeken bir kız değil; silkelenmiş, kendine gelmiş, güçlü duran bir kız görmek istiyorum. Hadi göreyim sizi.


Sevgiler sevgili okurlarıma...


Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.


İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir sana bu kadar hakaret eden biriyle işin ne acaba. gençliğinizin kıymetini bilin sokak serserilerinden uzak durun. kendinize güvenin ve neyi hak ettiğinizin idrakına varın. yazıyı okurken sinirlendim valla zamane gençleri bir değişik hakaret edeni döveni seviyorlar heralde
    CEVAPLA
  • Misafir katiliyorum
    CEVAPLA
  • Misafir Hep bu hayatda kendini sev tabii önceliğimiz Elhamdülillah Rabbım sonra kendin çünkü bu hayatda Rabbım ile kendinden kendine fayda olan sensin kendin herkes gider bi gün bu yüzden önceliğimiz kendimiz olsun unutma sen mutluysan hayat daha güzel görünür
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.