Asker sevgilim beni bekle diyor ama...
Merhaba Yeşim ablacığım. Abla diyorum çünkü yazdıklarınızı okudukça sizi çok samimi buldum. Ben 25 yaşında bir kızım 1 yıllık bir ilişkim var, ama bu 1 yıl kavga dövüş geçti. Bitirelim diyoruz ama kopamıyoruz da. İkimizde de bir güvensizlik sorunu var. Tabii bu sorun daha çok bende var, bir türlü güvenemiyorum. Geçmiş ilişkimden kaynaklı bir sorun olabilir, sanki herkes beni aldatacak, bana yalan söyleyecek gibi hissediyorum. Sevmeden benimle birlikteymiş gibi hissediyorum ve bu yüzden güvenemiyorum. Bir de benimle tek amacının bir şeyler yaşamak olduğunu düşünüyorum. Çünkü bir şeyler yapmazsak benden ayrılacağını başkasını bulacağını söylüyor. Küsüyoruz birkaç gün sonra dayanamayıp ya o yazıyor ya da ben yazıyorum. Askere gitmeden önce aramız açıldı. Bana sosyal paylaşım sitemi kapattırmıştı, kendi de kapattığını söylemişti. Geçenlerde ben artık açacağımı söyledim, açma dedi ama açtım. Gördüm ki o çok önceden, askere gitmeden önce açmış. Hatta ondan öncelerde yine açmış ve bana kapalı diye yalan söyledi. Ben arkadaşı olarak bile ekli değilim. 2-3 günde bir, benle ilgili merak ettiği şey olursa yazıyor, onun dışında yazmıyor. Ben de yazmıyorum hiç. Bazen yazıyor, beni bekle, kimse olmasın hayatında, biz evlenelim diye. Ama yine konuyu kavga ettiğimiz konuya getiriyor, yapmam deyince de yapmazsan bende seni istemem diyor. Böyle olunca beni kullanıyor gibi geliyor, üzülüyorum. 2 ay önce askerlik yaptığı yere çağırmıştı beni ziyaretime gel diye. Gitmeli miyim bilemedim. Kalbim git diyor, mantığım gitme diyor. Bunca beni üzmesinden sonra ödül verir gibi gitmem doğru olmaz. Ama gitsem de moral olur, bana bakış açısı değişir belki, uzun zamandır görmedi, görünce duyguları yeniden canlanır diyorum. 3 ay var gelmesine aylarca daha görüşemeyeceğiz. Bu zaman zarfında benden koparsa, unutursa beni, aramız daha da açılırsa diyorum. Kaybetmek istemiyorum bana yol gösterin lütfen. Annesi, babası da beni çok seviyorlar. Yengesiyle de görüşüyorum, bu olanları da anlattım. Bana sert bir mesaj atıp çıkışmamı söyledi ve ben de öyle yaptım. Bazen annesine de söylemek istiyorum bunları. Ama aklıma takılıyor, sizce ailesiyle her şeyi paylaşmalı mıyım? Bir de erkek arkadaşımın bu isteklerine cevap vermeli miyim? Onunla bir şeyler yaşamalı mıyım? Bilmiyorum erkek arkadaşımla nasıl aramızdaki problemi aşacağız. Merakla cevabınızı bekliyorum, şimdiden çok teşekkür ediyorum.
Yeşim Tijen'in cevabı:
Hayat gerçekte bir zeka işi mi, yoksa kalp işi mi hiç düşündünüz mü? Ben yıllar önce düşündüm ve hiçbir zaman tek bir tanesiyle doğru yol alınamayacağına inandım. Biraz ondan, biraz öbüründen ikisinin de gerektiği yerler var. Kalp ile bir ilişkiyi balıklama yaşarsanız o anki duyguların esintisine düşünmeden kapılıp, işte o zaman faturası ağır olabilir. Mantığa da bir danışmak gerekmez mi doğru mu yapıyorum diye? Gerekir illaki…
Sevgi, cinsellik ve aşk… Ayrılmaz üçlü. Artık üç silahşörler gibi birlikte anılır oldular. Oysa sevgi sorumluluk demektir. Sevgi, değer vermektir. Sevgi korumacılığı da kapsar. Ama bugünlerde aşk ve sevgi, cinsellikle özdeşleşmedi mi? Gerçekten seviliyor mu yoksa tensel bir beklentiyle mi yaklaşılıyor ilişkilerde bu sorgulama yaşanıyor. Kimi, kim tutar beni deyip her şeye açıkken, kimi hala kendine sahip, daha bir gelenekçi yaşıyor ilişkisini. Türk toplumu sorunları azmış gibi bir de bununla ilgili doğruyu arıyor. Biz daha eski kuşak, bugüne bakıp biraz şaşkın, el ele tutuşmaya çekindiğimiz günleri ve o tertemiz duygularımızı hatırlıyoruz. Ama inanır mısınız, o zaman tertemiz diye hatırladığımız o insanlar ve duygular, sanırım o günlerin atmosferinde, masumiyetin hüküm sürdüğü günlerde masumdular, şimdi eminim onlar da hayatla cebelleşirken masumiyetlerini yitirdiler.
Bana soruyorsunuz ya ne yapayım Yeşim abla diye, günümüzde yaşanan ilişkilerin rahatlığını bir kenara bırakın. Ne kadar arzu etseniz de bu çocuğa güvenip böyle bir şey yapmayın derim ben. Sevginin içinde arzu da var tabi, ama estirdiği rüzgara karşı durun. Siz bunu yapabilecek bir genç kızsınız. Duygularınızın sizi yönetmesine izin vermeden sürdürün bu ilişkiyi, çünkü acabalarınız var. Çünkü güven duymuyorsunuz ve en önemlisi sizi tehdit ediyor yapmazsan giderim diye. Allah kalp vermiş bizlere, ama akıl da vermiş mantığımızı kullanalım diye. Bir dargın bir barışık olarak sürdürdüğünüz bu ilişkiyi cinselliğin kurtarabileceğini mi düşünüyorsunuz? Bir süre kurtarsa da siz sevgisini isterken o sizi darmadağın edip gidebilir. Toplumumuzun ahlaki değerleri değişmiş gibi gözükse de siz bu yükü taşıyabilecek misiniz?
‘’Karakterimiz hayır dediklerimizden kalandır.’’ Hayır diyebilmek dik durmaktır, bir kişilik göstergesidir ve sizin durumunuzda karşınızdakine güvenimi kazanmadın işaretidir. Kim neyi, ne rahatlıkla yaşarsa yaşasın etkilenmeyin, siz kendinizden sorumlusunuz ve bugün aşkın dürtüsüyle yaşayacaklarınız dünde kalmaz, yarınki hayatınızda karşınıza çıkar. Yaptıklarımızdan bugün de, yarın da sorumluyuz, yaşanıp bitmiyor hiçbir şey. Bir şekilde hesaplar veriliyor, varsa bedelleri ödeniyor. Cinselliği bir gün yaşayacaksanız eğer, doğru ve güven duyduğunuz, sonu olacak, sahiplenecek biriyle, zamanı gelince yaşamalısınız diye düşünüyorum. Erkek arkadaşınız, hayırlarınıza rağmen sizi seviyorsa eğer, inanın hiçbir yere gitmez. Korkmayın, şayet giderse de üzülmeyin, aksine böyle bir beklentiyle, hesaplı bir ilişki yaşamak isteyen biri hayatınızdan gittiği için sevinin sevgili okurum.
Sevgilinizin uzaktan söylediği sözlerden etkilenmeden düşünün bu ilişkiyi. Onun başkasına ne söylediğinin pek bir önemi yok, size karşı davranışları, askerden gelince göstereceği tavır önemli. Bunu da bekleyip göreceksiniz. Erkekler istediklerine ulaşmak için her şeyi yaparlar, her şeyi söylerler. Bu yüzden siz somut davranışlar isteyin. Ailesiyle her şeyi paylaşmayın, bu doğru bir davranış değil. Yengesiyle de aynı şekilde, onu da daha tanımıyorsunuz sonuçta. Eğer ilişkiniz ciddileşirse kayınvalidenizle bazı sorunlarınızı paylaşabilirsiniz. Siz mantıklı bir kızsınız aslında, duygusal çalkantılarla boğuşurken mantığınızı da elden bırakmıyorsunuz. Bu yanınızı hiç kaybetmeyin.
İnsan kendi hayatına kendi dokunuyor sevgili okurlarım. Yanlış ya da doğru verdiği kararlarla. Sonra da işin içinden çıkamıyor, yaşadıklarını kader diye adlandırıyor. Oysa kader, bizim kendi tercihlerimizdir, iyiye ya da zora götüren tercihlerimiz. Hep doğru tercihler yapabilmemiz dileğiyle, sevgiler…
***
Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun. Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...
İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com
Twitter: @yesimtijen
YORUMLAR