Toprağın ruhu ve birleştiriciliği

Sevgili toprak can’ım, kardeşim...

Döndüm dolandım kaldığım yerden anlatmaya karar verdim. Toprağa dönelim çağrısı yapıyorum kaç zamandır. Haliyle soranlar oluyor tabii, “sen ne yapacaksın Nihan?”, “arazi mi alacaksın, çiftlik mi kuracaksın?”, “köye mi yerleşeceksin?” diye.

Tüm samimiyetimle cevap vereyim, kafanda seçenekleri sıralayayım istedim. Bakarsın bir tanesi senin için en uygun olan yoldur. Belki içinde bir ses bulur sesim, seni alır içindeki kahramanın bilmediğin bir arzusuna, derin niyetine doğru yolculuğa çıkarır...Kim bilir?

Arada coşar, sabırsızca sorgularım, sesim yükselir belki ama tanıyorsun artık kardeşini, biliyorsun niyetini...Kızmak değil benimkisi, bir tatlı kardeş sitemi.

Benim bildiklerim şunlar toprak kardeşim:

Şimdilik, şehri bırakıp kırsala gidebileceklerden değilim. Hizmet kanalım, yazmak, ifade etmek, iletişim kurup büyük kalabalıklara erişmek ve bu kalabalıklar arasında aynı niyette olanları birleştirmek. Ben dediysem bunu zaten ben değil, toprak yapacak. Benim naciz varlığım sadece bir aracı, bir bilinç akışının kanalı olmak yaptığım...Sen de okuyup bilinçlenerek, bildiğini paylaşarak benim gibi yapabilirsin. Belki de sesin duyulsun ister bol bol yazar, paylaşırsın...

Toprak o kadar güçlü çağırıyor ki, duymamak imkansız!

Bak ben nasıl duymuşum o çağrıyı daha Eylül’de...Toprağın ruhu nasıl birleştirmiş 30 ülkeden 560 kadını...

Şimdi izin verelim de niyeti bir olanları birleştirsin toprağın ruhu!

Corona pandemisi boyunca karantinada kalıp kendini dinlemeye fırsat bulanların bir kısmı (kökeninde kırsal olan, olmayan) kırsala göçecekler. Yapılan bir sürü araştırma, dünyadaki eğilimler böyle söylüyor. Belki sen de biraz araştırmak istersin. Nihayet insanlık olarak anladık ki sağlıktan, sağlıklı gıdadan daha önemli bir şey yokmuş!

Köyü olanlar şanslı! Kentten köye göç bir süredir özendiriliyor, devlet de teşvik ediyordu. Şu anda bu konu eminim ki, kırsaldan gelmiş, büyük şehir hayatında kendini sıkışmış hissetmiş, hayalindeki refaha ulaşamamış, ata kültüründe çiftçilik olan kardeşlerimizi daha da çok cezbediyordur.

Onlardan biriysen şayet, bil ki çok şanslısın! Genetik kodunda olan kadim bilgi, toprağa döndüğün anda seni kucaklayacak. Atalarının sesini içinde hissedip, ektiğin biçtiğinle yeniden bağ kuracaksın sevgili kardeşim! Bir ulusu beslemek için ter dökersen toprağında, eve yorgun ama koltukların kabararak geri döneceksin.

Sen milletin efendisisin!

Sende vücut bulmuş toprak hizmeti, bu gezegenin kurtuluşu olacak. Eğer tabii sen de toprağın sana davrandığı kadar ona cömert davranır, aldıklarını geri vermek için hakkıyla çalışırsan, kısa sürede zengin olmak için vatan toprağına ihanet etmez, o toprak üzerinde yaşayan tüm canlıların refahını düşünürsen...Bu gezegenin her yeri bollukla dolu, kıtlık anlayışında olan sadece zihinlerimiz...

Birkaç kuşaktır şehirde doğmuş, büyümüş, doğaya özlemini birkaç günle sınırlı küçük tatillerle gidermeye çalışan, fırsat buldukça bağa bahçeye kaçan şehirli kardeşim, senin için ise yeni bir uyanışın vakti.

Doğaya uyanmak, ÖZ’e dönmek, yazdığım...

Kendine ihanette, ÖZ’e ihanette son zamanlarda iyice kendini kaybetmiştin. Şimdi uyanma vakti işte...Gittiğin doğal ve güzel yerlerin sadece fotoğraflarını paylaşarak olmuyor, bağ kurman gerekiyor doğayla! Anlaman, anlatabilmen ve tüm canlıların refahı için, kalbini sevgiye açman...Son model arabalar, lüx evler ise hayattaki tek amacın, kaldır kafanı etrafına bak lütfen!

Sence bu gezegen bizden bunları mı istiyor?

Refah anlayışını gözden geçir çok isterim. Yaşam tarzlarını yargılamak asla bana düşmez. Ben sadece pencereler açıp farklı yerlerden kendine bakmana yardım edebilirim. Dengede bir hayat yaratabilmen için bildiklerimi anlatabilirim. Sen nasıl mutluysan öyle ol çok isterim. Çünkü bilirim ki en büyük sınav KABUL ve TESLİMİYET’tir.

Peki yüz binlerce yıldır ona yaptıklarımızı kabul etmiş olan TOPRAK’a karşı sence de borçlarımızı ödememizin vakti gelmedi mi?

Arkadaşlarımla birlikte çok güzel insanlarla tanıştığımızdan bahsetmiştim. Onlardan birkaçını belki bir yerlerden başlamak isteyen olur niyetiyle tanıtmak istiyorum. Bazılarınız zaten tanıyorsunuzdur. Malum, bilenin bilmeyene, olanın olmayana borcu var. Ben üstüme düşeni yapayım kısa kısa yazayım yazayım yakın zamanda yaptığımız sohbetlerden akanları...

Her biri derya deniz, bilgi ve emek hazinesi olan bu güzel canları lütfen derinlemesine araştırın, benim yerim dar. Anahtar kelimelerle anlatmaya çalışacağım toplumda fark yaratabilecek katkılarını...

Dünya Gıda Örgütü Türkiye danışmanı, Anadolu Meraları’nın kurucusu Durukan Dudu, onarıcı tarımdan, gıda topluluklarından, otağdan, safi meradan, kamu desteğinden, toprak reformundan bahsediyor.

Aysun The Sütçü’nün sevgili sahibesi Aysun Sökmen yağmur hasadı, hayvan refahı, tüketici bilinci, çok yıllık bitki sistemleri ve 8100 komşuluğu (81 ilde 100 ekolojik köy projesi) diyor.

Armağan ekonomisi ile tanıştırıyor bizleri Flora Akdeniz bahçesinin sevgili sahibesi ve HTHayat’taki yazar kardeşim Ayşe Dirikman. Köşesinden doğayı ve oradaki yaşamı öyle bir anlatıyor ki, büyüleniyorsunuz.

Sevgili Melis Rona tıbbi tarım diyor, permakültür diyor bitkilerini damıtırken. Şehirliler için kentten kırsala göçün zorluklarını anlatıyor.

Sevgili Senem Kibar Gül sivil toplum girişimcisi kavramıyla tanıştırıyor bizleri. Ağzımız açık dinliyoruz yaptıklarını. Düzce’den Selma Demirelli ile tanıştırıyor bizleri. Bir muhteşem can daha...sivil toplumun etki alanı konusunda iyice bilinçleniyor, tarımla yolları nasıl kesiştirebileceğimizi konuşuyoruz.

Sonra kapımızı az ama öz sayıda canlar çalmaya başlıyor. Toprak durmadan çağırıyor, tarım hareketi büyüyor...

Toplumda fark yaratanlar var sevgili kardeşim. Duyarlılıklarıyla, şefkat, sevgi ve sonsuz sabır ve emekleriyle fark yaratanlar...Ne çok şey müteşekkiriz onlara.

BİZ de her birimiz, potansiyel olarak onlardan biriyiz. İnan bana! Kendinden vaz geçip, yaşlı bir komşun için alışverişe gittiğinde, çiçekleri sulayıp onlarla konuştuğunda, çocuklarla oynadığında, yaratıcılığınla buluşup sanatla ilgilendiğinde, okuyup bilgilendiğinde, bilgini aksiyona çevirdiğinde inan hep fark yaratıyorsun sevgili kardeşim. Toprak için, yeni nesiller için fark yaratmak isteyenlerden isen önce iç sesini dinle, ve bolca araştır! Sonra zaten toprak bizi birleştirecek, hatırla!

Hepimizin bayramını kutlar, birlik, beraberliği daha çok hissedeceğimiz özgür zamanlarda buluşmayı dilerim.

Bir sonraki yazıma kadar...

Kardeşin Nihan,