Sevgilim madde kullanıyor

Birinci okur maili:

Merhabalar Yeşim Hanım, ben internette bir yazınızı okudum ve çok etkilendim. Benim de uzun süredir birlikte olduğum erkek arkadaşım bir bağımlı. Her ne kadar kendisi bunu kabul etmese de belirli aralıklarla madde içiyor. Başlarda bunu keyif aldığı için içtiğini söylüyordu ki öyleydi de zaten, ama her ne kadar keyif alınan bir şey olmasına rağmen bedenine zarar veriyor ve çok sık olmasa da içtiği zamanlar bende artık rahatsız olmaya başladım. Kendine de bana da birkaç kez söz verdi ama bir şey oldu ve hep tekrar başladı. Aslında buna başlamak da denmez her gün içtiği bir şey değil ama psikolojik olarak kötü olduğunu biliyorum; ailesi, şu an olduğu durum, kafasına taktığı şeyler vs. şimdi de bunların arkasına sığınıyor. Evet belki de gerçekten bu yüzden içiyor ama ben her koşulda ona destek oluyorum, yanında oluyorum ve ona rağmen canı sıkkın olduğunda içmesi ya da keyif aldığı bir ortamda bunu içmesi beni rahatsız ediyor. Bunun geçici bir durum olduğunu, hayatı boyunca içmeyeceğini, sadece şu an yaşadığı hayat koşulları sebebiyle kafasını dağıttığını söylüyor. Ben ona inanıyorum, inanmak istiyorum ama şu son 1 aydır her şey daha da kötüye gittiği için daha sık içmeye başladı ve bu durumun artık önüne geçemiyorum. Ne yapmam gerek bilmiyorum, sizin yazınızı görünce size danışmak istedim. Umarım doğru bir şekilde açıklayabilmişimdir durumu.

İkinci okur maili:

Merhaba, Nasılsınız? Benim sevgilim uyuşturucu kullanıyor. İlk ayımızda kullanmıyordu. Eskiden kullanmış, tedavi olmuş ve 4-5 ay bırakmış. Ama yine başladı. Her seferinde bırakacağım diyerek. Ama daha fazla kullanıyor ve artık pes etti. Bırakamam diyor. Nasıl davranacağım, ne yapacağım bilmiyorum...

Yeşim Tijen’in cevabı:

Merhaba sevgili okurlarım, ne tütün ne esrar ve diğer uyuşturucu maddeler sorun çözme yeteneğine sahip değildir. Sömürgendirler. İnsan bunu görmezden gelerek kendini kandıran, kendini aldatan, aciz bir varlık halinde bu sömürüye izin verir. Kendi kendine düşüncelerindeki güvensizlikler, umutsuzluklarla bir kader çizer. Bir de bunun aksi halleri vardır, insanın kendinden vazgeçmediği hep umutlandığı, başaracağım dediği halleri. İşte bu hallerle vazgeçmeyerek kişi istediği noktaya eninde sonunda gelecektir. Bu da demek oluyor ki, insanoğlu istediği herhangi bir şeyi yaşamda kazanmak için önce zihninde kazanmalıdır sözü umut dolu bir gerçek. Zihninde kazanmak demek olumlu düşüncelerle olabileceğine başarabileceğine kendini inandırmakla gerçekleşebilir. Zihninizin inanmadığı herhangi bir şey için çaba gösterir misiniz? Yok ya yapamam, olmaz bu iş mi dersiniz? Zihin neye inanıyorsa siz onu başarabilmek için uğraşırsınız. Zihin böyle kudretli sevgili okurlar, onu neye yönlendiriyorsanız sizi o hale getiriyor bu kudret. Şimdi diyeceksiniz ki zihin bu kadar kudretliyse değiş tonton diyelim, istediğimiz her şeyi başaralım. İşte bu imkânsız. Zihin evet önemli, ama her konuda tek başına bir zihin inandırmakla sorunları çözemezsiniz. Bazı basit konularda evet sadece zihni ikna etmek yeterli ama zor sorunlarda başkaca argümanlara ihtiyacınız olabilir. Sorun bağımlılıksa tıptan yardım almanız gerekecektir. Bir bağımlılığı tek başına alt edebilmek için ya uyuşturucuya yeni başlamış olmalısınız ya da bir zamanların dizi film karakteri Herkül gibi güçlü bünyeye, iradeye sahip olacaksınız. Tabii olmazsa olmaz sağlıklı, huzurlu bir aile ortamını da unutmamak gerekir. Bunların hepsi bir arada olmayacağına göre bağımlılıklar için tedavi şarttır. Tedavi insana soğuk gelse, hemen birden sorunu ortadan kaldırmasa da ilerisi için umut teşkil etmektedir. Uyuşturucunun kullanılmadığı her temiz gün yaşamı uzatacaktır. Ailenin bağımlı kişiyi kucaklayışı, sahipsiz bırakmaması kişinin kendi zihniyle yaşadıklarını yenebileceğine dair kendini inandırması bu adımlar hep gelecek için bir umuttur.

Sizlerin bağımlı kişilerle ilgili sorularınıza gelirsem; bir bağımlının sözlerine inanamazsınız. Sorunlarımı çözünce, kafam rahatlayınca bırakacağım demek bahanelere sığınmaktır. Sorunlar bağımlı olduğundan hiç bitmeyecektir. Bir yerden başlaması gerekmektedir. Esrar müptelası haline gelinmemişse kendi kendine bırakabileceği bir madde. Esrarla yaşlanan insanlar olduğunu biliyoruz. İyi bir şey mi ailelerine, kendilerine sormak lazım. Bir maddeye tutuklu yaşlanmak, gözünü açınca madde kullanmak... Bütün bu ifadelerim sigara içinde geçerli. İnsan rahatsız olduğu, kendisine yakıştırmadığı bir şeyi bırakamam duygusu, düşüncesinin ardına saklanarak hayatında tutmamalı. İnsan isterse her şeyi bırakabilir sadece kendi gücünün farkında değildir. Kendisini denemekten asla vazgeçmemelidir.

Sizler de sevgili iki okurum ve bana yazan buraya almadığım diğer okurlarım, yapacağınız şey bırakması için yakınınızı yönlendirmek, başarabileceğine onu inandırmak, maddeyi rahatça hatta beraber kullandığı arkadaş ortamlarından uzak durmasını sağlamak, daha çok eğleneceği, zevk alabileceği ortamlarda beraberce vakit geçirmek, hayatın güzelliklerini fark etmesini sağlamak ona gelecekle kendisiyle ilgili ümitte verecektir. Beraber hayaller kurmak kişiyi kamçılayıcı olabilecektir. Spor yapmak, iyi beslenmek bunlar tedavi sonrasında mutlaka hayata geçirilmelidir. Yeni açılan sayfaya yeni umutların resmini çizmek gerekir. Bunları hayata geçirmesi için insanın umuda ve desteklere ihtiyacı vardır. Zor bir yolculuktur bağımlı kişiyle yola çıkmak; riskleri, mutsuzlukları, umutsuzlukları vardır. Evet, sevmek fedakârlık ve emek ister. Bunun için madde kullanan kişileri sevince onu kaderiyle baş başa bırakamazsınız ama yeterince emek verdikten, elinizden geleni yaptıktan sonra bağımlılıklar devam ediyorsa ümidin bittiği yerde artık kendi yoluna gitmeyi de kişi bilmelidir. Kendinizi de sevmeli, geleceğinizi düşünmelisiniz. Sevdiğiniz kişiyi bırakmaması hep yanında olmaları gereken kişiler kendi aileleridir. Kullanan herkesin bu illetten kurtulabilmesi kalpten dileğimdir.

Sevgiler sevgili okurlarıma…