Sağlık olsun!

Bir uçak penceresinden dünyayı seyre daldım. Kainatın kuşe kağıda baskılı kitabında her sayfa başka bir mucize.


Her mucize kusursuz bir düzenin içinde yaratılmış, her baktığım yerde başka bir mucize saklı. Sanki her mucizenin içinde de başka küçük mucizeler...



Görmek isteyene ne çok güzellik var oysa ve hayatı zor belleyip şikayet etmek ne kadar da kolay…


İkisinin arasındaki incecik çizgiye mi 'imtihan' diyorlar yoksa?


Gören sağlıklı bir gözün şükrünü tamamlamak için bir ömrü secdede geçirsem yeter mi? Düşünürüm bazen, yetmez. Asla. Paranla alamazsın, dünyanın diğer ucuna gitsen bulamazsın. Göz kız, tek bir göz. Onun gibi görenini yapamazlar, bu denli bir şahesere ancak yakınsaması mümkün olabilir teknolojinin ve tıbbın belki, hepsi o kadar.


İşte bu sebeple anne oldum olalı dilime pelesenk olan en anlamlı cümledir;

"Sağlık olsun..."

İki kelime, bir ömür, bir cümle.

Evet 'sağlık olsun',

Soran olursa sadecik ve kendi içinde alemler saklı hayat felsefem.


"Gurbette yaşamak zor."

Evet, n'apalım, sağlık olsun.


"Yalnız annelik yapmak zor."

Evet, tek zorumuz bu olsun, sağlık olsun.


"Gitmeler, gelmeler, düzenler, düzensizlikler zor."

Evet, zor ama imkansız değil, olup gidiyor, sağlık olsun.


"İkinci kız mı erkek mi olsun istiyorsun?"

Bilmem.


"Ayyy kız olsun kız inşallah!"

Fark etmez. Hem de hiç. Hayırlısı olsun diyeyim. Sağlıklı olsun istiyorum, yani sağlık olsun, başka hiç bir isteğim yok.


"Tüm kariyerin başka bir şekle dönüşmüş, boşuna mı okudun o kadar, evde çocuk bakıyorsun?"

Evet, öyle oldu çünkü hayat biz planlar yaparken başımıza gelenlerin toplamı, çünkü kaderden öte bir kader var, sağlık olsun böyle de güzel.


"Ali okula gitmiyor kaç yaşına geldi n'apacaksınız?"

Bilmem bulunur bir hal çaresi, gitmesin ne olacak ki sanki, sağlık olsun gerisi umrumda değil.


"E nasıl yaşıtlarıyla denk olacak siz böyle başka yerlerde oradan oraya göçebe gibi yaşarsanız hep?"

Denk olmak? Olmasın. Kendi olsun. Âli olsun. Nasibine eyvallah demeyi küçük yaşta öğreniyor fena mı? Ha bir de sağlık olsun, boşver.


Bazen şaşıyorum.

Aklımın ucuna gelmeyen şeylere nasıl da evhamlanıyor başkaları?

Hadi geçtim bizim hayatımızı, insanlar kendi hayatlarında neleri düşünerek vakitsiz ve gereksiz tasalanıyorlar böyle?


Ne zaman bu kadar kaygı sahibi insanlar olduk biz?

Modern hayatın dayattıklarına, normalleştirdiklerine ne zaman böyle ardına kadar açtık kapılarımızı?

Küçük şeylerden mutlu olmayı ne zaman bıraktık?

Gökyüzüne bakmaktan ve gülümsemekten ne zaman vazgeçtik?

Tutan elimize, yaşaran gözümüze, sızlayan burnumuzun direğine ve daim çalışıp hiç yorulmayan kalp kasımıza şükretmekten ne kopardı bizi?

Bilmiyorum.

Bilemiyorum...


Hırslarımız, kaygılarımız, planlarımız ve hiç sonu gelmeyen yapılacaklar listemiz, hayatın ibreleri saatte bilmem-kaç-kilometreyi gösterirken birbiri ardınca gayet güzel dizildi bunların hepsi ve olağan görünür oldu sanırım hem kafa hem de gönül gözlerimize...


Halbuki hayat aynı hayat, halbuki hayatın hamuru öyle sakin,öyle yavaş…


#YavaşHayat çok ama çok kolay.

Sade ve basit evler, eşyalar ve düzenler.

Az olunca her şey aslında daha çok,

Az olunca her şey dertler de az,

Az olunca her şey keyifler de çok şu hayatta.


Mesela kahvaltıda sevgiliye doğranan bir domatesin üzerinde mis gibi zeytinyağı gezdirme ihtimali kadar küçük mutluluklarla dolu…


O güzel şarkının kalbinin bam teline basıp kaçması ve dudağının kenarına bıraktığı gülümseme kadar tarifsiz...


Ayrı düşüp tekrar kavuşunca insanın kalbini hızlandırıp gözlerini dolduran hasret gibi coşkulu…


Bulutların üzerine doğru yol alırken sonsuz gökyüzünün keyfine varabilmek kadar huzur dolu…


Küçük bir çocuğun dakikada yüz küsür kere atan kalbini o uyurken dinlemek, birbiri üzerinde yatan ipek kirpiklerini sevmek kadar naif...


32 yaşımdayım.


“Şu hayattan ne öğrendin Sabiş?” deseniz,


Hayatta ne olduğunun hiçbir öneminin olmadığını öğrendim sevgili dostlar.


Gelip geçici zaferle doldurduğumuz özgeçmişlerimizin bizi biz yapamayacağını öğrendim.


Şu hayatta önemli olan tek şey her nerede ve ne şekilde yaşıyorsan gerçekten lezzet alarak yaşayabilme kabiliyetini kaybetmemek, gözlerini kapadığında sahip olduklarına hücrelerinle şükredebilmek…


Hayatta her bir şeyden daha kıymetli daha vazgeçilmez tek şeyimiz sağlık.


O yüzden yavaş yavaş yaşamalı, tadını çıkararak.


O yüzden sağlık olsun, gerisi nasıl olsa olur...


Çünkü kader, çünkü nasip, çünkü hayırlısı be gülüm!


Çünkü nefesler sayılı, günler sayılı, lokmalar sayılı bu telaşlarımız ne uğruna?


Sağlık olsun be ya!


Şarkılar, şiirler ve dualarımız olsun.


Çocuksu heveslerimiz, gözyaşlarımız, sevinçlerin kıymetini öğreten hüzünlerimiz de olsun ama en çok 'sağlık olsun'.


Yol belli, yük belli; bu yol aynı yere çıkacaksa eninde sonunda peki neden yükümüzü sırtımızda taşıyalım son model araçlarda? Yükü yüklük taşısın, biz hep boşverelim.


'Sağlık olsun, diyebilelim.


Biz 'durmayalım, hep göğe bakalım’


Çünkü 'hayat kısa, kuşlar uçuyor!'


#YavaşHayat’tan kucak dolusu sevgilerimle,


Sabiş.

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.