Hamileyim ama o çocuğu aldırmamı istiyor

Yeşim hanım merhaba, “benimle aynı sorunu yaşayan var mı acaba?” diye çaresizlikle internette gezinirken sizin bir yazınıza denk geldim. Öyle çaresizim ki 1 yıldır bir ilişki yaşıyorum, deliler gibi seviyorum, sevildiğime inanıyorum, ayrı günümüz geçmiyor neredeyse. Zaman zaman çok kısa süren ayrılıklar yaşadık, nedeni sevgilim benden 2 yaş küçük ve 3 yıldır devam eden boşanma davası… Eski eşinin yüksek tazminat istemesinden dolayı sonuçlanamıyor. İlk evliliğinden çocuğu yok. Türkiye şartlarında bekar deniliyor. Ben 6 yıl önce boşandım, 15 ve 10 yaşlarında iki oğlum var, ailesi bu yüzden beni kabullenmiyor. Erkek arkadaşıma tehditler savuruyorlar, bir daha bizi göremezsin, senin anan, baban olmaz vs. ne benden ne onlardan vazgeçemiyor. En son ayrılığımızda “Artık ben evlenmek istiyorum. Bana net ol. Bizim sonumuz ne olacak?” deyip ona ders olsun diye içimdeki acıyla inat ederek nişanlandım fakat 10 gün sonra tekrar döndü. “Vazgeç, yakma bizi, her şeye varım. Kim ne derse desin!” diyerek beni ikna etti. Daha doğrusu olmak istedim belki de. Şu an hamileyim ve çocuğu aldırmak istiyor, daha doğrusu bir an geliyor “Gidip bombayı patlayacağım” doğur diyor sonra vazgeçiyor. Son kararı ise aldırmak. Sebebi ise benim kendi ailemin, çocuklarımın gözünde düşeceğim durum olduğunu söylüyor. Bebek doğsa bile henüz nüfusta evli gözüktüğünü, beni karısı yapamayacağını, herkesi bize düşman edeceğimizi, kötü şeyler yaşayacağımızı düşünüyor. İçimdeki can, benim canımda bir can. Ona tek başıma bakacak gücüm yok, aldırmaya kıyamıyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum...

Yeşim Tijen’in cevabı:

Dost acı söylermiş. Bugün ben de elimde olmadan acı söyleyeceğim. Sizi düşündüğümden, gözünüzü açmak istediğimden olacak hoşunuza gitmeyecek olan sözlerim ama ne söylüyorsam sizin ve çocuklarınızın iyiliği için söyleyeceğim. Anne olmak doğurmaktan ibaret değil yavrum çünkü anne olmak yaşam boyu bir sorumluluk; yedirmekle, içirmekle, giydirmekle annelik olmuyor. Yaşamınızda olanlar da onları etkiliyor. Bu yüzden yaşamınızı yaşamayın demeyeceğim ama düşünerek hareket etmek zorundasınız diyerek başlamak istiyorum yazdıklarıma. İnsan kör değilse, algılarında bir sorun yoksa gerçekleri görür, bilir ama o gerçekten adeta kaçar çünkü kaybetmek istemez, acı çekmek istemez, ayrılığa yenilmek istemez, yeniden biriyle başlamak istemez. Bunlar sizin duygularınız. Karşınızda ise kaya gibi duran bir engeliniz var. Aşabileceğinizi mi sanıyorsunuz? Zor yavrum zor. İnsanın aile gibi aşamayacağı büyük engelleri varsa bu engel sizin sevgiliniz gibi biriyle aşılmaz. Bunu görün, boşa zaman harcamayın derim. Dirayetli değil, bir öyle bir böyle. Hangi haline güveneceksiniz? İnsan yanar döner hareket ediyorsa yana yana dönmeye devam edecek demektir. Sizin yanınızda sizin etkinizde, ailesinin yanında ailesinin etkisinde olan birinden ne umacaksınız? Siz deli divane olsanız da kimsenin umurunda olmaz. Çünkü iki oğlunuz var, biri 15 yaşında. Boşanma aşamasında olsa bile çocuksuz oğullarına “çöpsüz üzüm” gözüyle bakıyorlardır. Bekar bir kızla evlensin isteyeceklerdir. Türk aile yapısı hala evlenmiş ayrılmış çocuğu olan bir kadınla evlenmemiş sayacakları oğullarının evlenmesine sıcak bakmaz. İstisnalar kaideyi bozmaz, o istisna olabilmek için sağlam bir adam olmak lazım.

Diğer yandan siz hür bir kadın gibi yaşamamalısınız. Hür değilsiniz çocukları olanlar evlatlarından tutukludurlar. İki evladınız var. Onlara bu bebeği nasıl açıklayacaksınız? Onları hiç düşünmeden yaşar gibi bu bebeği babasız hayata getirme düşünceniz çok bencilce, bilin, iyi düşünün isterim. Çok büyük bir cesaret ve sorumsuzca bir davranış olur. Babasıyla ne olacağınız belli değilken bir çocuk dünyaya getirmek o çocuğun da başını belaya sokmak demektir. Lütfen sevginizin aklınızı başınızdan almasına izin vermeyin. Bugün düşüncesizce yaptığınız her şey yarın sizin karşınıza çıkıp sizden hesap soracak. Bugün susan, gözünü kapayan çocuklarınız da yarın susacaklar sanmayın. Konuşacaklar. Mahcup olmamalısınız. Buradan anladığınız üzere yaptığınız her şey bir gün iyiyse iyilik olarak, yanlışsa yanlış olarak geri gelecek. Orada geçmişte öylece kalmayacak, hatalarınız karşınıza dikilecek. Bütün bunların ışığında size ve çocuklarınıza güzel bir yol açabilecek öngörüde ve şansta olmanızı diliyorum yavrum.

Sevgiler sevgili okurlarıma...