Bırakın Sevişsinler

2013 yılı ülke tarihimize cinsiyetle ilgili talihsiz ifşaatların rekorunu kırdığımız yıl olarak geçecek. Hamilelerin sokakta gezmesinden, kürtajın yasaklanmasına, normal doğumun koşullarla değil yasalarla özendirilmeye çalışılmasına kadar genişleyen cinsiyetçi gündemimizde hiç şüphesiz ki “kızlı- erkekli” mevzulara dair açıklamalar tüy diktiler.

Önce Gezi ile başladı: “Kızlı erkekli çadırlarda kalıyorlar!!! Cık cık cık!!!” dendi, arkasından Trabzon Milli Eğitim İl Müdürü “Kızlı erkekli aynı merdiveni kullanıyorlar, rahatsız oluyorum” dedi. Son olarak da Pazartesi günü “Kızlı- erkekli aynı evlerde kalıyor; kaldırtmayız” açıklamasıyla şenlendi günümüz.

Bu konuları neden geçemiyoruz? Çünkü odak noktamız “kızlı-erkekli”! Nereye baksak “sex” görüyoruz. Tıpkı hamile kadına bakınca gördüğümüz gibi. Nasıl mı?

Hamile kadın sokakta görünürse bu sevişmişliğin garantisidir; birilerinin daha aklına geliverir sevişmeler... Kızlı erkekli bir araya gelindi mi, hele ki bir aradakiler gençse, sevişilir maazallah. Madem sevişilecek o zaman önce evlenilsin istiyor hükümetimiz. Üniversitede evlenenlere kredi bile veriyor.

Aslına bakarsanız özel hayat ile bu kadar çok uğraşan bir devlet kabak tadı veriyor. Siz bakınız efendim Suriye’ye, doların çıkışına, enflasyona, işsizliğe, eğitim sistemindeki çarpıklıklara, her haltı yeyip de dokunulamayanlara, haksız yere hapis yatanlara, adalete güvensizliğe, can suyu kuruyan derelere, din dersi hocasının istismar ettiği erkek çocuğuna bakın!!! Gençler sevişir sevişmez; artık oralara kadar da karışmayın... Bekleme yapmayın!