Öldürdüm çünkü seviyordum!

Yok ya…


Yemezler…


Kurşunlayın, bıçaklayın, dilim dilim doğrayın, kemiklerini kırın sonra da “Çok seviyordum hâkim bey, o yüzden öldürdüm” diye bu işten yırtmaya kalkın!


Yeterrrrrrrrrrrrrrr! İnsaf artık!


İçim kaldırmıyor, yüreğim dayanmıyor, her bir kadının ardından ayrı ayrı kahroluyorum.

Kadına yönelik şiddet konusunda bir yandan devlet diğer yandan STK’lar çalışıyor, toplumun çeşitli kesimlerine yapılan çağrıların arkası kesilmiyor. Polis de bu konulara artık daha duyarlı ama şiddet azalacağına daha da azıyor.


Hep aynı hikâye…


Terk eden bir kadın, terk edilen bir adam…


Sonu gelmeyen şiddet ve sonrasında hep aynı acı son…


Acaba iki kişi boşanırken, ayrılma kararı alırken dost kalmaları mümkün olabilir mi? Bunu başaranlar var mı? İlla, her iki tarafta da tırnak izi mi kalmalı? Bu soruların yanıtını bilmiyorum.


Formülü mutlaka vardır ama uygulamak için iyi niyet gerekiyor. Boşanmak zaten başlı başına yıpratıcı bir süreç…


Takınılan tavır, bu süreci daha zorlaştırıyor. Aileler, yaşanılan ayrılık olaylarında "İnşallah kazasız belasız bu iş biter" diye dua ediyor.


Ama bu duanın ne kadarı kabul oluyor, Allah bilir.


Ayrılığa rağmen arkadaş kalmayı başarabilen nadir insanları hep kıskanmışımdır.


Boşanmanın, ayrılmanın sancılı olmasının nedeni her iki tarafın boşanmayı aynı anda istememeleri…


Genellikle bir taraf, diğerinin aldığı kararın şaşkınlığı içinde başına geleni tam kavrayamadan, yalnız kalıyor. Ya da boşanmayı istese de sırf karşı taraf huzurlu olmasın diye bilerek sıkıntı yaratan taraf olup çıkıyor.


Çocuklarının ruh sağlığını düşünen, kendi bencilliklerini öne çıkararak ortalığı dağıtmayan tüm eski eşlerin önünde saygıyla eğiliyorum.


Ama ülkenin her yanından eşi, sevgilisi tarafından öldürülen kadın haberleri gelmeye devam ettiği sürece hiçbirimiz tam huzur içinde olamayacağız.


Hiçbirimiz başımızı yastığımıza rahat koyamayacağız.


Bu olaylar sonrasında kime yanacağımı şaşırıyorum. Kadınlara mı, arkalarında bıraktıkları çocuklarına mı, ailelerine mi?


Ne yapılması gerekiyor?


Söyleyin hepimiz elimizi taşın altına koyalım. Yeter ki, çocuklarımız her güne öldürülmüş kadın haberleriyle uyanmasınlar.


Yeter ki, çocuklar öldürülmüş annelerinin yokluğunda, çocukluklarını bilmeden büyümesinler.

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.