Hayatın süzgecinde…

Hastalıklar nereden gelir?

Hastalık-şifa, dert-derman diye bilinen kavramlardan kim kimin içinde saklı?

Bildiğimiz anlamda hastalık ne demek?

Bir yerlerde bir zorluk gelişmiş, bir birikinti olmuş, sistemde bir bozulma gerçekleşmiş. Hastalık diye nitelediğimiz, bedenimizle, ruhumuzla ve canımızla olan bağlantıda bir kopukluk mu, mantığın bir anlık çöküşü mü?

Neden birikir onca yük?

Çok çetrefilli bir konuya bir de kendimden bakayım.

Beklemediği bir anda bir durumla karşılaşırsa insan nasıl hisseder? En yakınındaki nasıl hisseder? Ben, duvara toslamamış olsam da duvarla burun buruna geldiğimi hissediyorum.

Eşimin böbrek rahatsızlığını, daha doğrusu sol böbreğinde bir kitle olduğunu öğrendiğimizde hayatımızda değişik bir evrenin başlamış olduğunu fark ettik haliyle. Şimdi durumu daha iyi kavrıyoruz, Selahattin’le birlikte bununla ilgili farkındalığımızı çok yönlü bakışlarla geliştirmeye çalışıyoruz. Kendiliğinden bir arınma süreci başladı, dostların da yardımıyla bir şifa süreci olarak devam ediyor.

Bambaşka bir günlük akışın içindeyiz. Daha düzenli uyuyup uyanma, bitki çaylarını daha çok sevme, daha az yeme, bedeni daha düzenli hareket ettirme, kısacası bize armağan olan bu hayatımıza daha da bir sarılma zamanı. 20’li yaşlarımızın bedeni yerinde durmuyor tabii, bu makine biraz yorulmuş, “artık beni dinlendir” diyor.

Çok duymuşuzdur, hareketli bir hayatı olan birilerinin yaşadığı bir durum üzerine mecburen yavaşladığını. “Çok hareketliydi, biraz durması gerekiyordu, hayat onu durdurdu” diye yorumlar yapmışızdır. Şimdi bu durumu ikimiz de yaşıyoruz. 2011 yılından bu yana hayatımızdaki hareketi yavaşlatma arzusu ve yorgunluk hisleriyle birlikte, hayatla aynı noktaya bambaşka bir yoldan gelmiş olmamız ne ilginç. Bu süreçte öğreneceğimiz çok şey var.

Hayat bize burada ne demek istiyor olabilir?

Geçen gün masayı sildiğimiz bezi yıkarken düşündüm de, sadece suyla yıkanırsa çıkmıyor kiri, sabunlamak, eğer çok kirlenmişse çitilemek gerekiyor bazen. Maksat çok kirletmeden yıkamak ki çitilemek zorunda kalmamak, ne kadar az enerji harcarsak o kadar iyi. Bezi atıp yenisini almak kolay da, böbrekte durum biraz daha düşündürüyor insanı doğrusu.

Her şerde bir hayır vardır dendiğinde kastedileni anlıyorum ve yürekten inanıyorum. Daha önce de yaşadım, bu sürecin de bir dönüşümle devam edeceğini biliyorum. Her süreçte olduğu gibi bunun da dışına çıkınca daha iyi değerlendirilebileceğini düşünüyorum.

Okuduğumuz onca sağlık kitabının ardından, şimdi bildiklerimizi uygulama zamanı. Şifanın iki adım ötemizde olduğunu, onca şifalı güzel insanla çevrelendiğimizi daha da bir parlak aydınlanma ile görüyor ve şükrediyoruz. Mesaj yazan, telefon eden, doktor arayan, enerji yollayan, evini açan, güzel dileklerini gönderen, yardıma koşan herkese sonsuz teşekkürler. Dostlar, iyi ki varsınız.

Sevgili kitle, seni seviyorum, senden özür diliyorum, lütfen beni affet, teşekkür ederim.

Nereden geldiysen oraya dön kitle, geldin ya yolu biliyorsun, geldiğin yoldan geri git bakalım.

Şifamız bol olsun.