Suyumuz bitiyor! Gezegenimize yardım edebilirsin
Sevgili kardeşim,
Yaklaşık bir haftadır su hakkında okuyorum, yazıyorum, düşünüyorum. Haliyle bu hafta da sana bu perspektiften bir şeyler anlatmak istedim. Dilim döndüğünce, bu konuya vakıf olabildikçe, söyleyeceklerim var. Her yerde duyuyorsundur baraj doluluklarının kritik seviyenin çok altında olduğunu, su kıtlığıyla karşı karşıya olduğumuzu.
Biliyorsun şu fiziksel bedenimizin dörtte üçü sudan oluşuyor. Yani en önemli yapı taşlarımızdan biri SU. Hücrelerimizin içinde bolca su var. Su da iki hidrojen, bir oksijen atomundan oluşan sihirli bir molekül. Bu haliyle düşünüldüğünde atmosferinde bolca hidrojen ve oksijen barındıran bir gezegen olarak sanki sonsuz su kaynağına sahip olabilirmişiz gibi hissediyor insan değil mi? Hele hele benim gibi suyun verdiği o rahatlatıcı hissi, olmazsa olmazları arasına koymuş, yüzmekten, duş almaktan, suyla oynamaktan müthiş keyif alan insanlardan biriysen kardeşim suyun yaşamımız için ne kadar elzem olduğunu bilmenin yanında ruh sağlığımız üzerinde de ne büyük bir olumlu etkisi olduğunun farkındasındır.
Şimdi diyorum ki sana; "bu molekül sonsuz değil, tükenmekte!” Aşağıya birtakım grafikler ve İSKİ web adresini bırakıyorum, işin ciddiyetini anlayabilelim diye:
Baraj doluluk oranları yıllara göre
Baraj doluluk oranları son 15 gün
Özetle sevgili kardeşim hızla azalan ve böyle giderse; yeterince yağış alamazsak, şuursuzca su harcamaya devam edersek ve hiçbir önlem alamazsak 2,5 ay kadar sonra bitecek bir su rezervimiz var. Bu yazdıklarım İstanbul için geçerli olmakla birlikte hemen hemen tüm Türkiye’de de benzer bir tablo hâkim.
Peki biz bu krize karşı ne yapabiliriz?
Sakın “benim elimden ne gelir ki” deme! Diyeceksen de sonra şikâyet etme! Ancak kendi gücünün henüz farkına varamamış insanlar böyle konuşur. İnsan öyle bir varlık ki kardeşim, içine düştüğü zor durumlardan kurtulmak için, dayanışma gösterdiğinde müthiş buluşlar, devrimler, dönüşümler yaratabiliyor. Hele bir de böyle, bilinç sıçramalarıyla dolu harika bir çağın eşiğindeyken bazı şeyler beklenmedik hızda ve etkide gelişebiliyor.
Ben de tüm bunlara güvenmek istiyorum ve ne zaman bir konu hakkında sıkışıklık yaşayıp karamsar duygulara kapılsam içimde harekete geçmekle ilgili dayanılmaz bir dürtü duyuyorum. Yeni yılın ilk günlerinde, hepimizin evlerimizde gönüllü bir tutsaklık hali yaşadığımız gecelerden birinde, iklim krizinin seslerini daha derinden duyup, kapımızdaki su kıtlığını en karanlık senaryoyla kendimce yaşayınca bir anda içimde fırtınalar koptu yine. Hiçbir şey yapmadan seyirci olmanın vicdan azabı bana ağır geliyor. O yüzden pek de hâkim olmadığım bir mecrada yani sosyal medyada bir hareket başlatmak istedim. İstedim ki kısıtlı da olsa dokunabildiğim, temasta olduğum insanlar bir şekilde bu acımdan haberdar olsunlar. Eğer aynı duygularda birleşebiliyorsak birlikte düşünelim. Çözüm önerilerini birbirimizle paylaşalım. Birinin bilmediğini diğeri ondan öğrensin. Zaten kardeşlik bu değil midir? Diyorum ya pek anlamıyorum sosyal medya işlerinden hatta itiraf etmem gerekirse sıkılıyorum fazla kalamıyorum içinde. Çok uyaran var, takip etmek, derinlemesine bir bilgiye vakıf olamadan diğerine geçmek pek bana göre olan şeyler değil. Fakat tüm bunlara rağmen etkisini asla yadsıyamayacağım, uzakları yakın eden, kalpleri birleştiren bir tarafı da var sosyal medyanın. İşte tüm bu karışık duygular ve tüm acemiliğimle 04.01.2020 günü sosyal medya üzerinden #watersavingchallenge[1] yani su tasarrufu için sevdiklerimi öneri sunmaya davet eden bir hareket başlattım. Sağ olsun sınırlı sayıdaki takipçim! bu harekete ilgi gösterdi ve önerileriyle bilgi havuzumuzu genişletmeye başladı canım kardeşim. İçlerinde çok yaratıcı öneriler sunanlar olduğu gibi, sosyal medya, görsel içerik ve bir mesajın öz ve net şekilde anlatılmasıyla ilgili tecrübesi olanlar olduğunu da fark ettim. Yine her zamanki gibi BİZ olmanın gücünü bana hissettiren tüm kardeşlerime minnet duyuyorum. Benim eksiğimi kapatıp, kendi ağlarını bilgi ve farkındalıkla donatan liderler onlar. Buna gerçekten çok inanıyorum. Çok uzun süredir kişilerden bağımsız, sistemin sesini duymakla ilgili çalışıyorum. Benim için niyetler çok önemli. Daha önce de yazmıştım, şu evrende netleşmiş bir niyetten daha güçlü bir enerji var mıdır bilemiyorum ama kuantum alandaki yaratımların ne kadar hız kazandığını fark ettikçe bu ilahi sisteme, yaşamın kendisine hayranlığım bir kat daha artıyor. (Bu konuyu bir başka yazıda belki de başka bir mecrada detaylarıyla anlatmalıyım, mevzu çok derin, şimdilik kusuruma bakma sevgili kardeşim)
Ezcümle bir güzel niyet, kimden geldiği bence hiç önemli değil, BÜTÜN’ün hayrınaysa şayet karşılık bulup dalga dalga büyüyebiliyor. Tabii eğer siz de benim gibi nicelikle değil nitelikle ilgileniyorsanız. Bu dediğim sosyal medya alemi için çalışan bir algoritma olmayabilir bilmiyorum ama ben ömrümce çoğunluğun değil, doğru bellediğim iç sesimin takipçisi olduğum için belki de küçük küçük sayılardan dev dev mutluluklar yaşayabiliyorum. En son bunu benim için çırpınıp duran, sosyal medyanın etkisi konusunda beni ikna etmeye çalışan can kardeşimden, sevgili dostlarımdan, sevdiklerimden duyduğum için bir kez daha durdum düşündüm. Sonra da benim içimden belki biraz daha farklı akan sistemin sesini duyulur yapmak istedim. Dedim ya dinliyorum sistemi, seslerini…Kim demiş, niye demiş diye yargılamadan, akana odaklanarak, duymaya çalışarak…İşte o çok güçlü ses şöyle diyor: “Sayılara takılmayalım, kaç kişinin katıldığı, bir hareketle ilgilendiği değil, o hareketi benimseyen kaç nitelikli kişinin var olduğudur esas olan” BİZ böyle düstur edindik. Öz’ümüzün SÖZ’ümüzün BİR olmasına, Dünyamıza faydalı olmasına niyet ettik. O yüzden şimdi sosyal medya hesap adlarını paylaşacağım şu canlara o kadar büyük minnet borçluyum ki anlatamam. Birilerini unutur, atlar isem lütfen affetsin. Dedim ya sosyal medya acemisiyim ama insanların haklarını iade etmeyi pek severim. Benden yana şayet varsa hakkım hepinize helal olsun. Sizler de niyetimi bilip buna güveniniz sevgili kardeşlerim.
Çok sevgili @didemileyoga, @sevgitanbogaa, @asuman.guc, @asliturcihan, @ozenbb, @sadanozen, @sevilersoy, @tugceceylannn, @esmaboz, @guluzarsivrisen, @gulyucel, @alpertungaersoy, @ettalix, @bahar_kck, @ilkekolukisa, @yenikoyluhattat, @ayselguvenaydogan, @asliozaltin, @sesle_canlan, @hn.coach_beysun, @fureyas,@senemdursundemir, @nagihan.bozkurt.33,@istanbul.permakultur.kolektifi, @okayersoy1, @cevikmaymunyoga, @nafiyeaydin_, @firdevs_aydin, @fatmagulaydin, @zynpakklp, @emekmutluyoga, @benim.sayfam.60, @gunessistemiyimben, @eliflenefes, @pincaku, @breath_art_life_, @senem_firat_tahmaz[2] iyi ki varsınız ve iyi ki içiniz paylaşmanın sevgisiyle dolu! Hepinizi güzel kalplerinizden öper bu yolda asla yalnız olmadığınızı bilmenizi isterim. Farkındalık ateşi insanın içinde bir kez yandığı zaman artık sönmemesi için insan elinden geleni yapar. Siz uyanmış canlar çevrenize ışık olmaya, kardeşlerinizin elinden tutmaya devam ediniz. Bu söylediklerimi de çok bilmiş birinin sözleri olarak değil, aynı yolu yürüyen bir kardeşinizin sesi olarak dinleyiniz.
Sesimizi duyan sen, henüz tanışma fırsatı bulamadığım sevgili kardeşim, BİZ hep buradayız, uzat elini birlikte büyüyelim!
İlgin varsa, şu ana kadar BİZ ’den haberdar olamamışsan, üzülme sakın. Eğer yukarıda hesap adları geçen kardeşlerin ne söylemişler, hangi önerilerde bulunmuşlar diye merak edersen @atolyepareto hesabı altındaki postlara ve bu postların yorumlarına bak. Çok ilhamlanacağına ve katkı sunmak isteyeceğine eminim. Hatta bir güzel hareket de sen başlat! Çünkü her yaratılmış, doğal, yaratıcı ve doğuştan tamdır. Lütfen içindeki seni engelleyen dirençlerini gözden geçir ve gezegenimize katkı sunmak için bir yerlerden başla yoksa yakın zamanda içinde yaşayabileceğimiz böyle bir cennet daha olmayacak ve altıncı çöküşü[3] yaşayacağız.
Sevgili can kardeşim biliyorum çağrımı duyuyorsun. Her şeyden öte bu gezegenin sana ihtiyacı olduğunu biliyorsun. Lütfen kendi uğraşlarından birkaç dakikalığına sıyrıl ve “ben ne yapabilirim?” diye kendine sor. Bu soru hepimiz için, zira iyi ya da kötü yok. İnsan iradesini kullanmadığı sürece parazitten farksız bir varlık, bunu hep hatırla ve özgür iradeyle taçlandırılmış varlığını kutsa, yaşama ve kendine sahip çık!
BİZ’i seviyorum.
Kardeşin Nihan,
[1] Su tasarrufu için meydan okuma (sosyal medyada yaygın bir bilinçlendirme kampanyası yapma şekli)
[2] Yorum yapan ya da arkadaşlarını etiketleyerek, farkındalığın büyümesine yardımcı olan canları yazmaya çalıştım. çabaya olan saygımdan dolayı sadece beğeni yapanları bu listeye maalesef eklemedim.
[3] Şu ana kadar insanlık medeniyetinin beş defa yok olma tehlikesiyle karşılaştığı biliniyor. Böyle giderse yakın gelecekte aynı tehlikeyle burun buruna kalacağız.
YORUMLAR