Artık kocamı sevmiyorum
Merhaba Yeşim Hanım, bazı insanlar sevmek için hazırdırlar. Sevdiği için fedakârlık yapmak ister, küçücük bir tebessüme ömür adar. İşte ben onlardan biriydim. Eşimle görücü usulü evlendik. Aşık mıydım bilmiyorum ama onu nişanlılık döneminde çok sevdim. Ancak evlenince gördüm ki eşimin psikolojik sorunları var ama ne ailesi ne de kendi bunu kabul etmiyordu. Bir de buna ailesine aşırı düşkünlüğü ve eziklik psikolojisi de eklenince zor bir evliliğin beni beklediğini anlamıştım. İlk aylar, ilk yıllar her evlilikte zordu, beklemeye karar verdim. Hep bir şeyleri bekledim. Bazen değişmesini bazen sadece anlamasını. Asla değişmeyeceğini anladığımda sadece beni içten sevip bunu hissettirmesini... Ama bunların hiçbiri olmadı. Evet, mesafe kat ettik ama çok yavaş. Bir evlilikte olabilecek sorunların hepsi de vardı. Çocuklarım için, onu sevdiğim için bir süre sonra olanları unutup mutlu olabiliyordum. Peki ya şimdi? Yorulduğum kesin. Ben artık hayatımda, hayatımı zorlaştıracak insanlar istemiyorum. Daha acısı galiba ben artık kocamı sevmiyorum. Nerden mi anladım? Önceden dışarı çıktığımda üzerimde kalkan varmış gibi hissederdim, artık onu hissetmiyorum. Küçücük bir ilgi kalbimi kandırabilir. Ben ondan vazgeçmek istemiyorum. Çünkü çocuklarım var ama bir yandan sevmediğim kişiyle ömrüm biter mi?
Yeşim Tijen’in cevabı:
İnsan kendi emeğidir denir ya; ne kadar haklı bir söz! Kendinize emek vermezseniz hiçbir şey olamazsınız. Boş bir insan olursunuz. Peki yalnız insan mı kendi emeğidir? Hayır, evliliklerde kişilerin verdiği emekle evlilik olup yaşanır, varlıklarını hissettirirler. O da insan emeği ister. Emek verilmeyen evlilikler bitmeye mahkumdurlar. Bunun olmaması için ta ki kendinize artık yapacağım bir şey kalmadı diyene kadar emek vermelisiniz. Neden mi? Vicdanen rahat olmak için. Evlilik evcilik oyunu değildir. Gerçektir. Tahammül, sabır ve oluşan sorunlara göğüs gerebilmeyi, dayanabilmeyi ister. Siz bu tahammülü gösterdiğinizi düşünüyor musunuz? Diyelim ki tüm sorunlarınızda haklısınız. Size göre eşiniz psikolojik sorunları olan, ruhunuza ulaşamayan ezik biri ama yavrum bunlar için eşten boşanılmaz. Bunlar için benim anlayışıma göre savaşılır çünkü siz bu yola birlikte baş koydunuz.
Görücü usulüyle evlenmiş olsanız da sevdiniz mi, sevdiniz. O zaman bu sevgiye, sevgiliye değer vereceksiniz. Artık bir kişi değilsiniz, artık o denince siz, siz denince o anlaşılıyorsa siz bir olmalıyken bunu başaramamışsanız; sorun onda veya sizde mühim olan sorunu çözmek için çabalamakta olmalı. Sizce tüm yükü onun üzerine mi atmalıyız? Sizin payınız hiç yok mudur? Birine sevgi, mutluluk verirseniz karşılığını almamanız bana zor gözüküyor. Önceleri çok sevmiş olduğunuz adam, neden evlenince psikolojik sorunları olan ezik bir adam oldu? Bu sizin ona bakış açınız olabilir mi? Beklentilerinizi yüksek tutmanız onun bu beklentilerin altında kalması size bu şekilde düşündürmüş, onu sizden uzaklaştırmış olabilir mi? Ya da gerçekten psikolojik sorunları var ve bundan kaynaklı size ruhen bedenen ulaşamıyor sizi eksik bırakıyor. Burada yapacağınız şey onu bu konuda tedaviye zorlamak. Ailesiyle de konuşup bulunduğunuz noktayı onlara anlatmak ve ayrılmayı düşündüğünüzü dile getirmek olmalı. Psikolojik sorunu olduğunu kabul etmiyorlarsa bunun da onlarda bir cevabı olmalı. Bir kadın sevgisizlikten, ilgisizlikten başka birinin ilgisine kayabilecek kadar kendini kötü durumda hissediyorsa buradaki eksikliği kocasıyla paylaşmalı. Bu konuşma artık bir zorunluluk haline gelmiş çünkü siz bile kendinize güvenemiyorsanız, kendinizi durdurmak için bu konuşmayı onunla yapmak zorundasınız. Aldatmak size hiçbir şey katmaz sevgili okurum. Ne yaralarınıza iyi gelir ne sizi mutlu edebilir. Bu doğrultuda düşünerek yine de ne varsa kocanızda var. Başkası yalan dolandır. Kanmayın, meyil etmeyin sakın, kendinize aklınızla hâkim olun diyeceğim.
Duygularınızı eşinizden saklamamalısınız. Sevgi, ilgi bir ihtiyaç, bulunduğunuz noktayı eşinizle paylaşın ve bence beraberce psikolojik destek alın. Boşanma artık yapılacak bir şey kalmamışsa düşünülecek en son şeydir. Birbirinize ulaşmak için yollar varsa ve biraz yol kat ettik diyebiliyorsanız mücadeleye biraz daha gayret etmelisiniz ama şimdilerde bir eksiklik, huzursuzluk, mutsuzluk olunca kadınların aklına ilk gelen şey boşanmak oluyor. Sanki boşanmak hayatı kolaylaştıracak sanılıyor. Büyük yanılgı. Boşanmak hayatı kolaylaştırmıyor, bunu bilin. Daha zor bir hayata, üstelik tek başınıza çıkıyorsunuz. Aklınızda yepyeni ümitlerle hayata yelken açıyorsunuz ama o deniz çok dalgalı. Bana inanın bu dalgalı deniz için sizin kuvvetli bir yüzücü, güçlü bir ruhunuz olması gerekiyor. Oysa siz yorgunsunuz. Üstelik yüzmeye ihtiyaç duymadan yanınızdan geçecek bir tekneye beni de alın diyebilecek ruh halindesiniz. Oysa bekar kadın güçlü olmak zorunda. Sizin ne hayallerle girdiğiniz dalgalı deniz sizi daha fazla yorup yıpratabilir. Şimdilerde erkekler anı yaşamak istiyorlarmış, yeni trend buymuş anı yaşayalım sonrası yok. Sorumluluk yok. Çocuklu bir kadının sorumluluğunu kim koşarak alır? Bunları bilerek boşanmaya niyetlenin. Elle tutulur gerekçeleriniz yok yavrum, boşanmak için bunlar yetmez. Etrafınıza başka insanların sosyal medya hayatlarına bakıp hayatınızı kıyaslamayın, dizilerdeki erkeklerin birer kurgu karakter onlara da aldanmayın. Elinizdekilerle mutlu olmaya çalışın. Elindekini değerli kılmayı bilecek olan sizlersiniz. Birini zamanında çok sevmişseniz bunlarla sevgi tükenmez, hala geride közler vardır. O közlere biraz üflemek, onları ateşlemek yeterlidir. Yeter ki içinizden isteyin. İçten isteyebilmek için evliliklerde bu tarz sorunların olabileceğini ama geçebileceğinin de bilincinde olarak eşinize ve evliliğinize umutla, olumlu duygularla bakmaya çalışmalısınız ki ikiniz yeşerip çiçekler açabilin. Bir eş evlenip çoluk çocuğa karışmış, hala ailesine aşırı düşkünse; burada sizin ona ulaşamadığınızı, yeterince emek vermediğinizi düşünürüm. Çünkü sevgi emekle oluşur. Saygı, ilgi, sevgi, değer, takdirle uzanmadığınız birine ulaşamazsınız. Ailesi verdiği sevgi, emek ve değerle onun kalbinde sizden önde yer alıyordur. Bana güvenip yazan tüm okurlarımı fazlasıyla önemsiyor, kendi düşüncelerimi samimi bir şekilde paylaşıyorum. Bunun sizler de farkındasınızdır. Bir evliliği bitirebilme hakkı ancak elinizden geleni yaptıktan sonra olur. Ondan önce atılan adımlarda mutlaka bir keşke olacaktır. “Keşke şunu da yapsaydım”, “Keşke çaba gösterseydim”… O keşkeler, o zaman hiçbir işe yaramazlar.
Sevgiyle kalın sevgili okurlarım.
YORUMLAR